25 Nisan 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 19.02.2021 06:00 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:14

‘Kayıp bir nesil geliyor herkes bir şey yapmalı’

SEY Vakfı, pandeminin eğitimde yarattığı fırsat eşitsizliğiyle mücadele ediyor. Başkanvekili Begüm Yücel “En çok bilgisayar talebi var. Hiçbir çağrıya kayıtsız kalmıyoruz. Bu arayı kapatmak zor, herkes elini taşın altına koymalı” diyor
‘Kayıp bir nesil geliyor herkes bir şey yapmalı’
Küresel salgın tüm alışkanlıklarımızı değiştirirken, eğitim sisteminin temel direklerini yıktı. Okullar boşaldı, ekranlar sınıfa döndü. Bu zorlayıcı dönem için teknolojinin sunduğu bir fırsat olarak görülen uzaktan eğitim, var olan fırsat eşitsizliğini daha da belirgin hale getirdi. Tableti, telefonu, interneti olmayan çocuklar, eğitimden de mahrum kaldı. 

Vakıf henüz 7 aylık

SEY Vakfı, işte tam da bu fırsat eşitsizliğine derman olabilmek için yola çıktı. Vakıf, 1968’den bu yana çalışmalarına eğitim odaklı devam eden Enver ve Semra Yücel’in çocukları Hüseyin Yücel ve Begüm Yücel tarafından 7 ay önce kuruldu.  Semra ve Enver Yücel Vakfı’nın (SEY) odak noktası çocuklar. Bu kapsamda, çocuklara burs veriyorlar, lise öğrencileri için girişimcilik yarışması düzenliyorlar. İzmir Depremi’nden etkilenen 12 çocuğa da ömür boyu eğitim bursu verdiler.  SEY Vakfı’nın Başkanvekili Begüm Yücel, amaçlarını şu sözlerle özetliyor: “Benim iki oğlum, ağabeyimin iki kızı var. Bizim çocuklarımız İngilizce biliyorlar, spor yapıyorlar. Konuştuğunuz zaman büyük bir insanla konuşuyormuş gibi oluyorsunuz. Bunun sebebi üstün zekalı olmaları değil, iyi bir eğitim almaları. Diliyoruz ki tüm çocuklar eşit imkanlarla okusunlar. Biz elimizi taşın altına koyuyoruz. Bir çocuk da olsa bir umuttur diyoruz.”

"Daha samimi bir vakıfız"

Türkiye’de çok sayıda eğitim vakfı olduğunu hatırlatan Yücel, SEY Vakfı’nın farkını ise genç ve dinamik olmasıyla açıklıyor. Dramatik fotoğraflarla bağış çağrısı yapan vakıflardan olmadıkları söyleyen Yücel, “Daha samimi olduğumuza inanıyorum. Daha pozitif bir imaj çizmeye çalışıyoruz” diyor.  Fırsat eşitsizliğinin, kayıp bir neslin doğmasına neden olduğunu savunan Yücel, şöyle devam ediyor:  “Şu anda bize gelen en büyük talep bilgisayar. ‘Ne olur bana bir bilgisayar verin, okullar açıldığında geri vereceğim‘ diyen çok sayıda öğrenci var. O yüzden çok fazla  kampanya yaptık. Kendi doğum günümde ‘Bana hediye almayın çocuklar için bilgisayar kampanyası yapalım’ dedim. Çok güzel bir kampanya oldu. Gelen talepleri geri çevirmiyoruz. Şu ana kadar yaklaşık 500 bilgisayar, tablet vermişizdir. Kişisel sosyal medya hesabıma ‘Begüm Abla bir bilgisayar verir misin?’ diye talepler geliyor. Öğrencilerle görüştükten sonra bilgisayarlarını gönderiyoruz. Hiçbir çağrıya kayıtsız kalamıyoruz“ diyor.

Depremzedelere burs

Bugüne kadar 21’i gelecek bursu olmak üzere, 76 çocuğa burs vermişler. İzmir depreminin ardından ailelerle temasa geçmişler. Burs verdikleri depremzedelerin sayısı ise 12. Depremde 7 yaşındaki oğlunu kaybeden bir babanın arzusuyla da Şanlıurfa’da bir okula laboratuvar ve kütüphane kurmuşlar.  Begüm Yücel, önceliklerinin asgari ücretle geçinen aileler, öksüz-yetim çocuklar, bekar anneler ve sağlık koşulları iyi olmayan çocuklar olduğunu söylüyor. Zor durumdaki her çocuğa kapılarının açık olduğunu söyleyen Yücel, “Her şeyden önce çocukları bir sınavla almıyoruz. Zoom üzerinden görüşme yapıyoruz ve komitemizle bursiyerlerimizi seçiyoruz“ diyor.  Ailelerin eğitimiyle ilgilendiklerini de söyleyen Yücel, bu konuda yaptıklarını şöyle anlatıyor: “Her şey anne ve babada bitiyor aslında. Bu nedenle, anne baba eğitimlerine de başladık. Çocuk bursiyerlerimiz eğitimlerine online devam ederken, ailelere de online eğitim vermeye başladık. Mutlu anne demek, mutlu çocuk demek.”

Girişimciliği öğreniyorlar

SEY Vakfı, lise öğrencilerine yönelik Genç Girişimciler Yarıaşması’nın bu yıl ilkini düzenledi. 5 Ocak’ta başvurular başladı. Eğitim ve çevre alanında projesi olan her öğrenciye kapılarının açık olduğunu söyleyen Yücel, gençleri araştırmaya teşvik ettiklerini söylüyor: “Aslında araştırmaya ve öğrenmeye teşvik ediyoruz çocukları. Çünkü projeni  yap, teslim et gibi bir şey değil. Uzun soluklu bir proje.  Mentorluk alıyorlar, projelerini geliştiriyorlar. Birinciye Bahçeşehir Üniversitesi’nden yüzde 100 burs veriyoruz; ikinciye yüzde 75 burs, üçüncüye de staj imkanı sağlıyoruz. Şu anda 10 kentten başvuru var. Çok önem verdiğimiz bir proje."