Kent merkezine 38 kilometre mesafedeki 2 bin 200 rakımlı Köroğlu Dağları'nın zirvesindeki 5 otelden 1’i olan Grand Kartal Otel'de 21 Ocak gecesi yangın çıktı. Otelin ana giriş kapısına göre eksi 1, arka giriş kapısına göre ise 4’üncü katında bulunan restoran kısmında çıkan yangında alevler, kısa sürede büyüdü. Saat 03.21'de 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarla, bölgeye ekipler sevk edildi. Yangında 78 kişi hayatını kaybetti, alevler 11 saatlik çalışmayla söndürüldü.
Yangınla ilgili soruşturmada 14 şüpheli, gözaltına alındı. Şüphelilerden 10'u dün adliyeye sevk edildi. İşletme sahibi Halit Ergül ve şirketin genel müdürü Emir Aras, dün tutuklandı.
4 şüpheli jandarmada
DHA'nın haberine göre soruşturma kapsamında adliyeye sevk edilen şüphelilerden otel müdürü Zeki Yılmaz, otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir, aşçı Faysal Yaver, elektrikçi Hüseyin Özer ve mutfak çalışanları Yusuf Karahanlı, Fidan Kurç ile Mehmet Gündüz de tutuklandı. İş güvenliği uzmanı E.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, 4 şüphelinin jandarmadaki işlemleri sürüyor.
Bilirkişi heyeti otelde inceleme yapıyor
78 kişinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin soruşturma sürerken, bilirkişi heyeti bugün de yangının çıktığı Grand Kartal Otel'e geldi. Heyet, otelde incelemelerini sürdürüyor.
44 yaralı taburcu edildi
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangında yaralanan 44 vatandaşımız taburcu edilmiş olup, 6 yaralımızın tedavisi hastanelerimizde devam etmektedir" denildi.
Baro Başkanı Barut: Taksirle öldürme suçundan tutuklandılar
Bolu Baro Başkanı Sinan Barut, tüm şüphelilerin 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme' suçundan tutuklandıklarını belirterek şu açıklamaları yaptı:
- Hem otel sahibi, otel genel müdürü dahil 9 kişinin tutuklanmasına karar verildi. Sulh ceza mahkemesi hakimliği tarafından 1 kişi adli kontrolle salıverildi. Halen mevcut 4 kişi gözaltında. Onların da bugün itibarıyla adliyeye sevk olacağını düşünüyoruz. Çünkü 4 kişinin gözaltı süreleri, bugün itibarıyla bitiyor. Yine soruşturma çerçevesinde bilirkişi raporuna göre herhangi bir kusuru olan diğer şüphelilerin de gözaltına alınacağı, gözaltıların artacağı yönünde duyumlarımız var. Bu konuda soruşturma halen devam ediyor.
- Biz de Bolu Barosu olarak Türkiye'nin her tarafından bu olaydan dolayı hem vefat edenlerin hem de yakınlarının haklarının hiçbir şekilde zayi olmaması için soruşturmaların titizlikle devam etmesi, herhangi bir şekilde delil karartılması veya herhangi bir şekilde soruşturmaya halel gelmemesi için kovuşturmayı bizzat başsavcılıkla beraber takip etmekteyiz. Soruşturmanın her aşamasında hem şüpheliler açısından hak kayıplarının olmaması hem de mağdurlar açısından herhangi bir şekilde hak kayıplarının olmaması için Bolu Barosu olarak 3-4 gündür biz de adliyede, her gün sabahtan akşama kadar soruşturmanın takibini yapmaktayız.
