Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in 27 Şubat'ta 'şafak operasyonu' ile gözaltına alınmasına ilişkin konuştu.
Alaattin Köseler’in eşi Firdevs Köseler’i evinde ziyaret eden, ardından Beykoz Belediyesi çadırında iftar yapan İmamoğlu, iftar sonrasında belediye binası önünde halka seslendi. Köseler'in sabah saat 04.00'te evine yapılan baskınla gözaltına alındığını hatırlatan İBB Başkanı şunları söyledi: “Sabahın 04.00’ünde bir evin kapısına dayanarak, bizim polisimizi de alet ederek ne yazık ki o eve girip arama yaparak, o insanı kanunsuz bir biçimde tutuklama cihetine giden, gözaltına alan o akıl… Eğer aceleniz var idiyse bu insanları o saatten beri gözaltında tutarak neyin zulmünü çektiriyorsunuz? Neyin derdi var sizde? Bu insanlara bu iş yapılmaz, yapılamaz."
"Alaattin Köseler’e yapılan bu zulüm, baskı, adaletsiz, hukuksuz uygulama aslında Beykoz halkına yapılıyor. Beykoz halkına ders verilmeye çalışılıyor" diyen İmamoğlu şöyle devam etti: "Bu belediyeye bir hafta önce bir akşam vakti bir evrakla geliniyor ve o evrakla buradan dosyalar isteniyor. Bakılıyor ki, oradaki barkodu okutulduğunda dosyanın karşılığı yok. Bakılıyor ki, orada imzası geçen ismin gerçek anlamda o evrakta imzası yok. Tabii bu evrakla dosya alınmaya gelince belediye başkanımız, ‘Bu evrak geçersiz ama istiyorsanız ben yine getirir, bırakın dosyayı burada istemeyi, kendimiz teslim ederiz’ diyecek kadar da delikanlı davranıyor ama o akşam istediğini alamayan akıl; hiddetle, şiddetle, heyecanla, stresle öfkesini çıkartmak adına bir başka operasyona geçiyor."
"Kendi koltuğunu koruma adına zalimlik yapıyor"
İBB'den sosyal destek isteyenlerin sayısındaki artışa dikkati çeken İmamoğlu, "Yani insanların evinde aşı yok, işi yok, umutsuz; çocuklar ve gençler, artık bugünkü tutum ve tavırlardan, adaletsizlikten, ekonominin kötülüğünden usandı. Milletçe dünyanın birçok gelişiminden uzak kalıyoruz. Etrafımız ateş topu. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor, yeni bir dünya inşa ediliyor. Teknolojide, ülkelerin kendi tutum ve tavırlarında yeni bir dünya inşa edilirken bizde ise bir akıl, kendi koltuğunu koruma adına zalimlik yapıyor. Hukuksuz bir düzenin var olmasıyla ilgili adımlar atılıyor. İtibarsızlığımız büyüyor. Başımız öne eğiliyor. Milletçe her birimiz bunun bedelini ödüyoruz. Millet ödüyor bunun bedelini. Ekonominin, adaletin olmadığı yerde iyi olma şansı var mı? Onun için büyük bir mücadelenin içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in gözaltında, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in ise cezaevinde olduğunu belirten İmamoğlu, "110-120 gün sonra iddianamesi yazıldı Esenyurt’un. Bu sıkıntıları bize çektiriyorlar ama milletimiz bunun farkında. Milletimiz şunu biliyor. Orada bir haksızlık, hukuksuzluk var diye bu zulüm çektirilmiyor. Burada bu zulüm, haksızlık, hukuksuzluk var diye çektirilmiyor. Niye biliyor musunuz? Yapılmasının tek sebebi var. Koltuğunu kaybetme korkusu. Bu korkunun anlamı ne biliyor musunuz? Halkın önüne gelecek olan ilk sandıkta ne yapacak biliyor musun? Bunları evlerine gönderecek" diye konuştu.
"Bunun adı demokrasi devrimi"
İBB Başkanı, tek aday olarak gireceği CHP'nin cumhurbaşkanı adayı ön seçimine ilişkin ise şu görüşleri paylaştı: "Önümüzde CHP’nin almış olduğu tarihi bir ön seçim kararı var. Bizim üyelerimiz, yüz binlerce üyemiz sandığa gidecek, kendi cumhurbaşkanı adayını sandıkta tercih edecek. Bu bir devrimdir. Bunun adı demokrasi devrimidir. Bu demokrasi devriminin anlamı ne biliyor musunuz? Bu devrim, en çok bugünün o iktidarını korkutuyor. Sebebi ne biliyor musunuz? Orada her şey iki dudağın arasında. Biz ise diyoruz ki, ‘Biz, sandığı milletimizin ayağına getiriyoruz’. Çünkü diyoruz ki, ‘Millet ne derse o olur’. Çünkü ‘Millet büyüktür ve egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyoruz. İşte bu sözler, bu tutum ve tavır bunları korkuttuğu için bu zulümleri çektiriyorlar ama yılmayacağız, kararlı olacağız ve hep birlikte başaracağız. Alaattin Köseler Başkanımızın yanındayız. Allah bunları ıslah etsin, bunlara akıl versin. Millet bunların aklını sandıkta başına getirsin. Dualarınız kabul olsun. Ramazan ayınız mübarek olsun. Hepinizi çok seviyorum. Bu zulmü sona erdirecek olan kahramanlar sizlersiniz. Yolunuz açık olsun. Dayanışmamız, direncimiz devam edecek. Kurtuluş yok tek başına. Ben de diyorum ki, kurtuluş yok tek başına; haydi, hep beraber sandık başına.”