Muğla’nın Milas ilçesinde Limak Holding ve IC Holding‘in iştiraki YK Enerji tarafından işletilen Yeniköy-Kemerköy Termik Santrali’nin kömür sahasını genişletmek için Akbelen Ormanı'nda ağaç kesimine karşı 17 Temmuz 2021 yılında başlatılan nöbet üçüncü yılını doldurdu.
Nöbetin üçüncü yıldönümü nedeniyle Akbelen Ormanı'nı savunanlar maden sahası ruhsat alanı içinde bulunan İkizköy Karadam mahallesi köy meydanında bir araya geldi.
Sanatçı Tolga Çandar'ın sahne aldığı etkinliğe Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Milas Belediye Başkanı Fevzi Topuz ve DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk katıldı.
İkizköy muhtarı Nejla Işık: Akbelen mücadelesi bitmez
Akbelen mücadelesinin öncülerinden, İkizköy muhtarı Nejla Işık, etkinlikte yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Ben şimdi burada karşınıza muhtar olarak çıktım ama beş senedir burada mücadelenin en önünde bangır bangır bağıran, yeri geldiğinde eli pankart tutan, Türkiye'nin her yerine koşan, Akbelen'e ses olan hepinize bir kez daha çok teşekkür ediyoruz. Akbelen'i, Akbelen'in mucizesini, birliğimizi, beraberliğimizi, direngenliğimizi, umudumuzu gösterdiğiniz için. Uzaklardan, yakınlardan gelen köylülerimize öncelikle. Başkanlarımıza, bütün sivil toplum kuruluşlarına, Akbelen'e gönül veren, Akbelen yok olmasın diyen, İkizköy yaşasın diyen bütün güzel yürekli dostlara tekrar hoşgeldiniz, iyi ki varsınız diyoruz. Beş senedir tek bir şey söyledik, bizler bu köyde doğduk, burada öleceğiz. Ağaçlarımıza sarıldık geçtiğimiz yaz. Bugün mutluyuz ama bir yanımız buruk. Aşağı dönüp baktığımızda Akbelenimizi oydular. Dinamitlerle her gün bizi, evlerimizi patlattılar. Niçin, mücadeleyi kırmak için. Akbelen'i yok edersek dediler... Akbelen bitti mi? Bitmedi, bitmez, Akbelen mücadelesi bitmez. Burada 10 kişi diye aşağılayanlara, küçük beyinli diyenlere, köylüdür aklı ermez diyenlere, kadından muhtar mı olur diyenlere çok güzel bir ders verdi Akbelen mücadelesi. Vermeye de devam edecek. Bizim topraklarımız satılık değil, bizim vatanımız satılık değil."
İkizköy, Akbelen ve Karadam köylüleri adına İkizköy Çevre Komitesi Sözcüsü Esra Işık'ın okuduğu basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"17 Temmuz 2021 yılında Akbelen Ormanı’mız kesilmesin diye başlattığımız 7/24 fiili nöbetimizin ikinci yıl dönümü henüz geçmişken, 24 Temmuz 2023 günü büyük bir kolluk gücüyle Akbelen ormanı kuşatma altına alındı ve bir haftalık sürede darp ve şiddet yoluyla kesildi. Akbelen Ormanı, Limak ve IC İÇTAŞ holdinglerin iştiraki olan YK ENERJİ şirketinin madencilik faaliyetlerinin devam etmesi için haksız ve hukuksuzca kesildi. Biz İkizköylülerin, komşu köylerimiz Karacahisarlıların, Çamköylülerin köylerimizde, topraklarımızda üretme ve yaşamaya devam etme isteğimiz yok sayıldı. Anayasada yurttaşlara verilen çevreyi ve ormanı koruma ödev ve sorumluluğu ihlal edildi. Zeytincilik kanunu ayaklar altına alındı. Adalet yok edildi!
