
Haluk Levent (AHBAP Başkanı): AHBAP’ta paraya dokunmak kesin ihraç sebebi
Anketlerde Türkiye’nin en güvenilir ismi çıkan Haluk Levent, AHBAP’ın yani Anadolu Halk ve Barış Platformu’nun temellerini dört yıl önce attı. “Ülkenin hali ortada. Birbirine tahammül edemeyen topluluklar, sosyal medyaya bir çocuk fotoğrafı koyup insanların iyi niyetleriyle oynayanlar, sokak hayvanlarını görmezden gelenler, şiddet gören kadınlar için her şeyi yetkililere bırakanlara bakınca ‘Bir şey yapmalı’ düşüncesi ortaya çıktı. ‘Takipçilerimden oluşan bir topluluk kurabilir miyiz?’ dedim. AHBAP, Z kuşağından yani 17-24 yaş arası gençlerden oluşan bir sivil toplum kuruluşu. Ancak bir öğretmen de bir esnaf da AHBAP’a üye olabiliyor.”
Her şehirde ekip
AHBAP’ın 528 bin takipçisinin her birinin fahri dernek gönüllüsü olduğunu da söyleyen Levent, Türkiye genelinde 30-50 bin civarında aktif üyelerinin olduğunu belirtiyor. “Yönetim ekipleri, şehirlerde çalışan gönüllüleri koordine ediyor. Her şehrin 6 kişilik çalışma grubu ve gönüllüler var. Herhangi bir şehirde bir proje başlayacaksa, bunları koordine eden 200 kişilik bir ekip var. Bir yardım yapılacaksa, gençler rapor düzenliyor. Bu raporlar bize geliyor. Aileyle ve bağış yapanlarla en son ben görüşüyorum.“ 4 bin 200 sorunu çözdüklerini söyleyen Levent, ailelere 20-30 bin TL yardım yapıldığını, 150 bin gıda kolisi ulaştırıldığını belirtiyor. Bağışçıların sosyal medya hesaplarından kendilerine ulaşabileceklerini söyleyen Levent siyasi görüş ayrımı olmadan isteyen herkesin yardım edebileceğini vurguluyor. Tek istisnası var: “Toplumda şiddeti meşrulaştıranlardan yardım almayız.” Levent’in aklında daha pek çok proje var. En önemsediği, otizmli çocuklar için bir okul. “Bir kişiyi kurtarmak güzel ama daha çok insana ulaşabilir miyiz diye düşünüyoruz. Kendi hayalim var. Otizm farkındalığında çok daha aktif rol alacağız. Bir okul yaptırmak istiyorum. Bu okullarda eğitim 7 bin TL’den başlıyor. Kendi döner sermayesi olan, küçük bağışlarla açmayı planladığımız bir okul hayalimiz var.”Kudret Armağan (Eğitim Gönüllüsü/MOTİBÜS): Eğitimi dört duvar arasından çıkardım
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Yönetim Organizasyon Bölüm Başkanı Kudret Armağan “Beş yıllık hayalimdi“ dediği MOTİBÜS yani Motivasyon Otobüsü'yle köy okullarını geziyor. Ziyaret ettiği yerlerde çocuklara eğitimler veriyor. MOTİBÜS’ü hayata geçirirken etkilendiği cümle "Sahip olduğumuz en büyük varlığımız, yokluğumuz" cümlesi olmuş. “Ben köyde doğdum büyüdüm. Oradaki Kudret Armağan’ın gözleriyle bu projeyi yürütüyorum. ‘Daha fazla insanın hayatına dokunmam lazım' dedim. 15 yılda on binlerce eğitim verdim. Eğitimi dört duvar arasından çıkarıp, farklı yerlerde de verileceğini göstermiş oldum“ diyor. Armağan, MOTİBÜS’te çocuklara sözlü iletişim, beden dili, beyin egzersizleriyle ilgili eğitimler veriyor.
Hacer Foggo (Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu): Bebeğine hazır çorba içiren var
Derin Yoksulluk Ağı, sabit geliri ve sosyal güvencesi olmayanlara yardım ediyor. Kurucusu Hacer Foggo “Gıda kolileri gönderiyoruz. Çocuklara tablet aldık. Soba aldık. Bebek bezi ve mama gönderdik. Faturalar, kiralar ödendi” diyor. Bazı ailelerin bebek bezini taneyle aldığını anlatan Foggo, şöyle devam ediyor: “100 gram şeker alan var; veresiye defterleri kabarık. Çocukların çoğu ev geçindiriyor.Aileler yokluktan bebeklerine mamayı bıraktırmaya çalışıyorlar. Bebeğine hazır çorba içirenler var.”

Berna Alakuştekin (Toplum gönüllüsü): ‘Fazlalık kitap’tan 12 kütüphaneye
İzmir Foça’da yaşayan Berna Alakuştekin, 2.5 yılda 12 okula 12 kütüphane yapılmasını sağlamış. Hedefinin başta Ege’deki köy okulları olduğunu söyleyen Alakuştekin, talepler nedeniyle projenin büyüdüğünü söylüyor. “Eldeki fazlalık kitaplarla başladım. Sonra adresime kitaplar geldi. Menderes, Menemen, Aliağa Horozgediği, Diyarbakır derken şimdiden 12 kütüphaneye ulaştık."

Ahmet Türker (Çorbada Tuzun Olsun Derneği Başkanı): Amacımız evsiz sayısını azaltmak
Temel amaç, sokakta yaşayanları topluma kazandırmak. Bunun için beş aşamalı bir yol izleniyor. Gönüllülerin tespit ettiği evsizlere kimlik çıkartılıyor, tedavileri yaptırılıyor. Yaşlıysa bakımevine, ailesiyle barışmak istiyorsa evine yerleştiriliyor. İş bulunuyor, psikososyal destek veriliyor. Derneğin başkanı Ahmet Türker, tüm bu aşamalardan sonraki takibin işin önemli kısmı olduğunu söylüyor. "Sosyal izleme yaptığımız kişi sayısı 750. Pandemi öncesinde ayda 50-100 kişi topluma kazandırılıyordu. Son 6 ayda ise, bu rakam ortalama 3 kişi.”
