CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Sayın Özel ve CHP yönetiminin, yanlışta ısrar etmekten bir an önce vazgeçip 'etkin pişmanlıktan' faydalanması gerektiğine inanıyoruz" sözlerine yanıt verdi.
Avcılar mitinginde konuşan Özel, "Utku'ya kefilim, Ekrem Başkan'a kefilim. Ey Erdoğan, bana diyorsun ki, 'Etkin pişmanlıktan yararlan, onları bırak'. Ben, ne Utku'yu, ne Ekrem Başkan'ı ne diğer 11 belediye başkanımızı tanıdığım güne pişman değilim. Onları atadığım güne pişman değilim. Onlara sonuna kadar kefilim. Ama şunu biliyorum, sen anayasaya aykırı olarak İstanbul'a atadığın başsavcıyı tanıdığın güne de atadığın güne de ona güvenmeye de bin pişmansın, bin pişmansın. Çünkü, iftirayla, kara çalarak, lekeleyerek sonuç almaya çalışmak korkaklıktır. Biz, meydandayız, karşındayız. Gel, mücadele edelim ama gizli tanıklarla, yalancı şahitlerle, itiraf dediğin iftiralarla insanlara zorla 'Şuraya imza at, evine git, çocuğuna kavuş' diyerek yapılan şantajlarla adalet olmaz, adalet olmaz" ifadelerini kullandı.
"Seninki günü gelince sana da saldırdı, sonra da sıçan gibi kaçtı"
"Ekrem Başkanı tanıdığım güne şükürler olsun" diyen Özel şöyle devam etti: "Onu aday yaptık, şükürler olsun. Cumhurbaşkanı olacak, Allah nasip etsin inşallah. Ben ne onu tanıdığım güne ne aday yaptığımız güne ne de ona kefalet koyduğum güne hiç pişman değilim. Ama Tayyip Erdoğan Akın Gürlek'i tanıdığına da pişman atadığına da pişman, ona güvendiğine de pişman. Buradan bir çağrı da benden Sayın Erdoğan'a. Geçmişte sen Zekeriya Öz'e kefildin, ben kahraman komutanlara, Ergenekon'da Balyoz'da içeri atılanlara, kahraman Türk subaylarına kefildim. Seninki günü gelince sana da saldırdı, sıçan gibi de kaçtı. Benimkiler, İlker Başbuğ alnı açık başı dik geziyor Allah'a şükür. Balyoz mağdurları geziyor, askeri casusluktan mesleki namuslarına casus, aile namuslarına fuhuş lekesi sürmeye çalıştıkları şimdi kolunda eşi, vatandaşın içinde başı dik geziyorlar. Ama senin kefalet koydukların ya Pensilvanya'da keyif çatıyorlar ya da...
"Allah affeder mi bilmem ama millet affetmeyecek"
Sonra da çıkıyorsun, diyorsun ki 'Kandırıldım. Rabbim ve milletim beni affetsin'. Bir kez daha sen birine kefalet koyuyorsun ben birine kefalet koyuyorum. Eğer sen bu Akın'ı tanıdığına, sen bunu atadığına, buna güvendiğine pişmansan... 250 gündür saldırıyor, bir kuruş ispatlayamadı. İftiralar olmadı, yalancı şahit tutmadı. Son MASAK raporu geldi, bugün ortaya çıktı ki üçte ikisi yalan satırlarla doldurulmuş. Bu Akın'la bu hendeği geçemezsin. Geri dönemiyorsun, ileri gidemiyorsun, bataklıkta git gide gömülüyorsun. Ona buna etkin pişmanlık teklif etmek yerine yol yakınken hukuka dön, adalete dön, husumeti bırak, milletin takdirine saygı duy. Yoksa yine pişman olacaksın. Allah affeder mi bilmem ama millet bu sefer affetmeyecek."
"Rakiplerine darbe yaparak iç cephe tahkim edilmez"
CHP lideri, İsrail-İran çatışması ve 'iç cepheyi güçlendirme' tartışmalarına ilişkin ise şunları söyledi: "Bugün televizyonlarda haberlere bakınca en büyük kaygı savaş. Savaştan en çok korkanlar bizleriz. Çünkü biz 'Yurtta barış dünyada barış' diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisiyiz. Ülkemizin etrafı ateş çemberine dönmüş durumda. Yukarıda Ukrayna-Rusya savaşı var. Suriye'de büyük bir istikrarsızlık var. İsrail Filistin'de çoğu kadın ve çocuk 50 bin masumu öldürdü. Şimdi İran'a saldırarak orada yeni bir savaşı başlatmak üzere, aralarındaki çatışma savaşa dönüşmek üzere. Bölgeye yayılma endişeleri var.
Tabii böyle bir dönemde hiç şüphe yok ki Türkiye güçlü olmak zorunda. Türkiye için en çok söylenen söz, 'iç cepheyi tahkim etmek, güçlendirmek lazım'. Evet, aynen katılıyorum, iç cepheyi güçlendirmek lazım. Peki, iç cepheyi güçsüz kılan kim? Siyasi rakiplerine darbe yaparak, milletin huzurunu bozarak, 32 yaşında pırıl pırıl gencecik belediye başkanına iftira atarak, ailelerle uğraşarak, kadınlarla uğraşarak iç cephe tahkim edilmez. İç cephe tahkim olacaksa demokrasiye dönerek olur, adaletle olur, zulmü bırakarak, gerçekten adalete inanarak olur. Bunun için bir önerimiz var. Diyoruz ki herkes yargılansın. Yargıdan kimse kaçamaz, kaçmayız, zorla kaçırsanız hesap vereceğiz, şeffaf olacağız deriz. Bunun için buradan çağrıda bulunuyorum. Hem terörsüz Türkiye için hem iç cepheyi güçlendirmek, desteklemek için. Yargılamaları tutuksuz yapın, arkadaşlarımız milletin verdiği görevlerine, ailelerinin yanına dönsünler. Yargılamalar olsun, bir tek şey istiyoruz. Hak yerini bulsun, millet yalanı da cevabını da duysun, cesaretiniz varsa yargılamaları TRT yayınlasın, millet izlesin."