Türlü baskı, zor ve şiddetle, yıllardır yaşadığımız topraklarımızdan gitmemiz isteniyor. Geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimiz olan köyümüzü terk etmemiz için türlü oyunlar oynanıyor. Kanunların yıllardır göz göre göre çiğnendiği bu yerde, köylerimizi yutmak isteyen iki koca holdinge karşı gelemeyeceğimiz ima ediliyor. Vazgeçeceğimiz, pes edeceğimiz sanılıyor. Vazgeçmeyeceğiz!
Adaletin parayla zenginlere satıldığı, topraklarımızın şirketlerce gasp edildiği ülkemizde, bir avuç köylü olarak yola çıkıp tüm Türkiye’nin desteğini alan mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!
Yakın zamanda MAPEG tarafından YK ENERJİ şirketinin talebiyle buradaki madencilik faaliyetinde “kamu yararı vardır” kararına rağmen vazgeçmeyeceğiz!
Bu ülkenin üreten, emek eden, doğasını ve toprağını koruyan, halkını besleyen köylüleri olarak, üretmekten de, bu toprakları savunmaktan da vazgeçmeyeceğiz!
Bugün burada; yıllardır çığlıklarımızın yükseldiği köyümüzde, bize tarifsiz acılar yaşatılan topraklarımızda, “kamu yararı nedir ve kimdir’i” göstermek için bir aradayız. Kamunun adı şirketlerin adı olmuş, kamu yararı şirketlerin karı olmuş, bu koca ülkeyi doyuran köylüler sürgün olmuş, geçinemez olmuş, aç kalmış. Kuşaklarca işlediğimiz topraklarımız, nefes aldığımız ormanlarımız, kadim zeytin ağaçlarımız hiç olmuş, açgözlü şirketlere peşkeş çekilir olmuş. Halkı koruması gereken askeri, jandarması, toması, biber gazı, şirketleri korur; köylüyü darp eder olmuş. Ama bu düzen böyle gitmez! Kafasını mağdurdan yana değil zenginden yana çevirenler, gözlerini gasp edilen hayatlarımıza yumanlar, kulaklarını adalet çığlığımıza tıkayanlar, bizi aç bırakanlar ve ihmallerden öldürenler, kamu yararının içini boşaltıp adını değiştirenler bugün öğrenecekler: Tüm engellere rağmen birleşiyoruz!
Bugün burada, İkizköylüler, Çamköylüler, Karacahisarlılar olarak yaptığımız buluşmaya mücadelemize gönül veren herkesin yanında, bizim gibi çeşitli yerlerde mücadele eden köylüler de katıldı. Denizli Avdan’da kömür madenine, Manisa Kalemoğlu’nda nikel madenine, Aydın Alamut’ta jeotermal santrale, Muğla Deştin’de çimento fabrikasına, Balıkesir Gökçeyazı’da altın madenine, İzmir Bergama’da sera patronuna karşı mücadele eden; kaderleri ortak, gelecekleri ortak köylüler olarak buluştuk.
Bizler kendi hayatlarımızdan yola çıkarak biliyoruz ki bu ülkede toprağını, emeğini, yaşamını korumak için direnmek dışında bir yol kalmadı. Şirketlerin her yerde toprağımıza, ormanımıza, ürünümüze, emeğimize göz diktiğini biliyoruz. Yaşamak için, üretmek için, topraklarımız için, geleceğimiz için sonuna kadar direneceğiz! Hepimiz İkizköyüz, hepimiz Akbeleniz, Karacahisarız, Çamköyüz, Kalemoğluyuz, Avdanız, Almutuz, Deştiniz, Gökçeyazıyız, Bergamayız… Bizler şirketlerin karı uğruna toprakları tarumar edilen, hayatları gasp edilen binlerce köylüyüz. Ve asla yalnız değiliz! İkiyüzlü şirketlere, onları koruyan güçlere karşı birleşerek mücadeleye devam edeceğiz. Eninde sonunda onlar kaybedecek; biz kazanacağız, köylerimiz kazanacak, mücadelelerimiz kazanacak! Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek!"