05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 25.11.2025 18:48 | Son Güncelleme: 25.11.2025 19:03

Ömer Çelik'ten 'tam mutabakat' vurgusu: Cumhur İttifakı SDG'nin de silah bırakması gerektiğini ifade ediyor

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Terörsüz Türkiye'nin odak noktası PKK'nın bütün unsur ve uzantılarıyla feshi ve silahları bırakmasıdır. Bu Irak, Suriye, İran'daki kolları için geçerli, illegal yapılanmalar ve Avrupa'daki yapılanmalar için de geçerli" dedi
Ömer Çelik'ten 'tam mutabakat' vurgusu: Cumhur İttifakı SDG'nin de silah bırakması gerektiğini ifade ediyor
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı'na ilişkin, parti genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Terörsüz Türkiye'nin her zaman gündemlerinde olduğunu söyleyen Çelik, AK Parti iktidarları öncesinde de terör örgütünün silah bırakması için çeşitli yasa ve düzenlemelerin çıkarıldığına dikkati çekti.

Türkiye Cumhuriyeti'nin egemen bir devlet olarak egemenlik araçlarını hem sert güç unsurlarıyla hem de yumuşak güç unsurlarıyla güçlü bir şekilde kullandığını vurgulayan Çelik, "Bugün geldiğimiz noktada yine hukuk devletinin imkan ve kabiliyetleri içerisinde bu yaklaşımlar ortaya koyulmaktadır. Terörsüz Türkiye'nin odak noktası PKK'nın bütün unsur ve uzantılarıyla feshi ve silahları bırakmasıdır. Bu Irak, Suriye, İran'daki kolları için geçerli, illegal yapılanmalar ve Avrupa'daki yapılanmalar için de geçerli. Aynı şekilde bu terörsüz bölge konusuna da ilham kaynağı olacaktır" diye konuştu.

"Süreci zehirlemeye çalışanların yaptıklarına müsaade etmeyeceğiz"

Terörsüz Türkiye'nin bir devlet politikası olduğunu belirten Çelik, "Burada Terörsüz Türkiye'ye ulaşmak için samimiyetle bir önerisi, eleştirisi olan varsa tabii ki dinliyoruz. Ama onun dışında herhangi bir fikri, yöntem önerisi olmayıp da topyekun reddiyeci bir tavırla suçlama, etiketleme, hakaret etme ve gayri meşru bir takım siyasi etiketlemeler yoluyla süreci zehirlemeye çalışanların yaptıklarına müsaade etmeyeceğiz tabii ki" ifadelerini kullandı.

"Türkiye Cumhuriyeti bir devlet politikası olarak bu süreci yürütüyor"

Terörsüz Türkiye ile ilgili takip edilen yolun meşruiyet alanı içerisinde olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti kendi egemenlik alanı içerisindeki mekanizmaları ve araçları kullanarak bir devlet politikası olarak bu süreci yürütmektedir. Devletimizin nitelikleri ve milletimizin değerleri konusunda bir taviz ve pazarlık hiçbir şekilde söz konusu değildir. İyi niyetle, doğru siyasetle bu meseleye destek vermek isteyen, Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak isteyen herkesin katkısı son derece kıymetlidir. Bu meseleye verilen desteğin ülkemizin birliğine, bütünlüğüne, dirliğine verilmiş bir destek olduğu unutmamalıdır. Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak anlayışı bu sürecin üst ifadesidir."

"Retorikle ilgilenmiyoruz, SDG terör örgütü PKK terör örgütünün Suriye koludur"

Çelik, omurgasını YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi'nin "Türkiye için tehdit değiliz" açıklamasıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi: 

 "Söylediklerimiz açıktır, biz retorikle ilgilenmiyoruz. Şu kişinin ya da bu kişinin açıklaması üzerine bir yorum yapmıyorum. Birisi ben Türkiye Cumhuriyeti'nin hasmı değilim, tehdit teşkil etmiyorum diyorsa bizim bunu fiilen görmemiz lazım. Eğer biz yarın bir gün Türkiye Cumhuriyeti'ne saldırmak için tahkimat içerisinde olanları tespit ediyorsak 'biz Türkiye için bir tehdit teşkil etmiyoruz' retoriğinin bizim için bir anlamı yok. Bizim gördüğümüz şudur, SDG terör örgütü PKK terör örgütünün Suriye koludur" 

"10 Mart Mutabakatı hayata geçtiğinde kendilerini tehdit olmaktan çıkaracaklar"

Türkiye Cumhuriyeti'nin milli güvenliğinin pazarlık konusu yapılamayacağını söyleyen Çelik, şunları kaydetti:

"Asıl odak terör örgütünün feshi ve silahları bırakmasıdır. Bu konudaki iyi niyetli sözleri tabii ki not ediyoruz ama iyi niyetli sözlerin yerine gelmesini bekliyoruz. Retorik düzeyinde kalmamasını bekliyoruz. Dolayısıyla birisi 'ben Türkiye için tehdit teşkil etmiyorum' dediğinde bu sözü fiilen ve fiziken görmemiz, tespit etmemiz, teşhis etmemiz ve teyit etmemiz lazım. Bütün bunların gerçekleşmesi lazım. Suriye'deki merkezi hükümetle yaptıkları 10 Mart Mutabakatı hayata geçtiğinde bu unsurlar kendilerini Türkiye için tehdit olmaktan çıkaracaklar. Cumhur İttifakı tam bir mutabakat içerisinde SDG'nin de silah bırakmasını ve 10 Mart Mutabakatına uyması gerektiğini ifade etmiştir. Dolayısıyla mesele kişiler değil, mesele hem bölgenin güvenliğidir hem Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğidir."

Kaynak: AA