Türk işçilerin işten çıkarılıp yerlerine yabancı uyrukluların istihdam edildiğine yönelik iddialar, bir süredir Türkiye’deki birçok şirkete yöneltiliyor. Bu iddiaların son hedefi de Uşak merkezli Gedik Piliç. TikTok üzerinden paylaşımlarda bulunan firmanın Afrika kökenli bazı çalışanları, Türkiye’de tavukçuluk sektöründe çalışma yaşamına ilişkin videolar yükledi. Bu paylaşımlardan yola çıkanlar da “Türk vatandaşlarının kovulup yerlerine yabancıların istihdam edildiği” iddialarına neden oldu. Peki işin aslı Türklerin kovulup yerlerine yabancıların getirilmesi mi? Yabancı uyruklular daha az ücretle kaçak olarak mı çalıştırılıyor?
Bakanlık onayıyla geliyorlar
Gedik AŞ Hukuk ve Sosyal Medya Koordinatörü Ramazan Taşkın, durumun öyle olmadığını söylüyor: “Evet, Afrikalı çalışanlarımız var. Bu çalışanlarımızın tamamı Kenya orijinli ve 2024’te çalışmaya başladılar. Böyle iddiaların yayılmasını da anlıyorum. Fakat çalışanlarımıza sosyal medyada ne paylaşıp ne paylaşmayacağını söyleyemeyiz. Sadece Afrikalı değil, Özbek, Nepalli ya da Pakistanlı çalışanlarımız da var. Ülkemize yabancı personel getirebilmek için personelleri seçip ilgili ülkedeki konsolosluklarımız ile iletişime geçiyoruz. Her çalışan için ayrı başvuru yapıyoruz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na izin başvurusunda bulunuyoruz. Bakanlık bunları inceliyor ve reddedilenler de oluyor. Çalışanlarımızın hepsi sigortalı ve departmana göre değişmekle birlikte en az asgari ücretin 1.5 katı ücret alıyorlar. İşten çıkışlarda da Türk personele tanınan yasal şartlar ve haklar ne ise yabancı personeller de aynı haklara sahip.”
Reddedilenler de var
“Yabancı personel getirmeyi planladığımız ülkeye kendi çalışanlarımız gidiyor. O ülkenin yetkilileri ve danışmanları ile aranılan niteliklere uygun personel seçimi yapılıyor. İzin başvurusunda bulunuluyor. Daha sonra ise o ülkenin şirketimizde çalışan mevcut yabancı personelinin referans olduğu yabancı kişiler belirlenerek yine izin başvurusunda bulunuluyor. Afrika'daki Türk konsoloslukları da dahil olmak üzere tüm konsolosluklarımız, gelen personeller ülkemize girmeden önce tüm sağlık kontrollerini ve diğer şartların varlığını denetliyor Herhangi bir engel teşkil eden kişilerin ülkemize girişine izin verilmiyor.”
Her ay 500 eleman ilanı
“Yurtdışından gelen yabancı personellerin barınma ihtiyaçlarını biz karşılıyoruz. Şirketimizde 2 yıldır yabancı personel çalıştırıyoruz. Peki neden? Çünkü yurtiçinde çalıştıracak personel bulamıyoruz. Özellikle kesim ve yolum departmanlarında bizim vatandaşlarımız pek çalışmak istemiyor. Helal sertifikalı olduğumuz için kesimde Müslüman olan yabancı çalışanlar oluyor. Her ay İŞKUR’da 500 kişilik eleman ilanı çıkarıyoruz. Bakanlığın izni dahilinde yabancı çalışan getirebiliyoruz.”
“Çalışan bulamıyoruz”
“Gıda sektörü olduğu için koşullar daha da sıkı denetleniyor. Zaten aylık rutin denetlemelerimiz de var. Biz dar bir çanakta hizmet veriyoruz. Uşak’ın Eşme ilçesindeyiz. Buraya ancak Eşme ve Kula gibi yerlerden temelde vatandaşlar çalışmaya gelebilir yani popülasyon dar. Örneğin Türk uyruklu çalışanlarımız arasında da Eşme’ye bir saat uzaklıkta olan Salihli’den olanlar da var. Onlar için de servis kaldırıyoruz çünkü bulunduğumuz konumda istihdam potansiyeli sınırlı. Toplam kadromuz 3 bin 500 civarında, yabancı sayısı ise 500 dolayında seyrediyor. Zaten bu sayı da limitli.”
Uluslararası İşgücü Kanunu
Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İştar Urhanoğlu “Temel olarak 6735 Sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu, yabancı iş gücü konusundaki hak ve yükümlülükleri düzenliyor” diyor. Prof. Urhanoğlu yabancıların Türkiye’de çalışmalarının ülkeye yasal olarak giriş yapmalarına, usule uygun çalışma iznine sahip olmalarına ve yapacakları işin mevzuatta yabancılara yasaklanmamış olmasına bağlı olduğunu söylüyor. Çalışma izni, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından resmi bir belge olarak düzenlenen, sahibine geçerlilik süresi boyunca ülkede ikamet ve çalışma hakkı veren bir izin. Çalışma izni başvuruları yurtiçinde doğrudan bakanlığa, yurtdışında yabancının bulunduğu ülkedeki Türkiye’nin diplomatik makamlarına yapılıyor. Bu izinler süreli çalışma izni, süresiz çalışma izni, bağımsız çalışma izni ve Turkuaz Kart olmak üzere dörde ayrılıyor. Başvurular da 30 gün içerisinde sonuçlandırılıyor.
