İETT şoförleri: "Beşte birimiz Covid oldu bize de acil aşı yapılmalı"
5 bin 744 İETT şoföründen bin 83'ü Covid-19'a yakalandı
Eylem Yılmaz Salgınının en çok etkilediği sektörlerden biri toplu taşıma şoförleri. İstanbul’da bugüne kadar 9 İETT çalışanı koronadan hayatını kaybetti. 5 bin 744 kadrolu personelden 1083’üne virüs bulaştı. Halen 23 şoför korona tedavisi görüyor. Bir yandan virüs korkusu, diğer yandan kimi kural tanımaz yolcuların sözlü ve fiziksel şiddeti arasında her gün 8 saat direksiyon sallıyorlar. Salgınla beraber mesai saatlerine getirilen düzenleme yolcu trafiğini rahatlatmış. Koronavirüsün ortaya çıktığı 2019 Aralık ayında toplu taşıma kullanan yolcu sayısı 103 milyon 336 bin 961 olurken bu rakam 2020 Aralık ayında 38 milyon 270 bin 770’e düşmüş. 2021 Ocak ayında ise yolcu sayısı 27 milyon 308 bin 350. Bu rakamlar sadece belediye otobüsleri için geçerli. Metrobüste de yarı yarıya bir düşüş yaşanmış. Salgından önce günde bir milyona yakın yolcu metrobüs kullanıyorken şimdi bu sayı 500 bin seviyesine düşmüş. Araçların temizliği için haftada beş ton dezenfektan kullanılıyor.
“Milletin canı burnunda hırsını bizden çıkarıyor”
Yolcu sayısı düşse de hayat şoförler için kolaylaşmamış.Mustafa Bezci 48 yaşında. 17 yıldır İETT’de çalışıyor: “İnsanlar çok bilinçsiz. Maske, sosyal mesafe kurallarına uymuyorlar. Koltuklarda uyarı var ama uymuyor. Bazen maskesi olmayan oluyor. Soğukta dışarıda bırakmaya vicdan el vermiyor. Öyle zamanlarda yolcular çıkarıp maske veriyor. Şu an millet olarak zor bir süreçten geçiyoruz. İnsanlar çok zorlanıyor. Ama saldırılar gerçekten çok üzüyor hepimizi. Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Kimse bu salgının ortasında keyfinden bu koltuğa oturmuyor. Adam başka birine kızmış, gelip hırsını bizden alıyor. Biz alttan aldıkça üzerimize çıkıyor. Benim çok başıma geldi. Şakaya vurarak üstesinden gelmeye çalıştım. Çok fazla temas halinde olduğumuz için evde dikkat etmeye çalışıyorum ama küçük çocuğumu engelleyemiyorum. 11 yaşında. Nasıl uzak tutayım? “Git bana bulaşma biraz” diyorum. Gene geliyor…
“Sağlıkçılar aşılandı sıra bizde olmalı”
Hamdi Karaosman üç çocuk babası, 49 yaşında ve 17 yıldır İETT şoförlüğü yapıyor: “Şartlarımız daha da zorlaştı. Bir kere stresimiz çok arttı. Yolcularla yaşanan sorunlar arttı. Yüzde 20’miz korona olduk. Ölen arkadaşlarımız oldu. Bu bizi çok etkiledi. Bu stresle, korkuyla çalışıyoruz. İlk zamanlar maske nedeniyle tartışma oluyordu şimdi HES kodu uygulamasından sorunlar yaşıyoruz.Alınan özel bir önlem yok. Maskemizi takıyoruz ve şeffaf bir naylon serildi şoför mahaline, o bizi ne kadar korursa işte… Eve gidince de maskemi hemen kapıda çöpe atıyorum. Kimseyle temas kurmadan banyoya giriyorum. Ne kadar koruyabilirsek… Bizim işimizin ağır işkolunda olması lazım.Şimdi aşı geldi, bizi hangi gruba attılar belli değil. Sağlık çalışanları gibi ön saflarda olduğumuz için onlar gibi muamele görmemiz, bir an önce aşı olmamız lazım. Bizim şu an en önemli sorunumuz aşıdır. Sağlık çalışanlarının hemen ardından bizi aşılamaları lazım.”
