Kahraman Çayırlı
Studio’s Lost & Found (Kayıp Eşyalar Atölyesi), sanatçı Bedri Baykam’ın beş yıl aradan sonraki ilk (toplamda 143’üncü kişisel) sergisi. 16 Nisan-31 Mayıs arasında Piramid Sanat’ta gerçekleşecek sergi, çok yönlü imgeler ve renklerle başka bir evreni tasavvur ediyor. Baykam’la yeni sergisini konuştuk. Studio’s Lost & Found serginizin hikâyesi nedir? Boya, fotoğraf veya kolaj arasındaki her türlü git gel, 40 yıldır gündemimde kaldı. Herhalde dünyada bu özel paylaşım alanını benim kadar çok ve zengin üsluplarla kullanan pek olmamıştır. Özellikle 4D lentiküler işlerimi de düşündüğünüzde… Bu defa, zaten çok dağınık bir yer olan ve kapısında “disaster area” (afet bölgesi/yangın yeri) yazan atölyemin içinde sağda solda yaşayan, kenara atılmış, kaderine terk edilmiş malzemeleri özellikle bir araya getirerek bu seriye entegre ettim; onları değerlendirerek bu işlerde yeniden doğuşlarını seyrettim.
Sergide kaç parça iş yer alıyor, ebatları, teknikleri nedir? Serginin kataloğunda 20 yeni iş var: Tüm bu yapıtların ve onlara olanak veren öncü işlerin yer aldığı, 150 sayfalık Türkçe-İngilizce bir katalog. İçinde küratör Sinan Eren Erk ve Amerikalı eleştirmen Peter Frank’in hakkımdaki yazıları da var. Karışık teknik kullandım. Üstelik bu sefer serginin konsepti doğrultusunda her türlü kolajı da bünyesinde taşıyabilen bir seri. Yapıtların çoğu büyük boy ama sergiye gelenler, daha insaflı boyda işlerimi de görebilecekler. İşler kendi aralarında diyalog kuruyor mu? Mekânda nasıl bir yerleştirme düzenlediniz? Sergiye geldiğinizde bu yapıtlardan kaçını göreceksiniz, bu konuda bir fikrim var ama yaşayarak göreceğiz! Belki üç beş tanesini ana serginin dışında değerlendiririm. Kendi aralarındaki diyalog, sanat tarihi ve benim kişisel tarihim arasında gidip gelen hatlar üzerinde seyrediyor… Aralarında neler fısıldaştıklarına gelince, galiba Brigitte Bardot ve uslanmaz dadaist şair Arthur Cravan’ın gizli flörtlerine, Fransız yazar Apollinaire’in erotik satırlarının Picasso ve sevgilisi Fernande tarafından gizli entim okumalarına şahit olabilirsiniz. Ayrıca onları bir araya getiren ana iletken, 2019’da bitirdiğim ve çok ilgi çeken “Sanat Tarihi Haritası”. Salona nasıl yerleşecekleri de sürpriz olsun! 
