05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 28.05.2025 21:28 | Son Güncelleme: 28.05.2025 23:05

Kur’an mealleriyle ilgili teklife CHP'den tepki: İhsan Eliaçık'ın çalışmasını yasaklama, toplatma ve imha etme düzenlemesi

Kur’an meallerinin Din İşleri Yüksek Kurulu’nun (DİYK) denetimine bırakılmasını öngören düzenleme muhalefetin tepkisini çekti. CHP Milletvekili Konuralp, "Bu düzenlemenin adı İhsan Eliaçık'ın 'Yaşayan Kur'an, Türkçe Meal-Tesfir' adlı çalışmasını yasaklama, toplatma ve imha etme düzenlemesidir" dedi
Kur’an mealleriyle ilgili teklife CHP'den tepki: İhsan Eliaçık'ın çalışmasını yasaklama, toplatma ve imha etme düzenlemesi
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, Kur’an meallerini Din İşleri Yüksek Kurulu’nun (DİYK) denetimine bırakan ve sakıncalı görülen çevirileri mahkeme yoluyla toplatma ve imha ettirmeye imkân tanıyan kanun teklifini eleştirdi. TBMM Genel Kurulu'nda söz alan Konuralp, düzenlemeyle ilgili şu görüşleri paylaştı: "Düzenlemenin özü, İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından tespit edilen meallerin toplatılması. Konuya meraklı olmayan herhangi birine sorsanız 'Sakıncalı olan meallere müdahale edilsin' diyebilir. Dahası, FETÖ ve benzer yapıların veya bu yapılarla ilişkili kişilerin ya da gramer düzeyinde bile Arapçası olmayanların meallerine yönelik toplatma kararı da alınabilir. Oysaki konuyla ilgili olanlar için tablo öyle değil. Bu düzenlemenin adı Sayın Önder'in cenaze namazını kıldıran ve Sayın Başkanın da arkasında saf tuttuğu İhsan Eliaçık'ın 'Yaşayan Kur'an, Türkçe Meal-Tesfir' adlı çalışmasını yasaklama, toplatma ve imha etme düzenlemesidir çünkü tahribe karışıyormuş, tahrife karşı önlemmiş gibi yapılan, aslında tevile ve tefsire müdahale eden bir düzenlemeyle Sayın Eliaçık'ın çalışmasını yasaklamasının önünü açıyorsunuz.

"Diyanet'in iki yıl önce başaramadığını bugün sonuca ulaştırmak için adım atılıyor"

Sayın Eliaçık'ın eseri için 2023 Şubat ayında toplatma ve imha kararı alınmıştı. Neyse ki yapılan itiraza istinaden üst mahkeme toplatma ve imha kararının usül ve yasaya aykırı olduğuna hükmetti, kararı iptal etti. Diyanet iki yıl önce İhsan hocanın mealini yasa dışı yol ve yöntemlerle toplatmak, imha etmek istemişti, başaramadı. Diyanet'in iki yıl önce başaramadığını bugün sonuca ulaştırmak, Eliaçık'ın çalışmasını yeniden yasaklamak ve imha etmek için akademik ve inanç özgürlüğüne aykırı bir adım atılıyor, üstelik kitabın internetteki baskılarına erişim engeli getirmenin de önü açılıyor."

"Mustafa Öztürk'ün çalışması da yasaklanma tehlikesiyle karşı karşıya"

"Bu düzenlemeyle sadece Eliaçık'ın değil ülkemizin köklü ilahiyat birikiminin de pek çok değerli ismi hedefe konuluyor" diyen Konuralp şöyle devam etti: "Örneğin, mesleki hayatının neredeyse tamamını FETÖ'yle mücadeleyle geçirmiş, FETÖ'yü Haşhaşi olarak nitelendiren ilk isim olan Prof. Dr. Mustafa Öztürk'ün 'Meal ve Tefsir'i de bu kanun maddesiyle yasaklanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. İddialara göre, raporu tutulan mealler arasında Mustafa İslamoğlu'nun, Mehmet Okuyan'ın, Mehmet Muhammed Esed'in, Süleymaniye Vakfı'nın, hatta Edip Yüksel'in de mealleri var. Yani bu düzenlemeyle, Eliaçık'ın, Öztürk'ün ve diğer değerli ilahiyatçıların meallerinin yasaklanmasına kanunilik kılıfı getirmiş olacaksınız.

"İsmailağa sürek avı başlatmış durumda"

Makam otosunun derdine düşmüş, başında bulunduğu kurumun itibarını yerle bir etmiş, halkın yoksulluğuna kör, sağır, dilsiz bir zat tarafından yönetilen Diyanet ve Din İşleri Yüksek Kurulu'nda etkin bir yapı var ve adını koyalım, ağırlıklı olarak İsmailağa kendi İslam yorumlarıyla uyuşmayan, meal ve tefsirlere yönelik bir sürek avı başlatmış durumda. 'Din, iman' diyerek topladıkları milyarlarca doları paylaşmak için rezilce bir kavgaya tutuşmuş olan Menzil de bu sürek avında İsmailağa'ya destek çıkıyor. Sadece kendi din anlayışlarını yaygınlaştırmak için mal mülk kavgalarının, post kavgalarının üstünü örtmek için de İhsan Eliaçık ve adını andığım diğer ilahiyatçıların tabu yıkan meallerine savaş açıyorlar.

İsmailağa'nın öncülüğünde, sadece kendi belirlediği dini kuralları topluma dayatmakla kalmayan, İslam'ın farklı yorumlarının sahibi ve mensubu ilahiyatçılara, akademisyenlere de gözdağı vermek isteyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Oysaki farklı yorumlara, farklı düşüncelere karşı olabilirsiniz ancak bunun yolu kitap toplatmak, kitap imha etmek değildir. Aksi takdirde, bu çağda kitap toplatmak, bu çağın engizisyonu olur ki, bu yanlışa düşülmemelidir. Meal yasaklayan iktidar olarak tarihe geçmeyin.

"Kendinizi gençlere güldürmeyin"

Bir diğer deyişle, dinin belirli bir yorumu, bireysel ve toplumsal yaşam için zorlayıcı bir norma veya yargısal içtihada dönüşmemelidir. Cumhuriyetimizin laik, demokratik bir hukuk devleti olduğu unutulmamalıdır. Bu bağlamda, ilgili maddenin bu hâliyle Anayasa’nın 24'üncü maddesinin bir ve üçüncü fıkralarıyla güvence altına alınan kanaat ve düşünceye sahip olma, inanç, düşünce ve kanaatleri nedeniyle kınanmama, suçlanmama hakkı ile Anayasa’nın 13'üncü maddesiyle bağlantılı olarak 26'ncı maddesine ve Anayasa’nın 10'uncu maddesine aykırı olduğunu düşünüyoruz. Son olarak, malumunuz, Umberto Eco'nun Gülün Adı romanı komediye adanmış yasak bir el yazması üzerinden kilise otoriterliğini sorgulayan bir Orta Çağ anlatısıdır fakat nihayetinde romanda da belirtildiği gibi komediyi savunanlar kazandı. Bu bağlamda, altı yüzyılının ardından kitap yasaklayan bir iktidar olarak tarihe geçmeyin, kendinizi özellikle gençlere güldürmeyin."

Kaynak: ANKA