“Sahipsiziz, arkamızda hiç kimse yok bizim”
Cihan Canik 46 yaşında. 2 çocuk babası. O da 17 yıllık İETT şoförü: “Pandemiden sonra yolcularla çok sorun yaşamaya başladık. Şimdi HES kodundan sorun yaşıyoruz. Yolcu seni döver, küfür eder, sen araçtan indiğin an iş hakkın sonlanır diyorlar. Duyup, duymazdan geliyoruz.Yoksa akşam eve gidemeyiz. En sık duyduğumuz hakaret ‘Şerefsiz’ oluyor. Diğer küfürlerini burada söylemek istemem. Ben kamuda çalışıyorum. Benim siyasi bir görüşüm olamaz. Ben ekmeğime bakıyorum, siyasete bakmıyorum. . Yalan ihbarlarla hakkımızda rapor hazırlanmasından da yorulduk. Maskemizi sekiz saat kullanıyoruz. Araçlarda koruma olduğu için maskeyi çok sık değiştirmiyorum. Evde de bir mesafe uygulamam yok.”
“Mesai arkadaşımdan korona kaptım”
Metrobüs şoförü Ertan Noyan’la konuşuyoruz. 46 yaşında ve 15 yıldır direksiyon başında. “Pandemi ilk ortaya çıktığında virüs kaptık. Beraber işe gidip geldiğim metrobüs şoförü arkadaşımda çıktı. Yolcudan bulaşmasa bile biz arkadaşlar arasında bulaştırıyoruz. Çok fazla kişi virüse yakalandı” diyor.
“Evde ayrı oturuyoruz, çocuklarıma sarılamıyorum”
Asım Takkaç da korona olmuş. 15 yıllık İETT şoförü, 45 yaşında. Covid’i evde geçirenlerden: “14 gün evde karantinada kaldım. İlaç kullanmadım. Aile hekimim sadece evde kalmamı söyledi. Aileme bulaştırmadım. Her eve girişimde üzerimi değiştiririm. Çocuklar “Baba” diye koşup sarılmak istiyor ama eşim engelliyor. Ben elbiselerimi balkonda havalandırmaya bırakıp, kendimi temizledikten sonra ailemin yanına gidiyorum. Mesafemizi koruyarak oturuyoruz. Asla sarılamıyorum çocuklara. Korkuyorum. 15 aylık olan çocuğum kollarını açarak yanıma gelmeye çalışıyor sürekli, çok üzülüyorum…”
“Kadın olunca saldırılara daha çok maruz kalıyoruz”
Evde kanser hastası annesiyle yaşayan Işıl Hırka, 43 yaşında, 3 senedir İETT şoförlüğü yapıyor: “Bu meslek babadan geliyor. Yolcular çok fazla sorun çıkarıyor. “Kadın değil misin” diye başlıyorlar lafa. Hata yapmasan bile bir günde dört yolcu mutlaka sorun çıkarıyor. Araç dolu, ek yolcu alamam. Ama camlara vuruyorlar. Annem kanser hastası. Ben onun yanına gitmem. Salonda da oturmam. Odam ayrı, tabaklarım, bardaklarım ayrı. Eve girer girmez balkonda üzerimi çıkarır, banyoya girerim. Kızımı zaten evlendirmiştim. Uzak duruyorum. Bizim her akşam araçlarımız yıkanır, içi dezenfekte edilir. Ben aracımı yine de önce şoför kabinini, sonra arkaları yine de dezenfekte ediyorum. Bunun ardından ellerimi yıkayıp işime başlarım. Yolculardan herhangi biri öksürdüğü, hapşırdığı zaman otobüse kolonya banyosu yapıyorum. Havaya sıkıyorum. Yolculara da veriyorum. Beni bu zamana kadar bu kolonya korudu diye düşünüyoum. İETT’de çalışan çok sevdiğimiz bir abimizi koronadan kaybettik. Çok arkadaşımız yakalandı. Korkuyoruz. İlk zamanlar sağlık çalışanlarını hastaneye taşıdığımız oldu. Onlara yapılan uygulama bize de yapılmalı. Aşı sağlıkçılara yapıldı, bize de yapılabilir. Bizi hiç ön plana almadılar. Bir abimiz virüse yakalanıp çocuğuna bulaştırdı. Kendisi atlattı ama çocuğu hayatını kaybetti. Bunları kimse görmüyor. Çok acı şeyler yaşadık, hala yaşanıyor. Ailesine bulaştıran, hastanede yatan çok arkadaşımız oldu. Hastaneden çıktığı gibi direksiyon başına dönüyor bu insanlar. Maaşlarımız kesilmese çalışmayacaklar. Arkadaşlarımız saldırıya uğruyor. Devletin bizim arkamızda olmasını istiyoruz artık. Yeter.”