05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 08.08.2025 19:49 | Son Güncelleme: 08.08.2025 20:25

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'dış politika' mesajı: Ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vicdanı, adaleti merkeze alan dış politikadan taviz vermeden Türkiye'yi çatışmaların uzağında tutmak için her adımı dikkatle hesap edilmiş ince bir siyaset izlediklerini söyledi. Erdoğan "Ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz" dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'dış politika' mesajı: Ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gazze'deki soykırımla başlayan, ardından İsrail'in Lübnan'a, Yemen'e, İran ve Suriye'ye saldırmasıyla artan jeopolitik riskleri de çok net okuyoruz" dedi. Erdoğan, DEİK 38. Olağan Mali Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni Programı'nda konuştu. Bölgedeki çatışmaların, küresel ekonomide süregiden belirsizliklerin iş dünyasında sebep olduğu tedirginliklerin farkında olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gazze'deki soykırımla başlayan, ardından İsrail'in Lübnan'a, Yemen'e, İran ve Suriye'ye saldırmasıyla artan jeopolitik riskleri de çok net okuyoruz. Bilhassa iş dünyamızın fırtınalı bir denizde yol almaya çalıştığı aşikardır. Türk iş dünyası, yeni durumlara adaptasyon kabiliyeti en yüksek kesimler arasında ilk sıradadır. İhracatçılarımız başta olmak üzere şirketlerimizin yeni pazarlar bularak, ortaklıklar kurarak, bu sancılı dönemi başarıyla yönettiğini görüyoruz. Biz de bütün bu gelişmeleri yakından takip ediyor, doğuracağı risklerle beraber potansiyel fırsatları da dikkate alarak, yeniden şekillenen küresel sistemde ülkemizi en iyi şekilde konumlandırmaya çalışıyoruz."

"Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz"

Bir başka hassasiyetlerinin ise vicdanı, adaleti, insan hayatı ve onurunu merkeze alan dış politikadan taviz vermeden Türkiye'yi çatışmaların ve gerilimlerin uzağında tutmak olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için her adımı dikkatle hesap edilmiş ince bir siyaset izlediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz. Ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz. Türkiye için, 86 milyonun tamamı için, yüzünü ülkemize çevirmiş mazlumlar için en doğrusu neyse onu kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Komşumuz Suriye'de 14 yıl boyunca bunu yaptık. Rusya-Ukrayna savaşının ilk gününden itibaren bunu yaptık. İsrail'in İran, Yemen ve Lübnan'a yönelik saldırılarında bunu yaptık. Gazze soykırımına tepki olarak İsrail'le ticari ilişkilerin kesilmesinde bunu yaptık. Körfezdeki kardeş ülkelerle ilişkilerimizi geliştirirken yine bunu yaptık. Libya'dan Karabağ'a, nerede bize ihtiyaç varsa orada yine biz bunu yaptık. Kendi ülkesini Batılı televizyon kanallarına şikayet eden ezik siyasetçiler gibi değil, hadiselere Ankara merkezli bakarak politikalarımızı belirledik. Hepsinde de haklı çıkan biz olduk. Bugün hemen herkes, Türkiye'nin meseleleri okuma biçimini takdir ediyor."

"Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, rakip ülkelerin dahi Türkiye'nin dengeli, vicdanlı, ilkeli ve dirayetli duruşundan övgüyle bahsettiğini belirterek, "Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. Türkiye kendisine güveniyor, inanıyor, öz güvenli bir şekilde hedeflerine sağlam adımlarla ilerliyor. Çok daha iyi yerlere geleceğiz. Sizlerle çok daha fazlasını başaracağız. Ölçek büyüterek yola hep beraber devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. 

