Eylem öncesi Beyoğlu Kaymakamlığı ilçedeki tüm eylem ve etkinliklerin yasaklandığını duyurmuştu. İstanbul Valiliği de 25 Kasım için Taksim metrosunu 15:00 itibariyle kapatmıştı.
19:30’da Tünel Meydanı’nda toplanan kadınlar İsveç Konsolosluğu’na kadar ‘Aile, ahlak dediniz, sömürdünüz katlettiniz; erkek devlet şiddetine karşı kadınlar isyanda’ pankartıyla yürüdü.
Ayrıca ‘Kadın cinayetleri politiktir’, ‘Boşanmayı değil cinayeti engelle’, ‘Rojin’e ne oldu’, ‘Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’ sloganları atıldı.
‘Kutsal aile diyerek emeğimizi ve bedenimizi denetim altına almaya çalışıyorlar’
ANKA’nın haberine göre yürüyüşün ardından okunan açıklamada özetle şunlar söylendi:
Hayatlarımız yıllardır aynı duvarlara çarpıyor, aynı baskıyı hissediyoruz ve aynı isyanı büyütüyoruz. Kimimiz evde görünmez emeğe mahkum edildik, kimimiz işyerinde tacize uğradık, kimimiz ayrılmak istediğimiz için ölümle tehdit edildik. Erkekler ve devlet hayatlarımız üzerinde hak sahibi olduklarını sanıyorlar. ‘Kutsal aile’ diyerek emeğimizi ve bedenimizi denetim altına almaya çalışıyorlar. Kadınlar düşük ücretlere, güvencesiz işlere mahkum ediliyor, çalışırken öldürülüyor.
‘Karakollarda hala “kocandır, idare et” diyorlar’
2026 bütçesinde savunmaya 2 trilyon lira ayrılırken kadınların güçlenmesine sadece 6 milyar lira düşüyor. Bu politikalar bizi daha yoksul, daha bağımlı kılmak için. Şiddet gördüğümüzde gittiğimiz karakollarda hala ‘kocandır, idare et’ diyorlar. Uzaklaştırma kararları uygulanmıyor, gizlilik sağlanmadığı için kadınlar öldürülüyor. Önleyici politikalar yok, failler cezasızlıkla ödüllendiriliyor.
Şüpheli kadın ölümleri artıyor. Gülistan Doku, Nadira, Hande, Dina, Rojin, Rabia Naz, Narin… Bu ölümler neden aydınlatılmıyor? Bu ülkede kadınlara iki seçenek dayatılıyor: Ya öldürülmek ya hayatta kaldığı için cezalandırılmak. Fail erkekler ‘pişmanım’ diyerek indirim alırken, kendini savunan kadınlar ağır cezalara mahkum ediliyor. Bu iktidar LGBTİ düşmanı, ahlakçı ve ayrımcı. ‘Genel ahlak’ adı altında kadınların ve LGBTİ’lerin yaşamları hedef alınıyor. Biz erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz.
‘Biz kadınlar ve LGBTİ’ler olarak savaşı, şiddeti ve bu düzeni reddediyoruz’
Kadınlar savaştan en çok etkilenenlerdir. Barış sadece silahların susması değil; kayıpların bulunması, faillerin yargılanması, kayyumların kaldırılması, anadil üzerindeki baskının bitmesidir. Savaş politikaları erkek egemen sistemi güçlendiriyor; kadınların bedenleri savaş ganimeti görülüyor. Biz kadınlar ve LGBTİ’ler olarak savaşı, şiddeti ve bu düzeni reddediyoruz. ‘Aile’ ve ‘ahlak’ diyerek bizi susturamazsınız. Hayatlarımız için, özgürlüğümüz için, eşitlik için buradayız. Bir kişi daha eksilmemek için, erkek-devlet şiddetine karşı mücadeleye devam edeceğiz.
Eylemin ardından gözaltı
Açıklamanın ardından kalabalık dağılmak üzere Tünel Meydanı’na doğru geri yürümeye başladı.
Bu sırada polis kalabalığı dağılmaları yönünde uyardı. Anonsun hemen ardından kalabalık Tünel Meydanı’nda ablukaya alındı ve dağılmaları engellendi.
Basın mensuplarının polis tarafından bölgeden uzaklaştırılmasının ardından eylemcilerden 14'ü gözaltına alınanlar oldu.
Kaynak: Gazete Oksijen