26 Nisan 2024, Cuma Gazete Oksijen
Haber Giriş: 30.07.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:16

Olağanüstü doğa olayları sık yaşanacak

Aşırı yağış, görülmedik sıcaklar gibi olağanüstü hava olaylarının artacağını söyleyen Prof. Dr. Murat Türkeş’e göre “Türkiye’nin iklimi yeniden yazılıyor”
Olağanüstü doğa olayları sık yaşanacak
Çağatay Bayraktar
[email protected] Rize’de yaşanan sel felaketi, Cizre’de Türkiye’de son elli yılın en yüksek sıcaklığının 49.1 derecede görülmesi, Konya’da tahıl rekoltesinin düşmesi ve kuraklık alarmı küresel iklim değişikliğinin etkilerinin Türkiye’deki en gözle görünen yansımaları oldu. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş, Türkiye’de son zamanlarda yaşanan olağanüstü hava olaylarının gelecekte şiddetlenerek olağan hale geleceğini söylüyor. İşte Türkeş’in dikkat çektiği olaylar ve gelecek öngörüleri:

Karadeniz’de su ısındı, Akdeniz kurak

Rize’de görülen yoğun yağışlar, Çin’deki muson yağışlarıyla benzerlik gösteriyor. Normalde Doğu Karadeniz’de yaz aylarında yoğun yağış görülmesi normal bir durum. Fakat aşırı yağışı tetikleyen etken Karadeniz’deki deniz suyu sıcaklığının artması oldu. Şöyle ki: Deniz suyu sıcaklığının son 30 yıldaki ortalaması 16.3 derece iken bu yıl 19 derecelere kadar çıktı. Hal böyle olunca aşırı ısınan deniz suyu buharlaşarak yükseldi. Oluşan nem kütlesi, kuzeyden gelen serin havayla karşılaşınca Karadeniz dağlarının kuzey yüzlerinde yoğun yağış görüldü. Doğu Karadeniz’deki yağış artışları küresel ısınmanın etkisi ile daha da artacak, bu yağışları azaltmak mümkün değil. Bu da bahçe veya çaylık yapmak amacıyla ağaçların kesilmesini önlemek, dere yataklarına ve dik eğimli yamaçlarda yapılaşmayı engellemek, zemin eğimini azaltmak için teraslama yaparak can ve mal kayıpları engellenebilir Karadeniz’de yoğun yağışlara neden olan muson alçak basıncı, Ege ve Akdeniz’de aynı yağışı bırakmıyor. Çünkü bu bölgeler Karadeniz’deki gibi yüksek nem oranına sahip değil. Ve ayrıca bu bölgede karşılaşabilecekleri soğuk hava da yok çünkü Orta Doğu ve Afrika üzerinden gelen sıcak hava etkisini gösteriyor. Bu da Karadeniz’de yağış rekorları kırılırken Akdeniz ve Ege’nin kurak geçmesine neden oluyor. 

Cizre’de muson havası

Doğu Karadeniz’de yoğun yağış ve seller görülürken Şırnak Cizre’de son 50 yılın Türkiye sıcaklık rekoru kırıldı, Temmuz ayı ortalaması 33.7 derece iken termometreler gölgede 49.1 dereceyi gösterdi. Bunun nedeni de yaz aylarında hakim olan muson alçak basıncı. Bu basıncın kuzey uzantısı Türkiye’nin büyük bir bölümünü etkileyerek sıcak ve kuru bir havaya neden oldu. Türkiye’nin güneyinde ve Orta Anadolu’da her sene yeni sıcaklık rekorları görülecek. Sıcaklık rekorları kırılırken kuraklık da artacak. Orta Anadolu’da tahıl rekoltesinde yüzde 30’luk düşüş bunun bir göstergesi. 

Obrukların sebebi

Normalde de İç Anadolu’da yarı kurak iklim yapısı egemen. Ve bölgede su kaynakları az ve su açığı mevcut. Yani kaynaklar, talebi karşılayamıyor. Bu da yer altı su kaynaklarının tüketimine yol açıyor ve buradaki sular tükenip yenisi yağışla gelmediğinde obruklar oluşuyor. Obruk oluşumu normal şartlarda yüz yıllar sürer ama şimdi on yıllar içinde oluşumunu tamamlıyor.

Türkiye su zenginiymiş gibi yaşıyor

Küresel ısınma, su potansiyeline de olumsuz etkide bulunacak. Türkiye iklimsel açıdan yarı kurak ve kuraklığa meyilli bir yapıya sahip. Türkiye’de çölleşmeye eğilimli araziler ise ülke topraklarının yüzde 30’una denk geliyor. İç Anadolu, Doğu Anadolu’nun doğusu ve batısı ve Doğu Akdeniz’in bir bölümü, bu alanı oluşturur. Türkiye’nin toplam kullanılabilir su miktarı 112 milyar metreküp. Bu miktarı 83 milyonluk nüfusa böldüğümüzde kişi başı su kullanımı sadece bin 350 metreküp. Dünyada ise kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 7 bin 600 metreküp. Dünya ortalamasının yüzde 18’ine gelen kişi başına düşen su miktarımızın küresel ısınma ile daha da azalması beklenen bir sorun. Türkiye su zengini bir ülke değil, öyleymiş gibi yaşayan bir ülke.

Orman yangınları korkutuyor

Özellikle kurak iklim olan bölgelerde çıkan orman yangınlarına müdahale zorlaşır ve yangın hızlı bir şekilde yayılır. Nem oranının düşük olması ve yüksek sıcaklık bu durumun en büyük tetikleyicisi. Akdeniz’de de yazları nemin düşmesi ve küresel ısınma ile daha da artan sıcaklıklar, çıkan orman yangınlarının daha şiddetli yaşanmasına sebep olacak. Her yaz Kaliforniya’da çıkan yangınları buna örnek verebiliriz. Bu yangınlar sonrasında bölgeler hızlıca rehabilite edilmeli. Yanan bölge insan ve hayvanların girişinden korunursa 10 yılda kendini yeniler.