İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği'nin (TBB) encümen toplantısından ardından açıklamalarda bulundu.
- Bir kez daha hukukun temel ilkeleri, en temel insan hakları pervasızca çiğnenmiştir. Bugün demokrasimiz bir kez daha derin bir yara almıştır. Türkiye bir an önce tek adam rejiminden kurtulmalıdır. Bunun çözümü de sandıktır. Belediye başkanlığının sona ermesi, Anayasa ve belediye kanunda bellidir. Daha sonra getirilen kanunlara ihtiyaç yoktur. Suç gibi ceza da bireysel olmalıdır.
"Bugünden itibaren harekete geçiyoruz"
- Olağanüstü durumlarda getirilen kayyım uygulamalarına olağan zamanda da yapılmasına son verilmelidir. Türkiye Belediyeler Birliği olarak bu antidemokratik uygulamalarla diğer partilerle istişare yapılması için bugünden itibaren harekete geçiyoruz.
- Hukuktan uzaklaşılarak atılan bu adımlar ülkemizi demokrasi sürecinden çıkartmaktadır. Ülkeyi yönetenler seçilebiliyorsa bunu millet iradesi saymakta fakat seçilemiyorsa kayyım atıyor. Bu kararların sonuçları salt siyasi değildir. Demokrasiden uzaklaşmak dünyanın en kırılgan ekonomilerinden biri olmamıza neden olmaktadır. Gençlerin alın teri, emeği yok sayılmaktadır. Merkezi hükümet seçimle kazanamadığı belediyeleri gasp etmektedir.
- Demokrasiye olan inancımızı en yüksek seviyede sürdüreceğiz. Kayyım uygulamasıyla aynı zamanda belediye meclisi ile belediye encümeninin işleyişi de aksamakta. Birbirlerini denetleyen organlar yerine bir kişi tarafından herhangi bir yönetime tabii olmayan bir sisteme geçilmiştir. Türkiye bu sistemden bir an önce kurtulmalıdır. Bunun çözümü de sandıktır.
"Millet iradesi yok sayılmaktadır"
- Anayasamızda İçişleri Bakanlığı'na verilen görevden uzaklaştırma kararı yalnız mahalli idare organlarının görevlerini suç olarak işlemeleri halinde görevden alma yetkisi vardır. 1930 yılından bu yana elden ettiğimiz yerel yönetim seviyesi geliştirilmiştir. Kayyım uygulaması halk iradesini ortadan kaldırmaktadır. Bu koşullar belediye meclis üyelerinin de görevlerini ortadan kaldırmaktadır. Bu kararlara imza atan iktidar yüzünden millet iradesi yok sayılmaktadır.
- Merkezi idare belediyelerin hiyerarşik amirine dönüştürülmüştür. Merkezi iktidar yerel yönetimleri idare olarak baskılamaktan sonuç alamamıştır. Halka hizmet için canla başla çalışmaktadırlar. Artık merkezi hükümet seçimle kazanamadığı yerel yönetimleri gasp etme yoluna gitmiştir. Demokrasiden uzaklaşmak dünyanın en kırılgan ekonomisine sahip ülkesi olmak demektir.
AK Partili Güler'e tepki
- Kayyım kararıyla, bu yetkiler İçişleri Bakanlığı'nın bir memuruna teslim ediliyor. Son 8 yıldır alınan kararlar keyfi vesayet yönetimini ortaya çıkarmıştır. Türkiye bu zihniyetten bir an önce kurtulmalıdır. Bunun iradesi de sandıktır seçimdir. Seçim ve seçilme hürriyeti yok edilmektedir. AKP Grup Başkanvekili Güler'in bu uygulamaların devam edeceği yönündeki tavrı o kadar çirkin ve yakışızdır ki... Bu yargı için irade beyan etmektedir. Ben bu söylemini kınıyorum. Hukuka aykırıdır. Hukukçu kimliğiyle bunu söylüyorsa hukuk bilgisini gözden geçirmelidir. Tümden bir kurumun kapatılması doğru değildir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletimizindir
- Partilerin birçoğu ile irtibata geçilmiştir, başka partilerle de iletişime geçilmesi yönünde adımlarımız olacaktır. Devlet Bahçeli, Numan Kurtulmuş'a da randevu talebimizi ilettik. Olumsuz bir dönüş almadık. Görüşmeler devam edecek.