Ankara Barosu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından sosyal medya platformu Instagram'a erişim engeli getirilmesi hakkında Ankara 10. İdare Mahkemesi'ne yürütmeyi durdurma davası açtı. Barodan yapılan açıklamada, "Instagram'ın kapatılması, birçok açıdan insanların yararına olan birçok paylaşıma engel olacağı gibi kişilerin iletişim, haber alma ve düşüncelerini ifade etme özgürlüklerini de kısıtlayacaktır. Başkanlığın re'sen uygulamış olduğu erişimin tamamen engellenmesi kararı, temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran ve kanunun çizdiği sınırları aşan niteliktedir" denildi.
Erişimin engellenmesiyle ilgili düzenlemenin, 'Numerus Clausus' (sınırlı sayı) ilkesi gereği, kanunda düzenlenen hallerden sadece belirtilen maddelerle sınırlı olarak erişimin engellenebilmesine imkan tanıdığı vurgulanan açıklamada, "Sınırlı olarak sayılanlardan başkasına dayanarak erişim engeli kararı verilmesi kabul edilemez. Anayasaya ve hukuka açıkça aykırı olan söz konusu karara karşı Ankara Barosu olarak Ankara 10. İdare Mahkemesi nezdinde yürütmenin durdurulması talepli iptal davası açmış bulunmaktayız" ifadeleri yer aldı.
CHP ve İYİ Parti de dava açtı
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ve İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da Instagram'a Türkiye'de erişimin engellenmesi kararının iptali için dava açtı. Dervişoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, davanın sadece basit bir idari işlemin iptali talebini içermediğini hukuk devletinin, demokratik düzenin ve insan hakları rejiminin korunmasını amaçladığını ifade etti.
"Bir kişinin keyfiliğinden başka bir şey değil"
Engelleme kararının gerekçesinin belirtilmediğini, kamu düzeni ile milli güvenliğin korunması için bu kararın alındığının söylendiğini ifade eden Dervişoğlu, "Fakat gün içerisinde kararın katalog suçlarla ilgili olduğu belirtildi. Bu da gerçekte erişim engellemesinin başka bir maksat ve gaye ile yapıldığını göstermektedir. Bu maksat da bir kişinin keyfiliğinden başka bir şey değildir" değerlendirmesinde bulundu. Dava dilekçesinde alınan kararın açık bir biçimde sansür anlamına geldiği, başta Anayasa'ya aykırı olduğu, telafisi güç ve imkansız zararlara sebebiyet vereceği için yürütmenin durdurulması talep edildi.