CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tutuklu bulunan HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı Edirne Cezaevi'nde ziyaret etti. Özel ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özel'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- Çok acılar çekiyoruz, çok üzüntülere tanıklık ediyoruz. Emin olun, Türkiye'de insanlar birbirini sevdikten, toplumsal barışı hep beraber içselleştirdikten sonra nasıl 100 yıl önce sonu çok güzel olmuştu, Türkler ve Kürtler, Türkiye'de yaşayan herkes hep beraber büyük bir işgali sona erdirmişler ve genç bir Cumhuriyet kurmuşlardı, yine sonu muhteşem olacak. Bu sefer ilk yüzyılda yapamadıklarımız varsa hep birlikte onaracağız ve toplumsal barışı hep sağlayacağız.
- Güneydoğu'ya yapılacak 6 gündeki halkı ziyaretin ilk günü bugündür. Bugün Selahattin Demirtaş'la görüşmeden, konuşmadan 6 günde 6 ilde olmanın anlamı olmazdı.
- Türkiye bir sorunu çözecekse, aşacaksa, silahlar bırakacaksa, analar ağlamayacaksa, Türkiye hep birlikte kalkınmaya, güçlenmeye, zenginleşmeye ve demokratikleşmeye önem verecekse, bunun adımı atılacaksa tüm aktörler kıymetlidir. Ancak Selahattin Demirtaş gibi bir aktörün öneminin altı kalın kalın çizilmelidir.
- Gelecekte iyi şeyler olacaksa Türkiye için, kimse kimseyi engellememeli, kişisel çıkarlar ya da siyasi çıkarlar üzerinden hesap yapılmamalı. Ulusal çıkarlar, ülkenin çıkarları birlikte gözetilmeli.
- Çözüm süreci tartışmalarını çok yakından, çok yanıbaşından, ihtiyatla, temkinle ve dikkatle takip ediyoruz. Özellikle mutlaka ve mutlaka samimiyet çağrısı yapıyoruz.
- Bir samimiyet var mı, yok mu görmemiz lazım. Herkes kendine göre bir tarif yapıyor, ben bir tarif yapacak değilim. Ben bölgeye gideceğim, 6 günde 6 ili ziyaret edeceğim.
- 1 haftanın sonunda döndüğümüzde genel bir değerlendirmede de bulunaacğız. Kimse ittifakının ya da partisinin çıkarını düşünerek bir şeyler yapmaya kalkmasın. Kimse kimseyle alay etmesin, kimse kimsenin aklını hafife almasın.
- Biz sayın Demirtaş'la birlikte memleketin neredeyse tüm sorunlarını hızlı hızlı ve sayın Demirtaş'ın kıymetli değerlendirmelerini dinleyerek müzakere ettik.
- Adalet konuştuk, ekonomik krizi ve ekonomik krizin toplumun en kırılgan kesimlerini nasıl zorladığını konuştuk, mutabık olduğumuz konularından birisi de TBMM'nin önemiydi.
- TBMM'nin odakta olmadığı hiçbir şey sonuç almadı, almayacak. TBMM'nin önemini vurgulayama devam edeceğiz. Sayın Demirtaş'la ve sayın Selçuk Mızraklı'yla bundan sonra da özellikle iletişim halinde olmamız ve birbirlerimizin görüşlerine ihtiyaç duyduğumuz her an görüşmeye, iletişim halinde olmaya, yüz yüze görüşme konusunda bir mutabakatımız var.
- Çok yakından takip edeceğimiz bir süreçte sayın Demirtaş'ın öneminin altını bir kez daha çiziyorum. Herkes farklı aktörlere çağrı yapıyor. Yapılsın, yapılmasında bir mahsur yok. Bu çağrıları en beklenmedik aktörler yapıyorsa bu reddedeceğimiz bir şey değildir. Bizim görmek istediğimiz mesele, bütün Türkiye'nin çıkarları için doğru bir adımın hep beraber atılmasıdır.
- CHP bu konuda engelleyici olmayacaktır. Tarih önünde üzüntü duyacağımız bir pozisyonda kalmayacağız. Tarih önünde gelecekte bugünler hatırlandığında gurur duyacağımız pozisyonda olacağımızı ifade ediyorum.
- Kişiler öldüklerinde öbür dünyaya veballe gidiyorlarsa herhalde bu dünyadan öbür dünyaya en çok veballe giden kişi Fethullah Gülen'den başkası değildir. Gerisinde çok acılar, kötülükler, ihanetler bıraktı ve gitti. Gittiği yerde hesabını verir. Türkiye'de yargı önünde hesabını vermesini isterdik ama olmadı" ifadelerini kullandı.
- Ancak o gidince bir şey bitiyor diye kimse düşünmesin. Çünkü koca bir sermaye bıraktı arkasında ve onun gibilerin önünde. Koca bir siyasi organizasyon bıraktı arkasında, Türkiye'de belki aktiviteleri görünür değil ama dünyanın dört bir yanında var. Bunlara karşı tetikte olmak lazım.
- Devletin içine sızıp devletin silahını kendi silahı yapmış bir terör örgütünden ve liderinden bahsediyoruz. 55 yıl önce Sızıntı adıyla çıkmış bir dergiden ve devletin her yerine sızmış bir terör örgütünün liderinden bahsediyoruz.
- Bu tehlike bitti gibi bir düşünceye kimse kapılmasın. Bu sinsi örgüte karşı herkes tetikte olmalıdır. Bunun dışında söyleyecek her laf israf.
- Yenidoğan çetesi ile ilgili konu ortaya çıktığında ben Alanya'daydım. Hemen orada açıklama yaptık. Toplumun CHP'nin yaptığı muhalefetten bir eksiklik gördüğü yok. Ama sosyal medyada CHP'nin yaptığı muhalefetin karşısında. İlk açıklamayı biz yaptık, ilk görevlendirmeyi biz yaptık, en sert öneriyi de ben yaptım.