Adalet Komisyonu'nda, torba yasa görüşmelerinden AK Parti'nin “etki ajanlığı” düzenlemesinin gelen tepkiler üzerine geri çekildi. Geçtiğimiz yıl komisyondan geçtikten sonra reddedilen teklif, Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle reddedilmişti. İktidarın geri adım atmasıyla "etki ajanlığı yasası" ikinci kez geri çekildi. Kararı sosyal medya hesabından duyuran CHP Grup Başkanvekili Murat Emir "Kamuoyunda etki ajanlığı olarak bilinen kanun teklifi, haftalardır sürdürdüğümüz gerek halkımızın büyük desteğini alarak kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarımız ile gerek meclisteki çalışmalarımız ve eleştirilerimiz sonucunda an itibari ile geri çekildi" dedi.
Kamuoyunda etki ajanlığı olarak bilinen kanun teklifi, haftalardır sürdürdüğümüz gerek halkımızın büyük desteğini alarak kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarımız ile gerek meclisteki çalışmalarımız ve eleştirilerimiz sonucunda an itibari ile geri çekildi.
— Murat Emir (@muratemirchp) November 13, 2024
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, 23 maddeden oluşan Noterlik Yasa Teklifi’nde ''etki ajanlığı” düzenlemesi olarak nitelendirilen ve Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” bölümüne, “Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme” başlığıyla yeni suç tanımı ekleyen 16’ıncı maddesinin geri çekilmesine ilişkin açıklamada bulundu. Emir’in açıklamaları şöyle:
- Kamuoyunda 'etki ajanlığı' olarak bilinen yasayı geri çektiler. Toplumsal muhalefet, basın organları, düşünürler, gazeteciler, bizim TBMM’de komisyonda yaptığımız direnç, dün Genel Kurul salonunda gösterdiğimiz dirençli muhalefet sonucunda 'etki ajanlığı' düzenlemesini geri çekmek durumunda kaldılar.
'Türkiye demokrasisine daha fazla zarar vermezler'
- Bu yasa hiçbir hukukçunun içine sinmeyen, öngörülemez, hiçbir kesinlik içermeyen ve herkesin kendine göre değerlendirebileceği bir yasaydı. Ve son noktada AK Parti Grup Başkanvekilleri de bu yasayı 'tekrar değerlendirebileceklerini' söylediler. Umuyoruz ki böylesine kötü bir yasayı bir daha getirmezler. Böylesine Türkiye demokrasisini geriye götürecek, her bir savcının elinde bir kılıca dönüşebilecek böylesine bir yasayı geri getirmezler.
- Böyle bir yasa kabul edilemezdi, ön gürülemezdi, kesinlik içermiyordu. Her bir savcının, her bir hakimin kendi görüşlerine göre kullanabileceği ve bağımlı yargının elinde gerçekten; siyasi örgütler, yabancı kuruluşlar, basın organları, siyasetçiler, herkes üzerinde baskı aracına dönüşebilecek bir yasaydı. Umarız buna benzer bir yasa getirmezler ve Türkiye’nin demokrasisine daha fazla zarar vermezler."