Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Fidan'ın açıklamalarında, Suriye'deki yeni yönetim, terörle mücadele ve ABD ile ilişkiler konusu ön plana çıktı.
Şara'nın Türkiye ziyareti
Suriye'nin Geçiş Hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın Türkiye temaslarını değerlendiren Fidan, "Ahmed Şara'nın ziyareti önemli bir ziyaretti. Suriye'de son iki aydır gördüğümüz gelişmelerin belli bir tempoyla ivmelendiğini görüyoruz. Yeni yönetim sorumlu bir şekilde davranıyor. İki ülke arasında daha önce çözüme kavuşamayan dondurulmuş konuları ele alma imkanı oldu" dedi.
Fidan açıklamasına şöyle devam etti: "Sayın Şara'nın PKK/YPG konusunda kafasının son derece net olduğunu gördüm. Bu netlik Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçlarını tatmin edecek düzeyde. Güvenlik konuları ele alındı, ilişkilerimizin hız kazanacağını düşünüyorum. Etrafımızdaki ülkelerin tehdit üretmemesi öncelik. Suriye yönetiminin gündeminde federasyon ya da özerklik benzeri düşünceler bulunmuyor. Suriye'nin geleceğinde hiçbir gruba ayrıcalık yok. Hiç kimse kendi kimliğinden dolayı dışlanmamalı. Ülkenin genelinde bir siyasal bölünme kabul edilmiyor."
'Bahçeli'nin açıklamalarını çok önemli buluyorum'
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın terörsüz Türkiye vurgusu var. Güvenlik tecrübenize istinaden "Terörsüz Türkiye" projesi kapsamındaki bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Bakan Fidan şöyle konuştu: "Sayın Bahçeli'nin açıklamalarını çok önemli buluyorum. Bunu yaparken büyük bir risk üstlendiğini de görüyoruz. Ülkenin menfaati için bir fedakarlık yapılması örneğiyle karşı karşıyız. Savaş alanında bir askerin ortaya koyacağı en büyük şey ne ise Sayın Bahçeli'nin de ortaya koyduğu tavır budur. Asıl milliyetçilik bu. Sosyal barışa hizmet ediyor.
Hiç kimseden icazet beklemeden sadece ülkenin lehine, ülkenin bağımsız kararıyla bu kavgayı verebilmek fevkalade önemli. Silahlı terörün ortadan kaldırılması konusu devlet organlarının büyük bir fedakarlık yaptığı konu. Hiçbir şeyi şansa bırakma lüksümüz yok. Cumhurbaşkanımız ortaya koyduğu siyasi liderlikle, bu benim memleketimin derdiyse bu iradeyi her türlü şekilde ortaya koyabilirim düşüncesiyle hareket etti."
"Irak hükümetinin PKK'yı terör örgütü tanıması konusunda tıkanıklık var mı?" sorusuna ise Fidan, "Bir ülkenin kabulü ne olursa olsun pratikte attığı adım önemli. Irak'ın belli bir noktaya geldiğini görüyoruz. Bağdat'taki siyaset PKK meselesini Türkiye ile ilgili bir sorun olarak görüyordu. Biz yürüttüğümüz diplomasiyle bir farkındalık oluşmasını sağladık. Irak Başbakanı Sudani, ülkesine hizmet etmek isteyen, ülkesinin kronik sorunlarını çözmek isteyen bir lider. Ülkenin sorunlarını çözüp yoluna devam etmesini istiyor. Bu çerçeveyi ortaya koyduğunuz zaman Türkiye'nin ortaya koyduğu amacın anlaşıldığını düşünüyoruz" dedi.
Suriye'deki ABD varlığı
ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'de ABD varlığı konusunu yeniden açmasına yönelik yöneltilen bir soruyu Fidan, "Bunu Suriyeli misafirlerimizle görüştük. ABD'de yeni yönetim karar verme sürecinde. Bizim burada kendi muhataplarımızla yaptığımız görüşmeler hız kazanmıştı. Umarız burada isabetle bir karar verilir ve yolumuza devam ederiz. Beklediğimiz şey ABD'nin YPG'ye desteğini kesmesini, Suriye'nin milli beraberliğine ve bütünlüğüne engel olan şeylerin ortadan kalkması. Hapishaneler konusunda da konuştuk dün. Şara'nın burada da düşünceleri net, hapishaneleri kontrol alabilecek kapasitesi ve iradesi var. Çeşitli ülkelerden gelmiş tüm PKK'lıları ya gönderecekler ya da imha edecekler" cevabını verdi.
