26 Nisan 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 15.11.2022 10:10 | Son Güncelleme: 15.11.2022 10:28

AYM karar verdi: İş arkadaşıyla yazışmalar işten çıkarma nedeni olamaz

Anayasa Mahkemesi (AYM), iş arkadaşı ile yaptığı yazışmalar gerekçe gösterilerek iş akdi feshedilen kişinin başvurusunda özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine hükmetti.
AYM karar verdi: İş arkadaşıyla yazışmalar işten çıkarma nedeni olamaz

İş arkadaşı ile yazışmalar işten çıkarılma gerekçesi olarak gösterilebilir mi? Yargıtay'ın daha önce iş arkadaşı ile sohbet eden çalışanın, yazışmaları hakkında dava açan işvereni haksız bulduğu davasının bir benzeri Anayasa Mahkemesi'nde (AYM) görüldü...

Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlanan karara göre, özel bir şirkette çalışan başvurucunun; bir iş arkadaşı ile yaptığı cep telefonu yazışmalarının işveren tarafından incelenmesi sonucu, yazışma içerikleri gerekçe gösterilerek iş akdi feshedildi. Feshin haksız olduğunu ileri süren başvurucu, işe iade davası açtı ancak mahkemece davanın reddine karar verildi. Bunun üzerine başvurucu, özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddia ederek AYM'ye bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verdi.

Kararın gerekçesinden

AYM'nin kararında, "Demokratik bir toplumda iletişimin denetlenmesi ve kişisel verilerin işlenmesi süreci şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmeli ve bunun bir gereği olarak da süreçle ilgili olarak çalışanlar işveren tarafından önceden bilgilendirilmelidir" hükmüne yer verildi.

Çalışanın temel hak ve hürriyetlerine işveren tarafından yapılan müdahalenin, ulaşılmak istenen amaçla ilgili ve bu amacı gerçekleştirmeye elverişli olması gerektiğine işaret edilen kararda, "Amacı aşacak şekilde sınırlama ya da müdahaleye izin verilmemelidir" ifadeleri yer aldı.

"Yazışmalar hukuka aykırı elde edildi"

Başvurucunun, cep telefonundaki yazışmalarının incelenmesinin özel hayat alanına ve haberleşme hürriyetine haksız bir müdahale oluşturmasına rağmen açtığı işe iade istemli davasında bu yönde bir tespit yapılmadığı kaydedilen kararda; yazışmalarının, işveren tarafından hukuka aykırı yöntemlerle elde edildiğini iddia ettiği vurgulandı.

"İşveren tarafından denetlenebilir araçlarda değil"

"İşverenin işçinin kullanımına sunulan iletişim araçlarını denetlemesine ilişkin olarak 4857 sayılı Kanun'da özel bir düzenleme olmadığı görülmüştür" tespitine yer verilen kararda, başvuru konusu olayda başvurucu ile iş arkadaşı arasındaki mesajlaşmaların işveren ve çalışanları hakkında özel görüşler içerdiği, içeriğinde bazı küçük düşürücü ifadelerin bulunduğu belirtildi.

Yüksek Mahkeme'nin daha önce de benzer başvurularda ihlal kararları verdiğine işaret edilen kararda, şunlar kaydedildi: "Mesajlaşma programlarının kişisel olarak da kullanılabileceği gözetildiğinde bir başkasına ait olan cep telefonunun denetlenmesinin ve başvurucuya ait mesajların ele geçirilmesinin başvurucunun özel hayatının ve haberleşmesinin gizliğinin korunması konusundaki makul beklentisine aykırı olduğu açıktır. Mahkemece bir başkasına ait cep telefonunda yer alan yazışmaların ne suretle denetlendiğine, mesaj içeriklerinin feshe dayanak alınmasının gerekli olup olmadığına ve başvurucunun özel hayatı ile haberleşmesine olan etkisine yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.

Açıklanan gerekçelerle özel hukuk iş ilişkilerinden doğan uyuşmazlığı karara bağlayan derece mahkemeleri tarafından yukarıda belirtilen anayasal güvenceleri gözeten özenli bir yargılama yapılarak pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmediği anlaşıldığından başvurucunun Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı ile Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."

Yargıtay da benzer bir karar vermişti

Pandemi ile birlikte iş hayatında artan evden çalışma beraberinde yeni bir takım hukuksal soru işaretlerini de getirdi. Binlerce çalışan Slack, Skype, WhatsApp, Telegram, Signal, Google Meet ve Microsoft Teams gibi uygulamaları iletişim kurmak amacıyla kullanmaya başladı. Bu süreçte çalışanlarının uygulamalardaki yazışmalarını inceleyen yöneticiler çalışanları tedirgin etmeye başladı. Uygulamalardaki yazışmalar işten kovulma nedeni olabilir mi sorusuna cevap arayan çalışanlar; dönem dönem davalarda ve işten çıkarmalarla karşı karşıya kaldı. Ancak kesin olan bir şey var ki WhatsApp ya da SMS ile yapılan yazışmalar işten çıkarma sebebi olamıyor.  Benzer bir dava Yargıtay verdiği kararda şöyle dedi: WhatsApp sistemi, telefon ve internet ortamında internet vasıtası ile iletişimi gerçekleştiren bir sistemdir. Burada kişi, kişiler ile iletişime geçtiği gibi gruplar kurarak grup içiresinde iletişim gerçekleştirilmektedir. Ancak bu sistem kendi içinde korunan ve 3. kişilere kapalı bir konumdadır. Dolayısı ile işçilerin iş akışını bozmadığı ve çalışmaların etkilemediği sürece bir grup kurmaları ve burada iletişim içinde olmaları yasak değildir. İşçilerin bu kapsamda burada iletişimlerinin kişisel veri olarak da korunması esastır.

Somut uyuşmazlıkta, WhatsApp konuşmaları gizlilik içeren kişisel veri niteliğinde olduğundan, salt nasıl temin edildiği anlaşılamayan bu yazışmalara dayanılarak iş aktinin feshi haksız olup, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddi hatalıdır.” (9. Hukuk Dairesi, 2018/10718 E., 2019/559 K.)