Diyarbakır Kulp'taki arkeolojik kazıda bulunan gömülü çocuk sayısı 60'a yükseldi
Çalışmaların yürütüldüğü bölgede geçen yıl 0-6 yaş arası 54 çocuğun gömülü olduğu mezarlık bulunan kazıda, bu yıl 28 Haziran'da bölgede tekrar başlatılan çalışmalarda, 6 çocuğun daha mezarına ulaşıldı. Mezarlarda bulunan kemikler incelenmek üzere Müze Müdürlüğüne ait kazı evinde muhafaza altına alındı. Kazının, iklim şartlarının el vermesi durumunda yıl sonuna kadar sürmesi bekleniyor.
54 çocuğun gömülü olduğu mezarlığın gün yüzüne çıkarılmasının ardından AA'ya konuşan antropolog Dr. Nazlı Akbaş daha önce alanda yapılan kazılarda kilise kalıntısı bulunduğunu hatırlatarak, kilisenin erken Bizans Dönemi'ne ve yaklaşık 1500 yıl öncesine tarihlendirildiğini düşündüklerini ifade etmişti. Akbaş, kilisede mezarlar tespit edilmesine ilişkin şunları söylemişti: "Erken Bizans'ta 'aziz' ve 'şehit' kültürü olduğu için kiliselerde yerleşim içi gömüler söz konusu olabiliyor. Taş ocağı ismini verdiğimiz bu alanda 0 ile 6 yaş aralığında sadece bebek ve çocuklara ait mezarlar bulundu."
Ön incelemelerde bazı hastalıklar tespit ettiklerini dile getiren Akbaş, "Bu dönem ve bu coğrafya için anemi oldukça yaygın bir hastalıktı. Fakat hepsinde gözlemlediğimiz bir salgın hastalık belirtisi yok. Bebeklerin söz konusu alana gömülmesinin Hristiyanlığın erken Bizans dönemindeki vaftiz kültürüyle ilişkili olduğunu düşünüyoruz. Erken Hristiyanlık döneminde vaftiz edilenler genelde yetişkinler oluyordu. 10'uncu yüzyıldan sonra çocukların vaftiz edilmesi gerektiği yasallaştı. Bunların erken Hristiyanlık dönemine ait olduklarını düşünüyoruz. Bu nedenle vaftiz edilmemiş yani henüz Hristiyan olmayan bebek ve çocuklar. Vaftiz edilmediği için de kilise içine değil de kilise dışına gömülme ihtimali üzerinde duruyoruz" demişti.
Çocukların gömüldüğü mezar örneğinin Afyonkarahisar'daki Amorium kazılarında da bulunduğunu ifade eden Akbaş, orada 10'uncu ve 11'inci yüzyıla tarihlendirilen mezarlığın belli bir alanında sadece bebek ve çocukların gömülü olduğunun ortaya çıktığını, mezarlığın yakınında da bir vaftizhane tespit edildiğini ancak Kulp'taki kazıda vaftizhaneye rastlanmadığını söylemişti.