"Türk siyaseti psikolojik bir eşiği daha başarıyla aştı"

"Terörsüz Türkiye sürecimizde bu hafta yeni bir evreye daha geçildi" diyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Sürece siyasi desteği ve katılımı artırma çağrılarımız olumlu makes buldu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir komisyon kuruldu. Böylece Türk siyaseti psikolojik bir eşiği daha başarıyla aştı. Bir ön yargıyı daha kırdı. Demokratik zeminde meselelerini konuşarak çözme yolunda kıymetli bir adım daha attı. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarına başlamasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Komisyona katılan siyasi partilerin temsilcilerinin ilk toplantıda verdikleri yapıcı mesajları takdirle karşıladık. İlk güne hakim olan müspet atmosferin inşallah ilerleyen günlerde daha da güçlenmesini ümit ediyoruz."

"Türkiye'nin bu oyunları bozacak adımları atması devlet aklının bir gereği"

Bugün de Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı'nın, davet üzerine komisyona bilgi verdiğini belirten Cumhurbaşkanı, "Şurası bir gerçek ki bölgemizde yeni oyunlar oynanırken, Türkiye'nin bu oyunları bozacak adımları kararlılıkla atması devlet aklının bir gereğidir. Etrafımızı saran bu ateş çemberinden özellikle mevzi kazanımlarla değil, ancak ve ancak stratejik bir yaklaşımla birbirimize güvenerek, inanarak, güçlü bir irade ortaya koyarak çıkabiliriz. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. Hangi riske giriyorsak bunun için giriyoruz. Cumhur İttifakı olarak yalnızca elimizi değil tüm gövdemizi taşın altına işte bunun için koyuyoruz" diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce de birkaç kez söylediğini anımsatarak, Türkiye'nin yarım asırlık terörle mücadelesinin ekonomik faturasının yaklaşık 2 trilyon dolar olduğunu vurguladı. Terörün, ekonomiyle birlikte ülkeye başka maliyetlerinin de olduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Henüz ömrünün baharındaki nice gencimizi kara toprağın bağrına verdik. Ocaklar söndü, aileler parçalandı, çocuklar yetim ve öksüz kaldı. Ateş sadece düştüğü yeri yakmadı. Hepimizin yüreği dağıldı. Terör, sivil siyaseti de yıllarca esir aldı, baskı altında tuttu. Dış politikadan sosyal hayata, toplumsal barışımızdan güvenliğe kadar her cephede terörün yol açtığı sorunlarla mücadele ettik. Millet olarak biz kaybederken Türk'ün de, Kürt'ün de, Arap'ın da can düşmanı olanlar kazandı. Demokrasimiz kan kaybederken millet iradesine musallat olan vesayet odakları kazandı. Biz, 'Artık bu ülke, bu millet kaybetmesin' diyoruz."

"Zarfımız birlik, mazrufumuz kardeşliktir"

Erdoğan, şu anda kazananlar ile kaybedenlerin yerini değiştirecek olan tarihi bir sürecin içinde olduklarına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Bu amaçla devletimizin tüm kurumları tam bir uyum içinde çalışıyoruz. Biz de sabotajlara ve tahriklere karşı tedbiri elden bırakmadan teyakkuz halinde, dikkatle, hassasiyetle, hüsnüniyetle bu çalışmaları yönetiyoruz. Aynı şekilde siyaset kurumu bazı çatlak seslere ve fırsatçılara rağmen genel olarak sürece olumlu yaklaşıyor. Terörle hiçbir yere varılamayacağı, bölgemizin geleceğinde terörün hiçbir çeşidine yer olmadığı gün geçtikçe daha net görülüyor. Bu avantajları en iyi şekilde değerlendirerek ülkemizde ve bölgemizde yeni bir dönemin kapılarını açmak istiyoruz. Zarfımız birlik, mazrufumuz kardeşliktir. 86 milyonun imzasını taşıyan bu mektup er ya da geç adrese ulaşacaktır. Sürecin sonunda inşallah sadece ekonomisiyle değil, demokrasisiyle de kardeşliğiyle de güçlü bir Türkiye ile müşerref olacağız."

Kaynak: AA