Yusuf Akcakaya
[email protected] Fransa’nın kuzeydoğusunda yaşayan Fransızlar ve Türkler tek yürek olmuş durumda. Yaklaşık 1 milyon nüfusa sahip Lille şehri, iki ülkenin liderleri arasındaki siyasi gerilimleri gölgede bırakan, tarihi tartışmaları rafa kaldıran bir döneme şahit oluyor. Kentin sokaklarındaki bahar havasının sebebi futbol. Fransa’nın en üst düzey futbol ligi olan Ligue 1’de yer alan Losc Lille takımı, Paris devi PSG’nin tahtını almak üzere. İlk olarak 2018’de Zeki Çelik’i transfer eden Fransız takımı, onun performansı ve uyumunu gördükten sonra Türk futbolcularla ilgilenmeye başladı. Sonrasında Yusuf Yazıcı, Burak Yılmaz, Ferhat Çoğalan ve Mustafa Kapı’nın gelmesiyle beraber takımda şu an beş Türk oyuncu bulunuyor. Üstelik Burak, Yusuf ve Zeki düzenli olarak ilk 11’de. Bu başarıyla en çok gurur duyanlar ise “gizli kahraman” rolündeki Lille’de yaşayan gurbetçiler. Futbolcuların şehre alışmalarına, moral ve motivasyonlarına destek oldular. Bu dostluk ve dayanışma öyküsünü kendilerinden dinledik.
“Takım ile ortak çalışıyoruz’’
İbrahim Alçı (46) - Fransa İslam Konseyi Başkan Yardımcısı & Fransa Türk İslam Birliği Başkanı Boulanger şirketinde çalışıyorum, bu şirket Losc Lille takımının ana sponsoru. Böyle olunca futbolcular ile de ayrı bir samimiyetim oluştu. Zaten biz buradaki Türkler olarak futbolcularımızın arkasında çok durduk, çocuğumuz gibi ilgilendik. Onların buraya adaptasyon sürecinde ağabeylik yaptık diyebilirim. Özellikle Zeki Çelik ve Yusuf Yazıcı ile a’dan z’ye dernek olarak biz ilgilendik. Biz onlara birtakım tavsiyelerde bulunuyoruz, sağ olsun onlar da bunu çok güzel uyguluyorlar. Bu sayede gurbetçiler olarak hem biz gururlanıyoruz, hem de onlar başarıya ulaşıyor. Bir aile gibi olduk burada. Derneklerin amacı tam da bu aslında; bayrağımızı hak ettiği şekilde dalgalandırmak, burada ikamet eden kişilere yardımcı olmak… Lille takımı ile ortak çalışıyor gibiyiz, futbolcularının moral ve motivasyonlarını yüksek tuttuğumuz için onlar da bize çok yardımcı oluyor. İlk senelerde 200 kombine bilet vermişlerdi mesela, bu sene başında bu sayıyı 500’e çıkardılar.
“Türk bayrağı sokmamıza izin veriliyor’’
Doğan Kaçmaz (47) - Lille, Roubaix Belediyesi Encümeni & Bilgisayar mühendisi Lille’e geldiği 2018 yılında Zeki’nin tercümanlığını yaptım. Karakter ve duruşuyla da Türkleri çok güzel yansıtan biri, iyi bir örnek. Zaten buraya diğer Türk futbolcuların gelmesine onun katkısı çok büyük. Şu anda Burak Yılmaz süper star konumunda, bazı insanlar oğlunun adını Burak koymak istediğini belirtiyor. Buradaki Türk futbolcularımız bizim büyükelçilerimiz adeta. Birçok Fransız arkadaşımla politik konularda hemfikir değiliz. Ancak söz konusu Lille olduğunda tüm bu farklılıkları unutuyoruz, politika rafa kaldırılıyor. Futbolun iki millet arasındaki diyaloğu güçlendirebileceğini düşünüyorum ama bunun için daha çok yol var, şu andan bunu söylemek gerçekçi olmaz. İlginç bir olay anlatmak isterim. Geçen sene henüz Covid-19 önlemleri yokken Lille’in bir maçına gitmiştik. Normalde statlara Fransa bayrağından başka bir bayrak sokmak yasaktır. Ancak Zeki’ye hayran olan bir güvenlik çalışanı elimizde Türk bayrağını görünce bize izin verdi, böylece maçta bayrağımızı dalgalandırabildik. Taraftarların hiçbirinden de olumsuz tepki almadık.
