19 Eylül 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 18.09.2024 11:50 | Son Güncelleme: 18.09.2024 11:52

Bakan Uraloğlu'ndan Narin cinayetiyle ilgili Meta açıklaması: WhatsApp mesajlarını vermiyor değil veremiyorlar

Bakan Uraloğlu, Meta'nın Narin Güran cinayeti soruşturması kapsamında talep edilen WhatsApp yazışmalarıyla ilgili "'Biz bu mesajlaşmaları kaydetmiyoruz, depolamıyoruz. Dolayısıyla bunları verme imkanımız yok.' diyor. Yani 'vermiyoruz' değil, 'verme imkanımız yok' diyorlar" açıklamasında bulundu
Bakan Uraloğlu'ndan Narin cinayetiyle ilgili Meta açıklaması: WhatsApp mesajlarını vermiyor değil veremiyorlar

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, AA Editör Masası'nda ulaştırma alanında yapılan yatırımlara ilişkin soruları yanıtlıyor, değerlendirmelerde bulunuyor. Uraloğlu, açıklamalarında şu açıklamalarda bulundu:

Siber güvenlik

  • Mobil haberleşme cihazları daha çok cep telefonları olarak adlandırdığımız cihazların belli teknolojilerle belli sistemlerle takibi yapılabiliyor. Belli içerikler kimin kiminle haberleştiği gibi. Dolayısıyla bundan kaçınmak isteyen kuruluşlar, örgütler bunun yerine çağı cihazlarını kullanmayı tercih ediyorlar. Radyo dalgalarıyla haberleşiyorlar ve bunların takibi bu anlamda çok kolay ve rahat değil. Onun için burada da Lübnan'da olan bir kısım Suriye'de de olduğu bilgisini alıyoruz. Bu takipten kaçınmak için Hizbullah'ın bunları kullandığı yönünde bir bilgiye sahibiz ya da tahmine sahibiz öyle diyelim ama bilgi de diyebiliriz.
  • Aynı anda bu kadar cihazın patlatılması 9 insanın ölmesi birçok insanın birçok uzuvunun vücudunun zarar görmesi gerçekten çok büyük bir olay. Tabi hani merak ediliyor bu nasıl gerçekleşti? Bizim siber güvenlik uzmanı arkadaşlarımızla konuyu tartışıyoruz. Anlamaya çalışıyoruz. Görüntülerden cihazların tam neler olduğunu çıkarmaya çalışıyoruz. Burada iki türlü senaryonun olabileceği üzerinde duruyor arkadaşlarımız. Bir tanesi zaten Hizbullah'ın bu cihazları kullandığı biliniyor. İsrail'in de bunları bilip ve bunların bir değişim sürecinde yenileme sürecinde istedikleri gibi donattıkları bir patlayıcı yerleştirebilmiş olmaları ihtimaline de katarak söylüyorum. Bu cihazları dağıttıkları daha doğrusu satın aldıkları şeklinde ve bunun da aynı anda veya çok kısa aralıklarla bir sinyalle patlatılabildiği noktası.
  • İkinci bir ihtimal bunun birazcık daha ikincil bir ihtimal olduğunu düşünüyoruz. O da burada bazı sinyallerle bataryaların kısa devre yaptırılarak ısıtılması sonucu patlaması. Telefon tamircilerinde veya insanların cebinde bataryaların patladığını görmüştük. Ölümcül bir sonuç hiç olmadı ya da önemli bir yaralanma olmadı. Ufak tefek yangın çıkması, ufak tefek yaralanmalar oldu. Onun için ilk söylediğimiz ihtimal biraz daha güçlü gibi duruyor. Yani içerisine bir patlayıcı muhtemelen yerleştirildi. Bunlar Türkiye'de yaygın değil. Yani neredeyse hiç kullanılmıyor noktasında. Cep telefonlarının çıkmadan önce ya da yeterince yaygınlaşmadan önce vardı hatırlarsak. Ben hiç rastlamadım işin açıkçası. Kullanılmadığını genel anlamda söyleyebilirim. Dolayısıyla bu çağrı cihazları özelinde Türkiye'de bir risk olmadığını net olarak söyleyebilirim.
  • Ülkemizi ne kadar millileştirirsek ne kadar yerlileştirirsek kendimizi o kadar güvende hissederiz. O noktada da çok ciddi aşamalar kat ettik, yazılımından cihazların üretimine kadar. Dünyadaki hiçbir ülke bir cihazın yüzde 100'ünü üretmiyor. Ama ana bileşenlerin yazılımı başta olmak üzere kendileri üretme gayreti içerisinde. Biz de Türkiye'de tam da bunu yapmaya gayret ediyoruz. Bunu başardığımız zaman daha güvende olacağız. Bir taraftan da bizim siber güvenlikle ilgili hem bakanlığımızın Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu hem de diğer devletimizin bütün ilgili kurumlarıyla işbirliği halindeyiz. Siber güvenlikle ilgili strateji belgesinin yayınlanmasında yeniden yapılanmalara kadar yani dediğim gibi gerek güvenlik teşkilatlarıyla olsun, gerek diğer paydaşlarımızla bunların yani böyle bir şey çok öngörmüyorduk işin açıkçası.
  • Vatandaşlarımız bir endişeye düşmesin. Biz her gün 400'ün üzerindeki bu anlamdaki büyük saldırıyı önlüyoruz düşünün. Dolayısıyla şu aşamada biz dünya genelinde siber güvenlik noktasında ilk 10 ülke arasında olduğumuzu söyleyebilirim. Endişe etmememiz gereken bir durum olmadığını söyleyebilirim. Ama mutlaka yapmamız gereken çok işin olduğunu da altını çizmek isterim. 

