29 Mart 2024, Cuma
Haber Giriş: 29.10.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:17

Bir günde sultan olmadılar

Diğer spor dallarının aksine, Türkiye Kadınlar Voleybol Ligi Avrupa’nın en iyilerinden. Heyecanlı geçen milli maçların ardından maç biletleri günler öncesinden tükeniyor, internetten yayınlanan maçları yüz binler izliyor. Peki voleybolu diğer takım sporlarından ayıran bu başarının sırrı ne? Sebat, çalışkanlık, doğru kararlar…
Bir günde sultan olmadılar
Günler öncesinden online satılan biletler, maç günü salon kapılarına yığılan seyirciler, Youtube’dan yüz binlerce kez izlenen maçlar, reklamcıların peşinde koştuğu oyuncular… Sultanlar Voleybol Ligi’nde 2021-22 sezonu 8 Ekim günü başladı ve alışılmışın dışında bir ilgiyle karşılaştı.  Aslında bu, çok da sürpriz değil. Çünkü yaz aylarında Milli Takım etrafında müthiş bir heyecan dalgası oluşmuştu. Sporseverler, Milli Takım’ı izlemek için sürekli ekran başındaydı. Hatta Olimpiyatlar’daki ve Avrupa Şampiyonası’ndaki bazı önemli maçların izlenme oranı futbolun üzerine çıkmıştı. Sporseverler, şimdi de milli oyuncuları ve Avrupa’nın en iyi iki liginden birini izlemek istiyorlar.

Rekabet üst seviyede 

Bu sezon Sultanlar Ligi’nde 14 takım mücadele ediyor. Bunların yarısı İstanbul’da, üçü Ankara’da. Ayrıca Bursa, Bolu, Aydın ve Aksaray’dan da birer takım yer alıyor ligde. Öncelikle ligin seviyesine bir bakalım. 10 yılı aşkın bir süredir Avrupa’nın hatta dünyanın en iyi iki liginden bir olarak nitelendiriliyor Kadınlar Voleybol Ligi ya da resmi adıyla Sultanlar Ligi. Bu sezon ilk beş hafta büyük bir çekişmeyle geçti. Açıkçası üst gruptaki altı yedi takım birbirini yenebilecek güçte. Eczacıbaşı, Fenerbahçe, Galatasaray, THY ve Vakıfbank birbirini devirince PTT haricinde yenilgisiz takım kalmadı. Kısacası heyecan seviyesi üst düzeyde.

En iyi yerliler, en iyi yabancılar

Türk Milli Takımı’nın Ebrar Karakurt hariç tüm oyuncuları ligin önde gelen takımlarında forma giyiyor: Zehra Güneş, Cansu Özbay, Meryem Boz, Kübra Akman ve Tuğba Şenoğlu Vakıfbank’ta, Naz Aydemir Akyol, Eda Erdem Dündar ve Meliha İsmailoğlu Fenerbahçe’de, Hande Baladın ve Simge Aköz Eczacıbaşı’nda, Şeyma Ercan THY’de, İlkin Aydın Galatasaray’da oynuyor. Çok sayıda üst düzey yabancı oyuncu da Sultanlar Ligi’nde ter döküyor. Tokyo 2020’de mücadele etmiş Amerikalı, Brezilyalı, Rus, Sırp ve Dominikli oyuncuları Türkiye’de izlemek mümkün. Mesela dünyanın en iyi pasör çaprazlarından Sırp Tiana Boskovic yıllardır Eczacıbaşı’nın oyuncusu. ABD Milli Takımı’yla son Olimpiyat şampiyonluğunu kazanan Chiaka Ogbobu ve Michelle Bartsch-Hackley bu sezon Vakıfbank’ta. Keza Olimpiyat finalisti Brezilya’nın smaçörü Ana Cristina de Souza Fenerbahçe’de. Bu kalitede bir ligin seyirci çekmesi çok normal. Öyleyse salon ve bilet mevzuuna bakalım: Bir zamanlar seyirci sıkıntısı çeken voleybola mevcut ilgi öyle boyuta geldi ki, İstanbul, Ankara, Bolu ve Aydın’da internetten ön satışa çıkan biletler maçtan birkaç gün önceden tükeniyor. Önceki hafta Ankara’daki Karayolları-Vakıfbank maçında biletsiz yüzlerce seyirci salon kapısına dayandı ama içeri giremedi. Tabii kurallar gereği spor müsabakalarında yüzde 50 seyirci sınırlamasını hatırlatalım. Ayrıca Şampiyonlar Kupası ve Avrupa Kupası maçları gibi bazı istisnalar hariç biletler 10 TL, yani futbola göre çok daha ucuz. Bu da seyircinin düşük maliyetle salona gidebilmesini sağlıyor. TRT’nin voleybol spikerlerinden Mehmet Sevinç bu ilginin bizzat şahidi. Özellikle sosyal medyadan maç biletleriyle ilgili devamlı soru geldiğini söylüyor. “Biletlerin ne zaman satışa çıkacağını soruyorlar. Elbette bilet isteyen de çok.”