“Kardeşimin doktoru onunla ilk defa sohbet etti’’
Elif Tugan (22) - Öğrenci Lille’de doğup büyüdüm. Birkaç ay boyunca Yusuf Yazıcı’nun tercümanlığını yaptım. Daha önce futbolla pek ilgili olduğumu söyleyemem. Ancak şimdi ister istemez en azından Lille’in maçlarının sonucuna bakıyorum. Çünkü konu bir şekilde buraya geliyor artık. Fransız arkadaşlarımın arasında Burak Yılmaz’dan çok bahsediliyor. Mesela kardeşimin uzun zamandır gittiği bir doktor vardı, daha önce pek hastalığı haricinde pek konuşmuşlukları yoktu. Ancak geçen hafta gittiğinde doktoru futbol konusunu açmış, sohbet etmişler. Burada okuduğum üniversite Türkiye’yi güvenli ülke olarak görmediği için Erasmus programını dondurmuştu, hala öyle. Ama bir yandan da özellikle bu yıl futbolcular sayesinde inanılmaz bir ilgi oluştu. Sadece futbolu takip edenler arasında değil, Lille’de yaşayan birçok kişi şampiyonluğa çok yakın olduğumuz için bir şekilde futbol konuşuyor. Sosyal medyada gördüğüm bir tweette, “Bir Türk kızıyla evlenmek istiyorum, çünkü Burak Yılmaz Türk’’ yazıyordu. Gerçekten çok ilginç ve bu şekilde bir sürü örnek var.
“Milli takım maçlarına hazırlanır gibi hazırlanıyorum’’
Engin Sert (50) - İşçi Futbolcular sayesinde Fransızların Türklere karşı bakışının değiştiğini gözlemliyorum. Onlara karşı çok ilgililer; ilk zamanlar isimlerini doğru düzgün okuyamıyorlarken şimdi hayatlarını bizden daha iyi biliyorlar. Birçok taraftar Türk futbolcuların isimlerini sokak ve bahçelere vermek istiyor, Belediye’de bu konu gündemde. Biz futbolcuları, futbolcular bizleri yalnız bırakmıyor. Sık sık Eyüp Sultan Derneği’mize geliyorlar, birlikte vakit geçiriyoruz. Buradaki Türkler olarak kenetlenmiş durumdayız. Misafirliklerimizde konuşulan konulan hep futbol dışındaydı, şimdi futbol haricinde pek bir şey konuşulmuyor. Pandemiden dolayı maçlara gidemesek de evde milli takımın maçlarına hazırlanır gibi hazırlanıyoruz. Lille bizim için milli takım oldu. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaşa bakın, ilk 11’lerinde Lille’de olduğu kadar yerli futbolcu yok. Lille bir Türk takımından farksız. Maçlardan sonra saatlerce o maçın analizlerini izliyorum, gazete manşetlerine bakıyorum. Sonra bir bakmışım sabah olmuş… Zaten manşetlerde Türk oyuncular hep yer alıyor. Üstelik maçı kazandıysak değmeyin keyfime, pazartesi olmasını iple çekiyorum. İş arkadaşlarım bir başka karşılıyor, elimi sıkıyorlar. Burak’ın attığı golleri, diğerlerinin oynadığı güzel futbolu konuşuyoruz. Umarım Fransa ve Avrupa’da diğer şehirlerde yaşayan gurbetçilerimiz de bizimle aynı duyguları yaşarlar.
“Futbolcular alışılagelmiş Türk imajını yıkıyor’’
Barış Yentür (24) - Öğrenci İki yıl önce yüksek lisans yapmak için buraya geldim. Şehre yeni gelen gurbetçilerin burayı benimsemesine ve uyum sağlamasına çok büyük katkısı oldu Türk futbolcuların. Örneğin tanıştığım iki insan Türk olduğumu söylediğimde “Ah, Burak Yılmaz!’’ dedi. Normalde Fransa’da Türk olduğunuzu söylediğinizde size hemen Ermeni soykırımı, Kürt sorunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan sorulurken şimdi futbolcularımız konuşuluyor. Bu durum tabii ki daha tercih edilir. Lille’deki Türk futbolcuların Fransızların Türkiye algısını değiştirdiğini düşünüyorum. Buradaki futbolcular alışılagelmiş Türk imajlarını yıkıyor, farklı bir Türkün de var olabileceğini kanıtlıyor.
"Her şeyi fethediyorsunuz’ diyorlar"
Elif Yollu (23) - Öğrenci Lille'de doğdum, hala burada yaşıyorum. Şehirdeki Fransızların Türk futbolcuların gelişinden sonra bize karşı daha pozitif yaklaştığını gözlemliyorum. Bu değişim çok net görülüyor, herhangi biri bunun tersini söylüyorsa kesinlikle yanlıştır. Tanıştığım bir Fransıza Türk olduğumu söyleyince konuşmak için daha hevesli oluyor. Çok yakın zamanda tanıştığım biri, ''Çok iyisiniz, her şeyi fethediyorsunuz'' dedi örneğin.