23 Kasım 2024, Cumartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 10.05.2023 15:17 | Son Güncelleme: 10.05.2023 16:47

Numan Kurtulmuş: Meselenin parlamenter sistem olmadığını ortaya koydu

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş  "Kılıçdaroğlu 'Verin cumhurbaşkanlığını, alın milletvekilliklerini' diyerek aslında meselenin Parlamenter sistem olmadığını, meselenin Sayın Cumhurbaşkanımızın indirilmesi, değiştirilmesi olduğunu fiilen ortaya koydu" dedi
Numan Kurtulmuş: Meselenin parlamenter sistem olmadığını ortaya koydu

AK Parti İstanbul milletvekili adayı Numan Kurtulmuş, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Kurtulmuş, cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün sosyal medya hesabından paylaştığı bir videoda, seçimle ilgili "Korkunç şeyler yapmaya hazırlar" diyerek, ikinci tura kalması halinde sıkıntı yaşanabileceği mesajı verdiğinin aktarılması ve böyle bir endişe olup olmadığına dair değerlendirmesinin sorulması üzerine, bu tür sözlerin sorumsuzca söylendiğini ifade etti.

"Seçim güvenliği problemi yok"

Seçimin ve sistemin doğası gereği, 50+1 ufak marjlar içerisinde seyreden bir seçim kampanyasının geçirildiğini, iki tarafta iki ittifak olduğunu, bu ittifakın etrafında oluşmuş siyasi partiler bulunduğunu anlatan Kurtulmuş "Seçim güvenliğiyle ilgili milleti endişeye sevk edecek hiçbir sözün, hiçbir işin ortaya konulmaması lazım. Burada büyük sorumluluk siyasetçilere düşüyor. Hele kendisi de cumhurbaşkanı adayı olan, ana muhalefet partisinin genel başkanının bu tür sözleri söylemesinin hiçbir siyasi rasyonalitesi yok" dedi. 

Kurtulmuş "Kim hangi korkunç işleri yapmak istiyor, herhangi bilgisi, duyumu varsa derhal bunları kamu makamlarına bildirmesi ve gerekli tedbirlerin alınmasını sağlaması gerekir. Birincisi; siyasetçiler sorumluluk içerisinde davranacaklar, konuşacaklar. İkincisi; emniyet kuvvetleri de çok ciddi şekilde tedbirlerini alacak, kuralına göre" diye konuştu. 

Şimdiye kadar, AK Parti'nin Çukurova ilçe binasına saldırılması, dün Gaziantep'te saldırılar olması, Erzurum'daki olayların gerçekleşmesi, Ata İttifakı cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın otobüsünün taşlanması gibi birtakım ufak tefek şeyler yaşandığını dile getiren Kurtulmuş, bunların büyümemesini temenni etti.

"Sakin bir seçim kampanyası sürüyor"

Numan Kurtulmuş, burada öncelikle siyasetçilerin bu sorumluluğu yüklenmesi ve dile dikkat etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Herhangi bir güvenlik meselesi, herhangi bir seçim güvenliğiyle ilgili endişe yoktur. Vatandaşlarımız rahat olsun" dedi. Bugüne kadar, büyük oranda sakin bir seçim kampanyası sürdürüldüğünü aktaran Kurtulmuş, son süreçte de demokratik olgunluk içerisinde sandığa gidileceğini, sandıkta vatandaşın tercihi neyse herkesin bunu kabul ederek, yoluna devam edeceğini söyledi.

"Kararsız olan seçmenin 'Erdoğan' dediğini görüyoruz"

Hem kamuoyundaki yoklamalardan hem sahadaki çalışmalardan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın birinci turda rahatlıkla seçimi alacağını, AK Parti'nin açık ara birinci parti olarak TBMM'ye gireceğini gördüğünü belirten Kurtulmuş, ancak sonuçta karar verecek olanın millet olduğunu ve "Millet niye bu şekilde karar verdi?" demenin hiç kimsenin hakkı ve haddi olmadığını ifade etti.

Seçimde Son Durum: Kim Kazanacak? Anketler Ne Söylüyor?

Kurtulmuş, hala kararsız seçmen olup olmadığına dair soruyu ise, "Son birkaç aydır bütün kamuoyu anketlerinde ciddi bir kararsız seçmenin, hatta yönelimsiz seçmenin olduğu anlaşılıyordu. Bunun giderek daraldığını görüyoruz. Bu seçmen kitlesinin daralması, iktidar partisi olarak AK Parti'nin, Cumhurbaşkanımızın lehine. Bizden kararsız olan, bizden kararsıza doğru dönen seçmenin özellikle son bir ay içerisinde tekrar 'Erdoğan' ve 'AK Parti' dediğini görüyoruz" diye yanıtladı.

Erzurum'daki olaylar

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Erzurum ziyareti sırasında yaşanan olaylara değinilerek, bir televizyon programında "Aslında o taş İmamoğlu'na ve ekibine doğrudan atılmış bir taş değil, o taş AK Parti'ye doğru atılmış bir taştır sonuçları itibarıyla baktığınızda." sözleri hatırlatılan Kurtulmuş, nasıl bir sonuç gördüğünün sorulması üzerine, şunları kaydetti: "Biz başından beri neyi söylüyoruz; bu seçim huzur içerisinde büyük oranda devam ediyor. Ama bunu bozmaya kimse kalkmasın, kimse provokasyon yapmasın. Yapılacak provokasyonlara zemin hazırlamasın. Siyaset her şeyden evvel sandıktaki iradenin çok net bir şekilde ortaya çıkmasını sağlamak mecburiyetinde. Ama aynı zamanda siyaset bir kurallar rejimi. Nerede kimin miting yapacağı, hangi gösteriyi ne şekilde yapacağı, ne şekilde, hangi belirlenmiş alanlarda faaliyet göstereceği belli. Bu anlamda, Erzurum'da bir zorlama yapıldığı anlaşılıyor. Yani orada miting alanı olmayan bir alanda gösteri yapılması gibi bir durum ortaya çıkıyor."

"İstanbul mitingini gölgeledi"

Kurtulmuş, aynı gün İstanbul'da AK Parti'nin "Büyük İstanbul Mitingi"nin yaklaşık 2 milyona yakın insanın katılımıyla gerçekleştiğini dile getirerek, "Bu mitingin tam konuşulduğu ve herkesin, sadece Türkiye'nin değil yurt dışından da bunun çok ciddi bir şekilde izlendiği bir günde maalesef Erzurum'daki böyle bir olay ortaya çıkmış oldu. Bu açıkçası İstanbul mitingini gölgeledi. Burada siyasetçi olarak herkesin dikkatli olması lazım. Keşke, Cumhuriyet Halk Partisi heyeti, İmamoğlu'yla birlikte orada bulunan heyet daha dikkatli olsaydı. Keşke, oradaki güvenlik kuvvetlerimiz daha dikkatli bir şekilde süreci takip etselerdi." değerlendirmesinde bulundu.

 "Türk halkına karşı sorumluluk"

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni ve sivil bir anayasaya ilişkin açıklamasına ilişkin soruyu, şöyle yanıtladı: "Seçim beyannamemizin dördüncü bölümünün başlığı da adalet, demokrasi, insan hak ve hürriyetleridir. Burada yargı sisteminde yapılacak değişiklikler başta olmak üzere mesela adli kolluk sisteminin kurulması, yeni bir yargı reformunun gündeme getirilmesi gibi tekliflerimiz olduğu gibi buradaki en temel teklifimiz yeni, çağdaş, demokrat, kapsayıcı, kuşatıcı, reformcu bir anayasanın yapılması ihtiyacıdır.

Bu, Türkiye siyasetinin, Türk halkına karşı bir sorumluluğudur. Aslında bir sözüdür, vadidir. Yani Türkiye'de evet 12 Eylül Anayasası birçok kere revize edildi, değiştirildi ama sonuç itibarıyla hala ruhu orada olan, hala devletin milletin üstünde olduğu fikrinden hareket eden ve hala özgürleştirici olmaktan öte özgürlükleri kısıtlayıcı birtakım özellikleri bünyesinde barındıran bir anayasa var."

Kurtulmuş, bu anayasayı A'dan Z'ye tartışmanın, yeni sivil bir anayasayı Türkiye'nin ihtiyaçlarına, zamanın ruhuna uygun bir şekilde yapmanın boyunlarının borcu olduğunu belirterek, bazı çevrelerin uzlaşabileceği noktaların az olabileceğini ancak ana gövdenin, halkın büyük çoğunluğunun, yüzde 70'inin, 80'inin uzlaşabileceği konular üzerinde anayasa yapılması gerektiği değerlendirmesinde bulundu. Anayasa oluşturulurken Meclis'te sayıyı yeterli kılacak olan şeyin yeni bir anayasa atmosferini güçlendirmek olduğunu kaydeden Kurtulmuş, bu atmosferi güçlendirmenin siyasetin tavrının, dilinin, tarzının, kararlılığının ve bu anlamda partiler arasında ortaya koyulacak diyaloğa bağlı olduğunu aktardı.

Kurtulmuş, AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın parlamentoda 360'ı alacak, işi referanduma götürecek bir çoğunlukta olmasını ümit ettiklerini, 360'ı bulamasalar bile anayasa değişikliği için samimi bir gayret içerisinde olacaklarını kaydetti.

"Parlamenter Sistem gündeme getirilmiyor"

Millet İttifakı'nın Parlamenter Sistem'e dönülmesi vaadiyle ilgili soruyu cevaplayan Kurtulmuş, siyasette günün şartlarının ciddi değişimler ortaya koyabileceğini ifade ederek, "Dikkat ederseniz karşı taraftaki Millet İttifakı da epeyce bir süredir Parlamenter Sistem'le ilgili konuları çok fazla gündeme getirmiyor. Öyle olduğu içindir ki zaman zaman Sayın Akşener, 'Ben başbakan olacağım' diyor. Aslında Sayın Akşener'in 'Ben başbakan olacağım' çıkışı, 'Durun bir dakika biz hani Parlamenter Sistem'de ittifak etmiştik' diyerek kendi ittifakının içine bir uyarıdır. Ben onu öyle yorumluyorum" dedi.

Kurtulmuş, değişiklikle ilgili eski vurgunun devam etmediğini kaydederek, "Sayın Kılıçdaroğlu kendince akıllı bir strateji izleyerek şunu ortaya koymuş oldu, 'Verin cumhurbaşkanlığını, alın milletvekilliklerini' diyerek aslında Parlamenter Sistem'in o kadar da çok önemli olmadığını kendileri açısından ortaya koyan bir siyaset düzeni. Oylarını toplasanız neredeyse hiçbir kamuoyu yoklamasında veya bir kişinin bile 'Bu partiye oy veriyorum' demediği partilere, çok sayıda milletvekili vererek, meselenin Parlamenter Sistem olmadığını, meselenin cumhurbaşkanlığını ele alarak, oradan Sayın Erdoğan'ın, Sayın Cumhurbaşkanımızın indirilmesi, değiştirilmesi olduğunu fiilen ortaya koymuş oldu" dedi. 

Kurtulmuş ayrıca, seçimin ardından karşı taraftaki ittifakın Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Parlamenter Sistem gibi konularda birtakım adımlar atmakta zorlanacağı kanaatinde olduğunu da sözlerine ekledi.

Kaynak: AA