Dev maçı YouTube’de 241 bin kişi izledi 

Ekran başındakileri atlamayalım elbette. Sultanlar Ligi’nin resmi yayıncısı TRT. Haftada bir ya da iki maç TRT Spor Yıldız kanalından naklen yayınlanıyor. Geri kalan maçlar MisliTV Youtube kanalından izlenebiliyor. Özellikle Youtube’daki izleyici sayısındaki çok çarpıcı bir artış söz konusu. Geçen sezon Youtube’da lig maçlarının ortalama izlenme sayısı 15 bin civarındaydı. Bu sezon izleme sayıları 60-70 binlere tırmandı. Mesela geçen hafta sonu THY’nin Fenerbahçe’yi 3-0 yendiği maçı TRT Spor Yıldız Youtube kanalında 66 bin kişi izledi. Önceki haftalarda oynanan Vakıfbank-Fenerbahçe maçını 178 bin, Eczacıbaşı-Vakıfbank maçını da 241 bin kişi takip etti. 

Sarıyer Belediyespor’u izlettiren Taylandlılar

Asıl sürprizeyse İstanbul’un mütevazı takımı Sarıyer Belediyespor’un maçlarında rastlıyoruz. Her maçlarını yine Youtube üzerinden 300-400 bin kişi izliyor. Geçen cumartesi günü Karayolları’nı 3-2 yendikleri ve üç saat süren maçı tam 425 bin kişi izlemiş. Bu kadar yüksek seyircinin sebebi Sarıyer Belediyesi’nin iki Taylandlı oyuncu Ajcharaporn Kongyot ve Chatchu-On Moksri. Ülkelerinin bu iki büyük voleybol yıldızını izlemek isteyen on binlerce Taylandlı aradaki dört saatlik farka aldırmadan bilgisayar başına geçiyor belli ki. Kulübün genel koordinatörü Alican Genç, Sarıyer’de Taylandlı turiste rastladıklarını bile söylüyor. “Takımdaki lakaplarıyla Pio ve Bambam sayesinde başka bir ortam oluştu salonumuzda. Kendi seyircimiz zaten çok ilgi gösteriyor. Oyuncuların Tayland’dan arkadaşları da geliyor. İlerleyen haftalarda daha fazla Taylandlı konuk ağırlayabiliriz.” Tabii bu kadar ilgi voleybolculara yeni kapılar da açıyor. Özellikle Milli Takım oyuncularına sponsorların büyük bir ilgisi var.
1979-80 sezonunda Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda ikinci olan Eczacıbaşı, İstanbul’a dönüşte, İnönü Stadı’na çıkıp 40 bin seyirciyi selamladı.
1979-80 sezonunda Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda ikinci olan Eczacıbaşı, İstanbul’a dönüşte, İnönü Stadı’na çıkıp 40 bin seyirciyi selamladı.