Washington-Ankara hattı
Türkiye ile ABD'nin yeni yönetiminin nasıl bir ilişki kuracağına dair soruyu Dışişleri Bakanı Fidan şöyle yanıtladı: "Her yönetimle yeni bir sayfa açılıyor. Giden yönetimle son bir buçuk yılda yoğun bir trafik oldu, belli konularda ilerleme kaydedildi. Bizim CAATSA ile görüşlerimiz belli, müttefiklik ilişkisine yakışmayan bir tutum. NATO üyesi iki ülkenin birbirine böyle bir yaptırım uygulaması müttefiklik ilişkisine bağdaşmıyor. Orada da hükümetin iyice kurulmasıyla Mart'tan itibaren bu görüşmeler başlayacaktır. Hazırlıklarımızı yapıyoruz. Cumhurbaşkanımızın bu konuda bir vizyonu var. Yeni dönemde ABD ile birçok alanda ilişkimizi nasıl ilerletebiliriz onu konuşacağız yeni yönetimle."
ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin "AB'nin savunma ile siyaset yetersizliğinden çıkan cari açığın bedelini ödemek ve AB'yi sırtında taşımak istemediğine" işaret eden Fidan, "Biz bu sistemik değişikliği çok önceden görmüştük ve anlatmıştık onlara (AB'ye). Türkiye'nin üyeliğini engellerseniz, İngiltere de çıkar; daha sonra küçülürsünüz, uluslararası krizlere karşı dayanıklı olamazsınız demiştik." ifadelerini kullandı.
Türkiye-AB ilişkileri
Fidan, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in tekrar seçilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede, tarafların mevcut sorunları çözme konusunda bir irade ortaya koyma çabası gösterdiğini söyledi. Erdoğan'ın sorunları çözmeye odaklandığını belirten Fidan, von der Leyen'in de Türkiye ile ilişkilerin iyileştirilmesi konusunda genel söylemi olduğunu aktardı. Fidan, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas'ı Türkiye'de ağırladığını anımsatarak, AB kurumlarının Türkiye ile işbirliğinin ilerletilmesine önem verdiğini aktardı.
AB yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde sorunların tanımında ve çözümünde hemfikir olunduğunu gördüklerini paylaşan Fidan, AB'de karar alma mekanizmalarının oydaşmaya dayandığına ve bunun sorun oluşturduğuna dikkati çekti. Fidan, AB üyesi bazı ülkelerin Türkiye konusunda engellemeleri olduğuna işaret ederek, "AB'de bunu aşacak bir mekanizma yok. Eskiden bu şöyle aşılırdı, AB'nin birkaç tane büyük ülkesi bunu kendisine mesele edinirdi, öbür ülkelere ikna yoluna giderdi. Ama şimdi bakıyoruz, bu konuda bir çaba yok. Diğer ülkelerde de bir farkındalık yok. Aslında AB'nin içindeki bölünmüşlük de çok fazla." dedi.
AB'deki merkez ülkelerin iç siyaset meselesi yaptıkları bir konu olan Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda bir görüş değişikliği görmedikleri dile getiren Fidan, AB kurumlarının Gümrük Birliğinin güncellenmesi, vize serbestisi ve yatırım gibi birçok konuda istekli olduğunu fakat bazı ülkelerin bunu engellediğini söyledi. Fidan, Türkiye'nin AB ile ilişkilerde hiçbir zaman sorun çıkaran taraf olmadığını, problem çözme tekniğiyle yaklaştığını vurgulayarak, "Ama karşı taraf negatif adımla yaklaşıyorsa, bizim de belli tedbirleri hayata geçirmemiz gerekiyor." ifadesini kullandı.
Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yaklaşımında çok ciddi değişiklik olurken Avrupa Birliği düzeyine bunun yansımadığını belirten Fidan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) gibi AB üyelerinin gündemi ele geçirerek ilerlemenin önüne geçebildiğini anlattı.
Fidan, AB reform paketinde en fazla tartışılan konunun karar alma mekanizmasının gözden geçirilmesi olduğunu belirterek, "27 ülkenin sürekli oydaşmasını esas alan bir yürütme tekniğiyle bir yere varılması mümkün olmuyor. Dolayısıyla uluslararası krizler karşısında dayanıklı olmayan, yeterli esnekliği gösteremeyen bir AB ile karşı karşıyasınız ve AB'nin uluslararası duruşu giderek geriliyor." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA