Erzincan İliç’teki Çöpler altın madeninde, 13 Şubat günü meydana gelen kazada siyanürlü liç yığınının altında kalan dokuz madenci için başlatılan arama çalışmaları yedinci gününde yani 19 Şubat’ta durduruldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar bunun nedenini “Yığının kaymamış bölgelerinde ciddi hareketlilik olması nedeniyle kayma riskinin bulunması” olarak açıkladı. Bu nedenle de yukarıda asılı kalan ama yerinden oynamış, stabilitesini kaybetmiş yığın kontrollü şekilde kaldırılarak başka yere taşınıyor.
Tekrar kayma riski var
Yapılan son hesaplamalara göre, kaymanın gerçekleştiği yığın toplamda 35 milyon metreküp. Bunun 4.7’si vadiye yani Sabırlı Deresi’ne, 1.2’si ise açık ocağa aktı. Ancak hala 29.1 milyon metreküp yani yaklaşık 52 milyon ton hacme sahip bir yığın mevcut. İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Atilla Öztürk’e göre, şu an en büyük tehlike bu malzemenin de kayması.
Siyanürlü havuzun üzerine gelebilir
Kaza sonrası liç yığınının askıda kaldığını söyleyen Öztürk, “Burası ileride yağmurun da yağmasıyla ıslanarak her an kayabilir. Yığın boş araziye akabileceği gibi maden işletme tesislerinin bulunduğu alana da akabilir, ki esas tehlike bu. Çünkü burada siyanürlü kimyasallarla dolu, çöktürme havuzu da dediğimiz yük havuzları bulunuyor” diyor.
30 ton kimyasal doğaya karışabilir
Yük havuzları proses sularındaki katıların çöktürülmesi için kullanılıyor. Altının zenginleştirilmesi işlemi siyanürle yapıldığından bu havuz da siyanürlü kimyasallarla dolu. Yani bu yöne bir kayma gerçekleşirse yığın, içinde yaklaşık 30 ton siyanürlü kimyasalın olduğu havuzun üzerine akacak. Öztürk’e göre bu durumda “siyanürlü kimyasalın doğaya karışması riski mevcut”.
20-25 milyon metreküp taşınacak
Bu nedenle de maden sahasında geçirimsiz bir zon oluşturuldu ve asılı kalan kütlenin taşınmasına başlandı. Bu şekilde yığının stabil hale getirilmesi planlanıyor. Peki, bunun için yaklaşık 29 milyon metreküp yığının ne kadarının taşınması gerekiyor? Öztürk’e göre, bu soruya net bir cevap vermek mümkün değil ancak 20 ila 25 milyon metreküp toprağın taşınması planlanıyor. Öztürk, “Tabii, 10 milyon metreküpten sonra da yığın stabil hale gelebilir. Zaten bu nedenle, yığında sürekli olarak radarla ölçümleme yapılıyor” diyor.
Taşıma 7 ayda tamamlanabilir
Peki, 20-25 milyon metreküp yığının taşınması ne kadar sürecek? “10 yılda yığılmış bir malzemenin taşınması aylar alır” diyen Öztürk, en efektif senaryoda bile günde 100 bin metreküp taşınabileceğini söylüyor. Bu da liç yığınından ayda 3 milyon metreküp taşınabileceği anlamına geliyor. 20 milyon metreküp yığının taşınması içinse yaklaşık 7 ay gerekiyor. Bununla birlikte Öztürk, asılı kalan iki parça hafifletillir hafifletilmez, 9 işçinin altında kaldığı yığının kaldırılarak işçilerin çıkarılacağını da ekliyor. (Oksijen’in notu: Kamyonun özelliğine ve taşınan malzemenin cinsine göre taşıma kapasitesi değişkenlik gösteriyor. Bir hafriyat kamyonunun kaza alanındaki liç yığını gibi bir kütle için taşıma kapasitesi ortalama 15 metreküp olarak hesaplanıyor. Buradan kabaca bir hesap ile 20 milyon metreküp linç yığının taşınması için 1 milyon 333 bin kamyon seferinin yapılması gerekiyor.)
Liç yığını saatte 45 km hızla kaymış
Diğer taraftan maden kazasıyla ilgili adli ve idari soruşturmalar da devam ediyor. Dolayısıyla kazanın neden gerçekleştiğiyle ilgili net bir şey söylemek henüz mümkün değil. Ancak Doç. Dr. Öztürk, “Liç yığınının suya doygun hale gelip aktığını düşünüyoruz” diyor ve şöyle devam ediyor: “Proje tasarımına göre, malzemenin su oranının yüzde 13 olması gerekiyor. Fakat gözlemlerime dayanarak kayan yığının yüzde 80-90 oranında suya doygun olduğunu söyleyebilirim. Zaten görüntülerde de ‘lav gibi aktığı’ görülüyor. Malzeme saniyede yaklaşık 12.5 metre gibi yüksek bir hızla hareket etmiş.” Bu da işçilerin saatte 45 km hızla ilerleyen bir kütlenin altında kaldığı anlamına geliyor.