Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ağrı'da Dörtyol Kavşağında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, hakkı, hukuku ve adaleti ne pahasına olursa olsun bu ülkeye getireceğini söyledi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar:
- Ağrı'yı, tozunu, nerelerden nerelere geldiğini, işsizlik ve ciddi sorunlar olduğunu biliyorum. Biz neden bir değişim istiyoruz. 22 yıldır iktidardalar. Ağrı gibi bir kentin hala kanalizasyonu doğru dürüst yoksa, hala bazı mahallelerine su gitmiyorsa bir sorunumuz var demektir. Sandığa gidin, oyunuzu kullanın. Yuhalamakla bir şey olmaz, sandık da olur.
- Darbeyi siz yapıyorsunuz. Bu ülke darbelerden çok çekti. Yargıda adalet yok, mahkeme salonlarında sadece adalet olmaz. Bir çocuk açsa, bir kişi eğer bir kentin sokaklarında, caddelerinde güler yüzle gezemiyorsa o ülkede bir sorun, bir adaletsizlik var demektir. Emine Şenyaşar'ın hakkını hukukunu teslim etmezseniz orada bir adaletsizlik var demektir. Adaleti getireceğim.
- Eğer bu bereketli topraklarda siz hayvancılığı ve tarımı öldürüyorsanız, hayvancılığı geliştirmek için Güney Amerikalara gidiyorsanız... Senin ne işin var Güney Amerika'da? Gel Ağrı'nın ovalarını ve çalışkan insanlarını gör. Onların ne yaptıklarını biliyorum. Onlar vatandaş için değil, yandaşları ve beşli çeteleri için çalışıyorlar, paralarını yurt dışına götürdüler. Ağrılılara ve Türkiye'ye sözüm, kaçırdıkları 418 milyar doları son kuruşuna kadar getireceğiz.
- Emekli olduktan sonra bürokratik hayatımın geçtiği bütün birimler didik didik edildi. Acaba, Kılıçdaroğlu'yla ilgili bir şey bulabilir miyiz diye, bulamadılar. Kul hakkı yemedim, yedirmeyeceğiz ama onlar, 'kul hakkı yedirmeyeceğim ve yemedim' diyemiyorlar. Kim söylüyor? Bay Kemal söylüyor. Kul hakkı yemedim, yedirmeyeceğiz.
- Sosyal yardımları niye keseyim? Bir çocuk açsa 85 milyon açtır. Bir evin elektriği kesilmişse 85 milyon evin elektriği kesilmiş, bir evde kışın ortasında parasını ödemedi diye doğal gazı kesilmişse 85 milyon soğukta demektir. Benim anlayışım budur. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, her evde huzurun, bereketin olduğu bir Türkiye istiyoruz. Türkiye'de malı onlar götürdüler, sefaleti vatandaş çekiyor. Malı onlardan alacağız, vatandaşa vereceğiz. Vatandaş benim başımın üstüne. Aile destekleri sigortasını getireceğim. Geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan bütün ailelerde kadınlar için bankada bir hesap açacağız.
- Kadın sosyal hizmet uzmanı gelecek evinize ve sizin bütün ekonomik durumunuzu raporlayacak ve denecek ki şu aileye ayda şu kadar asgari ücretten az olmamak üzere şu kadar para ödenmesi lazım. Sizin banka hesabınıza bu para yatacak. Sizin yoksulluğunuzu devlet dışında hiç kimse bilmeyecek. Yani sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Gideceksiniz paranızı ananızın ak sütü gibi çekeceksiniz, çoluk çocuğunuzun rızkını sağlayacaksınız.
- Her çocuk arkadaşlarıyla beraber güle oynaya okula gidecek. Beslenme çantası olmayacak, okulda suyunu ve sütünü içecek, arkadaşlarıyla beraber yemeğini yiyecek, tok bir şekilde evine gelecek.
- Kırsalda çalışan bütün kadınların ve gençlerin sosyal güvenlik primini devlet ödeyecek ve zamanı gelince emekli olacaksınız. Sosyal devlet size en büyük güvenceyi verecek. Hiç kimse bundan endişe duymasın. Elektrikten neler çektiğinizi, sıkıntılarınızı da biliyorum. Çiftçinin hangi dertleri çektiğini de biliyorum. Bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğim. Beşli çetelere değil halka çalışacağız. Onlara değil, size ve sizin için çalışacağız. Bir değişime hazır mısınız, değişimi yapmak istiyor musunuz? Türkiye'ye hakkı, hukuku ve adaleti getirmeye hazır mısınız? Devletin dini adalettir, adaleti getirmeye hazır mısınız? Benim de size sözüm olsun. Sizin için hiçbir ayrım yapmadan çalışacağım. 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım, 85 milyona hizmet edeceğim. Hiçbir ayrılık ve gayrılık olmayacak. Herkesin inancına, kimliğine herkes saygı duyacak. Herkesin kimliği kendi şerefidir ve kendi onurudur. Ben dahil 85 milyon saygı duyacak.