Barut, bilirkişi raporlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak şunları söyledi:
- Bilirkişi raporu hakkında daha önce rapor hazırlandı mı hazırlanmadı mı, herhangi bir dosya içerisinden bilgi sahibi değiliz. Bizim bildiğimiz kadarıyla kusur incelemesi halen devam ediyor. Birtakım şüphelilerin kusurlarına dair rapor verildi ama daha önceki rapor var mı yok mu veya bu rapordan dolayı herhangi bir el çektirme oldu mu; o konuda bilgi sahibi değiliz. Dediğimiz gibi şu anda soruşturma devam ediyor. Soruşturmada herhangi bir kısıtlılık şu ana kadar mevcut değil. Bu 1-2 günlük yoğunluktan sonra tüm evrakların başsavcılığımıza şüpheli avukatlar tarafından alındıktan sonra inceleyeceğiz. O evrakları da sizinle eğer kısıtlama olmazsa paylaşmayı düşünüyoruz. Şu anda ifadelerden bildiğimiz kadarıyla restoran tarafında ilk yangın başlıyor. Ondan sonra müdahale etmeye başlıyorlar. Daha sonra da yangın bir anda her tarafa yayılıyor. İfadelerden bildiğimiz kadarıyla yangının başlangıcı restoran kısmında olduğunu düşünüyoruz.
- Yangına nasıl ve neden müdahale edilemediği konusunda iddianame tanzim olunca ya da bilirkişi raporu tanzim olunca herkes öğrenecek. Şu anda size verdiğimiz bilgiler tamamen şüphelilerin verdiği ifadelerden aldığımız bilgiler dahilinde. Orada yemek yapma amacıyla restorana gidip, ilk başta yangın başlıyor. Daha sonra müdahale edilmeye çalışılıyor. Ama otelin yapısı itibarıyla ve oteldeki gerekli önlemlerin eksik olması ihtimaline binaen yangın hemen devam ediyor ve bütün oteli kaplıyor. Bizim için şüphelilerin aslında ne dediğinin çok da fazla önemi yok. Hiç kimse şüphelilerin dediğine bağlı da değil. Önemli olan oradaki delillerin toplanması. Bilirkişi raporunda zaten orada yangın tertibatı var mı yok mu? Çünkü bilirkişi olayın hemen ardından oradaydı. Sabahtan hem itfaiye görevini yapıyordu hem de otelde gerekli şekilde yangın tertibatı var mı? Bununla ilgili önlemler var mı, yangın sistemlerinin çalışıp, çalışmadığının kontrolleri de yapıldı.
Bilirkişi tartışması
Öte yandan CHP Genel Başkanı ayrıca sosyal medya platformu X üzerinden Kartalkaya faciasının yaşandığı Grand Kartal Otel’de yapılan incelemeler neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunun sonuç kısmını paylaşarak raporu hazırlayanlara el çektirileceği iddiasında bulundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise Özel'in iddialarına yönelik "Soruşturmayı yürüten Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmamış, hiçbir resmi niteliği olmayan korsan bir metni rapor diye paylaşarak kamuoyunu yanıltmaya ve soruşturmayı etkilemeye çalışmak büyük bir sorumsuzluk ve vicdansızlıktır" açıklamasını yaptı.
Oksijen yazarları yangın faciasını yazdı
‘Sömestirde kar tatili’ gibi hayatın en iyimser anlarından birinin, devlet asli görevi olan güvenlik denetimini sağlayamadığı için bir dehşete dönüşünü izledik. “Devletimiz üzerine düşeni yaptı” temalı paylaşımlar, insanın içini rahatlatmaktan çok, güvensizlik hissini daha da körüklüyor. Ateş sadece düştüğü yeri yakıyorsa bir yerde, orada medeniyet yoktur. Özge Öner’in yazısı için tıklayın.
Tüm felaketlerde görevini yapmayan kamu görevlileri, seçilmiş karar vericiler, kuralları aşmayı iş bilirlik olarak gören yükleniciler, iş sahipleri var karşımızda. Toplumdaki devlet algısı hayatı düzenleyen değil, denetleyen olarak şekillenmiş. Öte yandan devletten ve denetlemelerden kaçınmak maharet, iş bilirlik haline gelmiş, normalleşmiş. Bekir Ağırdır'ın yazısı için tıklayın.
Türkiye’deki kazalarda yaygın olan cezasızlık, ölümleri artırıyor. Yapanın yanına kâr kalıyor algısı artık bir gerçeklik oldu. Bu ölüm döngüsünü ancak, her kazada gerçek sorumluları ortaya çıkartıp onlara hak ettikleri cezayı verirsek durdurabiliriz. Selçuk Şirin'in yazısı için tıklayın.
