İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, Twitter hesabından, "Yurttaşlarımıza açık mektup" başlığıyla bir açıklama yayınladı. Yılmaz tweet'inde, "Hepimizin kafasında geçmişin muhasebesi, bugünün değerlendirmesi ve geleceğin hayali var. Sorumlu yurttaşlar olarak sandıkta vereceğimiz karar ülkemizin yarınlarına dair belirleyici bir güce sahip. Cumhuriyetimize, vatanımıza ve geleceğimize hep birlikte sahip çıkalım" ifadelerini kullandı.
Yurttaşlarımıza açık mektup...
— Bilge Yılmaz (@ProfBilgeYilmaz) May 12, 2023
Hepimizin kafasında geçmişin muhasebesi, bugünün değerlendirmesi ve geleceğin hayali var. Sorumlu yurttaşlar olarak sandıkta vereceğimiz karar ülkemizin yarınlarına dair belirleyici bir güce sahip.
Cumhuriyetimize, vatanımıza ve geleceğimize hep… pic.twitter.com/vxWzwXxHtd
Yılmaz'ın mektubunda şu ifadeler yer aldı:
Tarihi bir dönemeçteyiz. 14 Mayıs'ta sandıklardan çıkacak sonuç hepimizin hayatını derinden etkileyecek. Bu seçimde sadece ülkeyi kimin yöneteceğine karar vermeyeceğiz. Varlık ile yokluk, demokrasi ile tek adam rejimi, adalet ile haksızlık, özgürlük ile zorbalık arasında bir seçim yapacağız. Son yıllarda yaşadığımız zor günleri ya geride bırakacağız ya da bugünleri mumla arayacağız. Ben demokratik bir devrimin arifesinde olduğumuza inanıyorum. Recep Tayyip Erdoğan ve ortakları tarafından kurulan talan, yolsuzluk ve keyfilik düzenini sandıkta yıkacağız. Yerine şeffaf, adaletli, kapsayızı bir Türkiye inşa erdeceğiz. Bunun heyecanı ve sabırsızlığıyla var gücümüzle çalışıyoruz.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Nisan sonunda Kırıkkale mitinginde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile milletvekili adaylarını tanıtmıştı. Akşener, "Prof. Dr. Bilge Yılmaz, inşallah ekonomimizi yönetecek. Kendisi ABD'de dünyanın bir numaralı üniversitesinde finans dersi veriyor" demişti.
Tahribat her geçen gün derinleşiyor, bir hafta sonra neler olabileceğini öngörmek son derece zor. Bilgisizliğe ve keyfiliğe bir de panik eklenince sonuç, maalesef bugün yaşadığımız gibi bir felaket oluyor. açıkça söylemek gerekirse Cumhuriyet tarihinin en büyük enkazı ile karşı karşıyayız. tüm olumsuzluklara rağmen bu ülkenin vatansever yurttaşlarıyla omuz mozua verip düştüğümüz yerden kalakcağız. Hem de öyle kısa bir sürede kalkacağız ki tüm dünya bize gıpta ile bakacak.
Nihai hedefimiz her zamanki gibi ülkemizi, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün koyduğu hedefe, muasır medeniyetler seviyesine yükseltmek. Yolumuz uzun ama tüm hazırlıklarımız tamam. 15 Mayıs sabahında başlıyoruz ve herkesi bu tarihi yürüyüşe davet ediyorum.
Nereden başlayacağız?
Mevcut iktidarın ülkemize yaptığı en büyük kötülükten biri kuşkusuz iyi eğitimli ve vatansever insanlarımızı önce kamu görevlerinden sonra da ülkeden uzaklaştırması oldu. Biz burada köklü bir değişikliğe gideceğiz. Devlet kadrolarında herhangi bir suça bulaşmamış, bulunduğu yeri hak edenler ve devlet görevinin önüne herhangi bir aidiyeti koymayanlar kendilerini güvende hissetsinler. Bizim mücadelemiz onlarla değil. Ama özellikle yönetim kadrolarında yer alanların büyük çoğunluğunun böyle olmadığını biliyoruz. Bu nedenle 15 Mayıs sabahından itibaren hızla bu değişimi yapacağız. Bu konuda epey yol aldık, birçok ismi belirledik. İlkelerimiz çok net.: Vatanseverlik, dürüstlük ve liyakat. Bunlar dışında kalan hiçbir sıfat, kimlik ve özellik bizi ilgilendirmiyor.