En az 5 Türk çalışmalı
Çalışma izni istenen işyerinde en az 5 Türk vatandaşının çalıştırılması zorunlu. Bir işyerinde birden fazla yabancı için çalışma izni talebi varsa da her bir yabancı için 5 Türk çalıştırılması şartı aranıyor. İşyerinin ödenmiş sermayesinin en az 100 bin TL ya da brüt satışlarının asgari 800 bin TL olması gerekli. Üçüncü bir opsiyon olarak son yıl ihracat tutarının en az 250 bin dolar (8.1 milyon TL) olması da söz konusu. Yabancı çalışanlara ödenecek ücret tutarları meslekten mesleğe değişiyor. Bu ücretler üst düzey yöneticiler ve pilotlar için asgari ücretin en az 6.5, birim veya şube müdürleri ile mühendis ve mimarlar için asgari ücretin en az 4 katı olmak zorunda. Maaşların kalifiye elemanlar, öğretmenler, psikologlar, fizyoterapistler, müzisyenler ve sahne sanatçıları için asgari ücretin 3 katı, geri kalanlar için ise asgari ücretin en az 1.5 katı olması şart. Yalnızca ev hizmetlerinde çalıştırılacak yabancılar için en az asgari ücret koşulu aranıyor.
Tüm hakları aynı
Prof. Urhanoğlu, yabancı işçilerin fiilen çalışmaya başlaması ile bu işçilerin de tıpkı Türk işçiler gibi sosyal hak ve güvencelerin tümünden faydalanabileceklerini söylüyor. “Ancak genel sağlık sigortası müracaatları bizzat kendileri tarafından SGK merkezlerine yapılabiliyor. Genel sağlık sigortası hakkına sahip yabancıların aile fertleri de bu haklardan faydalanabiliyor. Emeklilik hususunda da yabancı işçiler için bir ayrım yok. Prim ve gün esası gibi uygun şartların sağlanmasıyla Türkiye’de emeklilik hakkına erişebiliyorlar.” Peki işten çıkarıldıkları zaman süreç nasıl işliyor? Prof. Urhanoğlu tarafların iş sözleşmesine uygulanacak hukuku seçme haklarının olduğunu söylüyor. “Taraflarca seçilmiş bir hukuk yoksa iş sözleşmesi işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tabi olur” diyor ve devam ediyor:
Barınma da sağlanabilir
“Burada da Türk iş hukuku mevzuatı geçerli olacaktır. Yabancı işçi şayet iş güvencesinin kapsamındaysa bu durumdan doğan haklardan yararlanır. Aynı şekilde eğer şartlarını taşıyorsa kıdem ve ihbar gibi tazminatlara da hak kazanır. Mevzuatta Türk işçiler için yer alan tüm haklardan yabancı işçiler de faydalanabilir.” Prof. Urhanoğlu, işçilerin barınması konusunda bir mesuliyetin de işverene yüklenmediğini söylüyor. Bununla alakalı olarak da bir düzenleme yok. Hatta ekliyor: “Bu konuda özel bir yükümlülük öngörülmese de işveren sosyal amaçlarla işçilere konut sağlayabilir ya da kira yardımında bulunabilir. Yabancı uyruklu işçiler de bu gibi uygulamalardan yararlanabilir.”
Yabancıların çalışamayacağı işler
Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Zeynep Derya Tarman, yabancıların çalışamayacağı işlerin de olduğunu söylüyor. Prof. Tarman, bu konuya şu şekilde değiniyor: “Türk mevzuatında özel kanunlarla, yabancıların çalışamayacağı işler de var. Yabancı uyruklular diş hekimliği, hastabakıcılık, eczacılık, veterinerlik, hastane müdürlüğü, avukatlık, noterlik, gümrük müşavirliği ve gümrük müşavir yardımcılığı, Borsa İstanbul üye temsilciliği ve üye temsilci yardımcılığı mesleklerinde faaliyet gösteremez.”
İstisnası var
“Ayrıca turist rehberliği, özel güvenlik görevliliği, çarşı ve mahalle bekçiliği, Türk karasularında Türk gemileri ve deniz taşıtlarında kaptanlık, çıraklık, katiplik, tayfalık, amelelik, Türk uluslararası gemi siciline tescil edilen ve Türk bayrağı taşıyan gemi ve yatlarda kaptanlık gibi meslekleri yapamaz. Ancak bunun istisnası çalışma izni alan Türk kökenli yabancı uyruklu kişiler. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ya da kolluk teşkilatlarında da çalışamazlar. Buna Türk kökenli yabancı uyruklu kişiler de dahil.”