CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in, İsrail'in Lübnan'ı işgal girişimi ve Türkiye'ye yönelik olası tehditlerle ilgili milletvekillerini bilgilendirdiği kapalı oturumu değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 Ekim'de Genel Kurul'da yaptığı konuşmayı hatırlatan Özel, şunları söyledi: "Konuşmasının bir cümlesi çok kritikti. 'Bir sonraki hedef Türkiye’dir, İsrail’in hedefindeyiz' dedi. O gün hemen çıkışta zaten ilk olarak bunu söylemiştim; Meclis'in kürsüsü herhangi bir kürsü değildir. Bu sözü söyleyen de herhangi biri değildir. Yürütmenin başındaki kişi, bütün bakanlıkların bağlı olduğu kişi, dış politikayı, istihbaratı, Milli Savunma Bakanı'nı atayan kişi, Türkiye’ye İsrail saldıracak deyip dönüp gidemez. Bunun için de derhal Meclis’in bilgilendirilmesini aslında bizzat kendisi tarafından bilgilendirilmesini talep ettik. Bugün kendisi gelmedi, Sayın Dışişleri Bakanı'nı ve Milli Savunma Bakanı'nı yolladı."
"Bu oturumdan önce de İsrail’in Türkiye’ye saldırmasının akılla, mantıkla, gücüyle, Türkiye’nin gücüyle, uluslararası kuruluşların görevleriyle, NATO’nun görevleriyle bağdaşmayan, olamayacak bir iş olduğunu biliyorduk" diyen CHP lideri şöyle devam etti: "Ama dedik ki; Cumhurbaşkanı biliyorsa gelsin, anlatsın. Geçmişte böyle davetler ya geri çevrilirdi ya da açık oturumda geldiklerinde hiçbir şey demeden giderlerdi. Sonra biz itiraz ederdik, defalarca bu Meclis kayıtlarında var. Onlar da derdi ki; ne yapalım, canlı yayında devlet sırrı mı verelim? derdi. Bu kaçacak kapıyı bırakmamak adına dedik ki; 'Gelin bu üçüncü dünya savaşıyla ilgili de bir şeyleri birkaç aydır döndürüyorlar. Türkiye’ye İsrail saldıracak sözü neyse, kapalı oturumda gelin ve anlatın' dedik. Orada da şunu söyledim; biz CHP olarak iç tüzüğe bağlıyız, anayasaya bağlıyız. Kapalı oturumda söylenecek sözler 10 yıl boyunca gizli tutanakta kalır. Biz söylenen sözleri anlatmayız. Ama söylenmeyen sözler olursa ifşa ederiz.' Şimdi buradan açıkça söylüyorum; bütün Grup pür dikkat, bütün Meclis pür dikkat dinledik. Ne söylendi ne söylenmedi. Akşam haber kanallarında, dış politika konuşanların, askeri strateji konuşanların verdiği bilgilerden bir fazlası söylenmedi."
"Bilmediğiniz bir şey yok"
Kapalı oturumda Fidan ve Güler'in toplumun bilmediği hiçbir şey söylemediğini savunan Özel, "Şu anda milletimiz emin olsun ki, Türkiye’nin yani aslında açık açık da söylediler bunları, yani ne anlattıklarını söylemeyim ama anlattıklarının bütünü şu, 'Türkiye Erdoğan’ın söylediği sözden endişe etmesin. Altını dolduracak bir kelime yok. Bilmediğiniz bir şey yok. Bugünden yarına Türkiye’ye saldıracaklarına dair hiçbir şey yok.' Söylenmeyeni söylüyorum, söylenenleri zaten bilmediğimiz bir şey de söylemediler" diye konuştu.
"Cumhurbaşkanı eliyle yapılmış gündem manipülasyonu"
Türkiye'nin gerçek gündemine dönmesi gerektiğini dile getiren Özel şu ifadeleri kullandı: "1 Mart’ta milletin sesini duymadan, emekliyi duymadan, emekçiyi duymadan, çiftçiyi duymadan yaptığı politikalar hem sandıkta cezalandırıldığı için CHP 47 yıl sonra birinci parti olduğu için, bunu hazmedemediği için ve CHP o günden bugüne gücünü koruduğu, Erdoğan’ın da bir türlü partisini toparlayamadığı için Türkiye yoksulluğu, işsizliği, enflasyonu, hayat pahalılığını konuşmasın diye ortaya 'İsrail Türkiye’ye saldıracak' lafını attı. Ve televizyonlara bunu konuşturuyor, gazetelere bunu konuşturuyor. Türkiye’de gündem değiştiriyor ama bunu milli güvenliği ve hepimizin yüreğinin birlikte attığı konuları istismar ederek yapıyor. Milletimize şikayet ediyorum, net olarak, aksini düşünen varsa çıksın, anlatsın. Çıksın desin ki; AKP’nin grup başkanvekilleri, grup başkanı, 'Biz bakanlarımızı dinledik ve Erdoğan’ın söylediği yakın tehdide ikna olduk' desinler. Yok öyle bir şey. Türkiye gerçek gündemine dönmelidir. Türkiye’deki bütün gerçek gazetecileri, televizyoncuları Cumhurbaşkanının yaptığı gündem manipülasyonundan arınmaya, yoksulluğu, işsizliği, güvencesizliği, hayat pahalılığını, çiftçinin, işçinin, emeklinin, memurun çektiği sıkıntıları konuşmaya, gençlerin umutsuzluğunu konuşmaya davet ediyorum. Ülkenin gerçek gündemi neyse oraya döneceğiz. Cumhurbaşkanı eliyle yapılmış manipülasyon ana muhalefet partisi eliyle samimiyet tartısına çıkarılmıştır. Ve vurulan mihenk taşında maalesef iktidarın bu konuda kötü niyeti ortaya çıkmıştır. İktidar partisi tarafından yapılan manipülasyonu milletimize şikayet ediyoruz."