Muhalefetin Para Politikası Ne Olacak? Hazine Bakanı Adayı Bilge Yılmaz, Oksijen'e Anlattı!
Kamu istihdamında doğruları yapmak iş gücü piyasasını potansiyeline ulaştırmanın ön koşullarından biri olsa da yeterli koşul değil. Özel sektörde çalışanlar, girişimciler, alanlarında uzman mavi yakalılar.... Farklı gerekçelerle çalışma hayatının dışına itilen herkesi çalışma hayatına kazandıracağız. Bu enkazı ancak hep birlikte kaldırabiliriz.
Ya sonra?
Kaybedecek hiç vaktimiz yok. Bir yandan kadroları oluştururken diğer yandan da önceden tasarladığımız politikaları bir bir hayata geçireceğiz. Uygulanan yanlış ekonomi politikaları ve kurumların erozyona uğratılması nedeniyle ülkemizin makroekonomik istikrarı ve vatandaşlarımızın refah seviyesi hızla azaldı, azalıyor. Bu gidişatı tersine çevirmek için yapılacaklar listesi oldukça uzun. Para politikasından kamu maliyesine, bankacılık sektöründen vergi politikalarına, iş gücü piyasalarından sanayi politikalarına kadar uzanan geniş bir yelpazade eş güdümlü şekilde çalışacağız. B,u başlıkların günümüz dünyasında sürdürülebilir kalkınma için yeterli olmadığını biliyoruz. Hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi, kalite ve ücretsiz eğitimin her çocuğumuza sağlanabilmesi, dengeli ve ülke çıkarlarını önceleyen dış politikaların uygulanması gibi çok önemli alanlarda atacağımız adımlar orta ve uzun vadede bize destek verecek. Dış ticaret politikamız yapısal reform gündemini destekleyen ve Türkiye'nin dengeli, sürdürülebilir ve kalıcı büyüme hedefine hizmet eden bir nitelik kazanacak. Türkiye'nin dış ekonomi ve dış ticaret politikasının hedefi de bu küresel değişim içinde ülkemizin potansiyelini harekete geçirmeye yönelik olacak.
Peki nasıl?
Kapsayıcı ve sürdrülebilir bir büyüme amacınız var ise mutlaka ama mutlaka makroekonomik ve finansal istikrarı sağlamanız gerekir. Biz de işe tam buradan başlayacağız. Merkez Bankası'nın güvenilirliğinin yeniden sağlanması, enflasyonun hızla düşürülerek fiyat istikrarının tesisi ve uluslararası reverz pozisyonunun güçlendirilmesi para politikasındaki önceliklerimiz arasında finans sektöründe düzenleme ve denetimden sorumlu kurumları yeniden yapılandırıp finansal mimarinin hızla değişen sektörün ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde düzenleyeceğiz.
Bir diğer ana gündemimiz ise mali disiplinin sağlanması ve kamu borçlanmasının disiplin altına alınması olacak. Sosyal ve ekonomik politika hedefleri bakımından verimsiz olan harcamaları sona erdirip Hazine garantileri ile özellikle kamu-özel iş birliğiyle yapılan projeleri denetim altına alacağız. Bu düzenlemeler; şeffaf, öngörülebilir, kurala dayalı, vergi yükünü gelir grupları arasında adil bir şekilde dağıtan, hanehalkı ile şirketlerin çalışma, tasarruf ve yatırım faaliyetlerini teşvik eden bir vergi reformu ve yeniden yapılandırılmış bir vergi sistemi ile desteklenecek. Ekonomik istikrarın sağlanması sürecinde dar gelirli vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamamaları için hızlandırılmış destek programlarını devreye alacağız.