CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dezenformasyon yasasını görüşen Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Özel'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- Tolga Şardan bu madde nedeniyle tutuklanmış bir gazetecidir. Şu an görüşme yapılmıyor olsaydı Tolga Şardan bugün de tutuklu olacaktı. Şardan'ın bırakılması hukuken bir itirazın değerlendirilmesinden, birilerinin vicdana gelmesinden değildir. Şardan'ın serbest bırakılması bu yasa görüşülürken bu yasadan bir gazetecinin tutuklu olmasının iptalin en önemli kanıtı olmasındandır.
- Bu, gerçekdışı bilginin yayılmasına engel olmak için işleyecek bir yasa olsaydı, Türkiye şu anda dünyanın en büyük dezenformasyon cennetlerinden biri olmazdı.
- Bu görüşme geçen ay yapılsaydı gazetecilere yapılan baskılar olmazdı. Ben en doğru kararı vereceklerini umuyorum.
- AYM üyelerinin vicdanlarıyla karar vereceklerine inanıyorum. AYM basın özgürlüğünü korumalı.
- Tolga Şardan gazetecilik yaptı, hapsi boyladı. Bundan sonra olacaklar bundan ibarettir. Anayasa Mahkemesine alacağı kararla ilgili bir şey söylemeye gerek yok. Anayasa Mahkemesinin anayasaya uymasını istiyoruz. Bilgi alma ve basın özgürlüğünü koruyacak adımı atacağına inanıyoruz. Bu tarihi sorumluluklarını kendilerine hatırlatıyoruz. Bunu yerine getirmezlerse çok suistimal edilebilecek, tamamen bundan sonra sansür yasası olarak kullanılacak bir yasanın yürürlükte kalmasını sağlarlar.
- Bunu Türkiye taşıyamaz, dünyaya da anlatamaz. Ayrıca bundan sonraki süreçle ilgili de Anayasa Mahkemesinin bu tip tüm toplumu etkileyen meseleleri çok daha hızlı gündeme alması ve çok daha önem vererek görüşmeler yapması gerekmektedir
- İptal etmeme ihtimalini tartışmanın şu an zamanı olmadığını düşünüyorum. Türkiye'ye bir kara leke sürmüş olurlar. Gazetecileri tutukladıkları memlekette ne yabancı sermaye gelir ne güven endeksi yükselir.
- Eğer iptal edilmezse bunu olağandışı bir konu olarak gündemimize alırız. Olağan olan karar iptal kararıdır.
Ne olmuştu?
Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 18 Ekim 2022 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun 29. maddesiyle, Türk Ceza Kanunu'na halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma şeklinde yeni bir suç getirildi: Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapisle cezalandırılacaktır.
CHP, AK Parti ve MHP'nin oylarıyla Meclis'ten yasada yer alan 29’uncu maddenin iptali için 20 Ekim’de Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştu. AYM, CHP’nin bu başvurusunu bugün görüşüyor.