Narin cinayeti

  • Burada Meta, 'Biz bu mesajlaşmaları kaydetmiyoruz, depolamıyoruz. Dolayısıyla bunları verme imkanımız yok.' diyor. Yani 'vermiyoruz' değil, 'verme imkanımız yok' diyorlar. Bizim bildiğimiz kadarıyla da dünyada hiçbir yerde böyle bir bilgi verilmedi. Ancak bunlar farklı şekilde depolanmışsa bulut teknolojileriyle ya da farklı mecralarda depolanmışsa ancak oradan bulunması söz konusu. Meta'nın şu andaki yaklaşımı bu ama burada gerek emniyet güçlerimiz gerekse adalet mekanizmasıyla iletişim halindeyiz. Bizden istedikleri bilgileri, ulaşabildiğimiz kadarıyla vermeye gayret ediyoruz. Bu anlamda da Meta olsun, diğer platformlarla güncel iletişim halindeyiz.

Hızlı tren projeleri

  • 2027'nin başlarında İzmir'i (Ankara-İzmir Hızlı Tren Projesi) bitirmiş olacağız, hedefimiz bu. Ankara'dan İzmir'e 3,5 saatte gidilecek.
  • İstanbul ile Ankara arasında hem bir otoyol hem de yeni bir hızlı tren hattı inşa edelim istiyoruz. Saatte 350 kilometre hızla giden Ankara-İstanbul Süper Hızlı Treni Projesi'nde çalışmalar başladı, 2034 gibi bitirebiliriz. 80 dakikada İstanbul'a gidebileceğiz. Kalkınma Yolu'nda proje hazırlıkları bitme aşamasında, finansmanını konuşuyoruz. 2025 yılı içinde başlamayla ilgili gayretimiz var.

Türksat 6A

  • Türksat 6A uydusu ekim ayı içinde kalıcı yörüngesine yerleşecek, en geç yıl sonunda uydumuzu devreye alacağız.

5G

  • 5G için önümüzdeki yıl ihaleyi yapalım ve Ocak 2026'da ilk sinyali verelim diye düşünüyoruz.
Kaynak: AA