24 Nisan 2024, Çarşamba Gazete Oksijen
Haber Giriş: 22.01.2021 08:00 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:14

İlişkide Sezen misin, Ajda mı?

İlişkide Sezen misin, Ajda mı?
Ayşe Özyılmazel
Yirmilerimde yüzde yüz Ajda olduğumdan eminim. Şimdiyse Sezen gibi sevmek isterim... Sezen gibi ruhumu aşkla iyileştirmek, sivriliklerimi aşkla törpüleyebilmek. Ah bir kim olduğumuzu bilebilsek... İşte bütün mesele bu değilse nedir ki? Baksanıza iki yalnız bir doğru edemiyoruz besbelli. Hep bir denizlerden korkup kıyıda yüzme, en mantıklı versiyonunu takınarak suçu karşındakine atma, kendini asla onun yerine koyamama, koysa da bunu çaktırmama hali bizimki. Sokak sokak ne aradığını  bilmeden dolanma ve yorgun argın eve dönüp yorganın altına saklanma hali... Benimse içimde yine bir Sezen Aksu şarkısı çalıyor; ‘Aaaah yanmışım ben, aaah sönmüşüm ben’ Uzaklara dalmış şarkıyı mırıldanırken, yanımdaki arkadaşım soruyor; ‘Peki Ayşe sen ilişkilerde Sezen misin, Ajda mı?’ Şakacılığımdan ödün vermiyor ‘Adamına göre değişir’ cevabını yapıştırıyorum önce. Ardından kapılıyorum düşünce sellerine.

Sezen cümlemizi yaktı

Sezen miyiiiiim, Ajda mı? Yirmilerimde yüzde yüz Ajda olduğumdan eminim ama ispatlayamam. Öyle bir taşkın özgüven, öyle bir ‘Şimdi gel de gör beni, bambaşka biri’ ruhu, içimde dört nala koşan ‘Sen de yaz yaz yaz bir kenara yaz bütün sözlerimi’ tavrı, ‘Yakar geçerim’ dünyasıydı benimkisi. Çocukken duyduğum ‘Git, git, git, gitme dur ne olursun’ ile Sezen Aksu zaten yakmıştı devrelerimi. Bir git diyor, bir geri dön, ardından ‘Sen Ağlama, ağlama göz bebeğim sana kıyamam’ ile durduk yere ağlatıyordu beni. Sözlerini anlamadan dinliyor ve fakat gözyaşlarımı da tutamıyordum. Besbelli yakacaktı bu kadın beni. Ve yaktı da... Eksik olmasın cümlemizi yaktı. Kendisi ‘Her kadının payına düşenler, benim de payıma düşer’ sözünde haklı olsa da Sezen’in bambaşkaydı aşka duruşu. Kendini silebiliyor, utanmadan yerlerde sürünebiliyor, acısını avaz avaz bağırabiliyordu. Beklemenin, özlemenin, aşkla saçmalamanın, yenik düşmenin, ağlamanın utanılacak bir şey olmadığını öğretiyordu bize. Öyle kapıldım ki duygularını bayrak gibi sallamaktan korkmayan Sezen’e, çektiğim aşk acılarının yüzde doksanını gece evde onun şarkılarıyla baş başa kalmak için çekmiş bile olabilirim yani.

Ajda Zeyna gibi

Ajda ise yerle yeksan etmez kendini aşk için. Ne münasebet canım. Üzülür mü, üzülür tabii ama hobi olarak. Fikret Şeneş’in yazdığı ikonik şarkılarında hep gizli saklı, kavuşamadığı aşkına seslenir. ‘Kalbimden geçen son yolcu sensin’, ‘Bir günah gibi gizledim seni’, ‘Kimler geldi kimler geçti, hiçbirisi senin kadar sevilmedi’, ‘Düşünme hiç neden diye yorulma’. ‘Zeyna gibiyim’ tabirini kullanıyordu Ajda kendisi için; ‘Aşk kadınıyım, kendime aşık oluyorum’ diyordu bir söyleşinde. Yani onun için önce kendisi geliyordu, teflon tava gibiydi üzerine aşk acısı yapışmıyordu. Aslında ne güzeldi, yani misti değil mi? 2006’da Sezen Aksu’nun yazdığı ‘Ben aslında gördüğün o cool kadın değilim’ şarkısıyla ‘Bir dakika’ olduk,  nasıl yani? Yoksa Amazon kadın Ajda da mı bizdendi? Eh ne sandık ki. Kimi güçlü görünür, kimi duygularında itirafçı olmayı gücü yapar. Kimi dimdik durur ‘Önce ben’ çeker, kimi ‘Aşk için ölmeli aşk, o zaman aşk’ derken gocunmaz. Kimi aşkla büyür, kimi kendine aşkıyla ama günün sonunda herkes uzanmak ister sevdiğinin kucağına.

Güven soğuk su gibi

Bense Sezen gibi sevmek isterim şimdi... Sezen gibi ruhumu aşkla iyileştirmek, sivriliklerimi aşkla törpüleyebilmek. Arada sırada içimden Ajdacıklar çıkar elbet ama ben Sezen gibi tanıyabilmek isterim hislerimi, onun gibi korkusuzca ya da zaman zaman korkarak bile olsa bırakmak isterim kendimi aşka, kalkanlarımı atıp yoğurulmak isterim, anlamak, düşünmek isterim. Yani laf aramızda, var bir kamyon daha çekeceğim. Sezen Aksu yıllar önceki bir röportajında ‘Bu gönlün nereye konacağı belli olsaydı, onu ısmarlardık, olur biterdi’ demiş ve devam etmişti ‘Güven aşkın üzerine dökülen soğuk su gibidir, yok öyle gel oturalım konuşalım anlaşalım’. İşte yok öyle, öyle olmayınca da son durumumuz böyle. Konu aşka gelince anlaşmamayı istiyor gönül nihayetinde. Neyse, vitrinimize değil, iklimimize gelenleri diliyorum hepimize.

5 Kişisel Gelişim Kitabı

Kitap tavsiyesi istemişsiniz, o zaman buradan başlayalım: 
  1. Başarının 7 Spiritüel Yasası - Deepak Chopra (Bu senelerdir bir numaramdır, temeldir, candır)
  2. How to Think Like a Monk - Jay Shetty (Kendisini Instagram’da takip edin, YouTube kanalına abone olun, podcast'lerini kaçırmayın derim, şu anda kişisel gelişim aleminin gözbebeği)
  3. Limitless - Jim Kwik (Jay Shetty gibi o da sosyal medyada harikalar yaratıyor, beynimizi nasıl daha verimli kullanabileceğimiz üzerine çalışıyor. Youtube’u, Insta’sı hemen girin)
  4. Dört Anlaşma - Don Miguel Ruiz (Bu kitap da Kişisel Gelişim 101’in temel taşlarındandır)
  5. Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak - Dr. Joe Dispenza (Dispenza da sosyal medyanın kişisel gelişim krallarından; online eğitimleri, YouTube videoları ve kalabalık bir hayran kitlesi var)