Yarım asırlık emek

Türkiye’de kulüp voleybolunun 50 yıllık sağlam bir geleneği var. Cengiz Göllü’nün 1971’de Eczacıbaşı voleybol teknik direktörlüğüne başlamasıyla beraber kadın voleyboluna yaklaşım da amatörlükten profesyonelliğe doğru evrildi.  Göllü yönetimindeki Eczacıbaşı’nın 1979-80 sezonunda Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda ikinci olması Türkiye için bir ilkti. O takımın tüm oyuncuları İstanbul’a dönüşte, İnönü Stadı’na çıkıp 40 bin seyirciyi selamlamıştı. Bu başarı Arçelik, Milangaz ve Profilo gibi diğer şirket takımlarının da voleybola girmesini sağladı. Hatta o dönem de Erdoğan Demirören gibi başkanlar oyuncularla beraber poz verip voleybolun tanıtımına da katılırdı. 1984’te Türkiye Ligi kuruldu ve takım sayısı kısa sürede arttı. 1980’lerin sonunda kamu bankalarının da voleybola heveslenmesiyle bütçeler arttı, yabancı oyuncular ve antrenörler geldi. 1999 yılında Eczacıbaşı, Kupa Galipleri Kupası’nda şampiyon olarak Avrupa’da kupa kazanan ilk takım olmayı başardı. Aynı dönemde Vakıfbank iki kez Şampiyon Kulüpler Kupası’nda final oynadı. 2000’lerle beraber hedefler büyüdü. Vakıfbank’ın Güneş Sigorta’yla birleşip İstanbul’a taşınması, Fenerbahçe’nin 2008’den itibaren sponsor desteğiyle bütçe artırması Kadınlar Ligi’ni bir üst seviyeye taşıdı. Eczacıbaşı, Fenerbahçe ve Vakıfbank arasındaki kıyasıya çekişme önce ligde yaşandı. Son 15 sezonda Vakıfbank 6, Fenerbahçe 5, Eczacıbaşı 4 lig şampiyonluğu kazandı. Sonra bu rekabet Avrupa’ya sıçradı. 2011’den bu yana bu üç takım, Şampiyonlar Ligi’nde toplam altı kez zafere ulaştı. Kaybedilen finaller de cabası. CEV ve Challenge kupalarında da Türk takımları altı şampiyonluk almayı başardılar. 

Ne kadar alıyorlar?

Kadın voleybolunun ekonomisine gelince, burada büyük takımlarla küçükler arasında bir fark görüyoruz. Kadın voleybolunun üç büyükleri Eczacıbaşı, Fenerbahçe ve Vakıfbank’ın sezonluk bütçeleri 5-6 milyon Euro civarında. Orta gruptaki mesela Galatasaray’ın bütçesi 5-6 milyon TL. Sarıyer Belediyespor gibi mütevazı bir takımın sezonluk bütçesiyse 2.5 milyon TL. Halen bu bütçeleri karşılayacak sportif gelir kaynakları mevcut değil. TVF, yayın gelirlerini paylaştırıyor, bahis, isim hakkı gelirleri temin ediliyor, üzerine bir parça bilet geliri ekleniyor. Ancak bütçelerin önemli bölümü Eczacıbaşı ve Vakıfbank’ta kulübün kurucusu şirket tarafından, diğerlerinde de sponsorlar tarafından karşılanıyor. Maaşlara gelince, Sultanlar Ligi’nde Türk oyuncuların sezonluk ücreti yaklaşık 150 bin TL’den başlıyor, üst düzey milli oyuncularda 2 milyon TL’ye kadar çıkıyor. Dünyaca ünlü yabancı oyuncularsa 800 bin Euro’ya bulan ücretler alıyor.