İYİ Parti'den asgari ücret talebi: Ocak'ta 17 bin lira, Temmuz'da 20 bin 500 lira

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. İşte Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar

1934’te batılı ülkelerden bile önce Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Bu halk 1930’da belediye seçimleri için 1934’te diğer düzenlemeler yayınlanmıştır. O gün böylesine bir vizyonumuz varken bugün kadın haklarında Türkiye’yi dünyanın gerisinde bırakan bir vizyonsuzlukla mücadele ediyoruz.
Buna razı gelmeyeceğiz, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Kadınların güçlenmesini istemeyen, başarılarını çekemeyenler rahatsız olmaya devam edecek. İktidara baskı yapıp İstanbul Sözleşmesi’ni rafa kaldırtan kadın düşmanları rahatsız olmaya devam edecek.
Sayın Erdoğan geçen yıl bu zamanlar, “2023’te herkes hesabını yüzde 20 enflasyona göre yapsın” demişti. Bu haftanın başında veriler açıklandı. Enflasyon ENAG’a göre yüzde 129’a, TÜİK’e göre yüzde 62’lere ulaştı. Büyük ekonomist Sayın Erdoğan’a inananlar boşa düştü. Beceriksizliğinin sonuçlarından yüzü kızarmayan iktidar, yeni sorunlar üretiyor.

Maaşlara yılda 2 defa zam yapılıyordu, buna rağmen zamlar diğer zam dönemine kalmadan eriyordu. Biz de 4 zam teklif etmiştik. İktidar, tek zamma düşürdü. Erdoğan yine engin bilgisini konuşturdu, 'Bir kez verilecek zamla bu iş biter' dedi. Belli ki çalışanları bitirmeye karar vermiş.
Enflasyon oranı yüzde 40'a yaklaşan enflasyon oranı hedefi 36'larda olan ülkelerde tek zam çalışanları korumaz. Ocak ve Temmuz aylarında yılda 2 defa belirlenmesi konusunda ısrarcıyız. Miktar belirlenirken Türk-İş'in açlık sınırı rakamlarının esas alınmasını istiyoruz. Sadece enflasyon oranında yapılan artış yetmez. Büyüme oranında refah payı da verilmelidir.

Türkiye haftalardır güzellik merkezleri üzerinden para aklayanların, euro'lu bigudilerini konuşuyor. Dolandırılan spor insanlarını, kaptırdıkları milyon dolarları konuşuyoruz. Hangi fenomenlerin nasıl haksız kazançlar elde ettiğini konuşuyoruz. Para aklayanlar konuşuluyor ama parası aklananlar nedense hiç konuşulmuyor.
Haksız kazanç sağlayanlar konuşuluyor ama bunları finanse edenler nedense konuşulmuyor. Cambazlar konuşuluyor ama sirkin sahipleri nedense hiç konuşulmuyor. Buzdağının altında yatanın kayıtdışı ekonomi illeti olduğunu biliyoruz.

Biliyorsunuz yerel seçimler yaklaşıyor. Yereldeki sorunlar yerine, suni gündemler üzerinden konuşuluyor. Projeler yerine sözde kulisler, vizyon yerine dedikodular konuşuluyor. İşte siyasetin içine düşürüldüğü bu çukurda, biz İYİ Parti olarak rekabetimizi, vizyonumuz, çözümle ve projelerimizle yapmaya devam ediyoruz.
İttifak düzenine başlattığımız mücadele artık yeni bir aşamaya geçti. İki kutuplu siyasetin karşısında, Türkiye’nin demokratik milli yükseliş yolculuğunu başlatmanın gururunu yaşıyoruz. Belediyeciliği hizmet değil, iktidar alanı olarak görenlere karşı, anlamlı ve cesur bir başlangıç yaptık.
Bugüne kadar nice zorlu günler yaşadı. Önümüzde sırtlanlarla dolu çetin bir yol var. Bu yolda, övgü süsü verilen iftiralar duyacağız, tehditler alacağız. Dün olduğu gibi bugün de bunların hepsine dişimizi sıkacağız.
Bir taraf başka türlü hakaret ediyor, öbür taraf başka türlü hakaret ediyor. Ortak noktaları, bizim hür ve müstakil olarak seçime girmemizi engellemek. İki gündür izliyorum, yok hiçbirinin birbirinden farkı.

Adına ittifak dedikleri manda ve himaye tuzağına geçit vermeyeceğiz. Türk milletine ölümü gösterip, sıtmaya razı eden bu maskeli baloya boyun eğmeyeceğiz.
Tarih korkakları değil, cesurları yazar. Türk milletini kendilerine mahkum zannedenlerin kurduğu bu düzene karşı yeni bir safhadayız. Vakit tarihi bir sorumluluğu üstlenme vakti.