19 Aralık 2024, Perşembe Gazete Oksijen
Haber Giriş: 11.10.2024 10:52 | Son Güncelleme: 11.10.2024 17:14

Politico yazdı: Kadın cinayetlerine duyulan öfke Erdoğan'ı yasaları sertleştirmeye zorluyor

Türkiye'deki kadın cinayetlerini kaleme alan Politico, kadına yönelik şiddetle mücadelenin muhafazakâr iktidar partisinin önceliği olmadığından şüphelenildiğini yazdı
Politico yazdı: Kadın cinayetlerine duyulan öfke Erdoğan'ı yasaları sertleştirmeye zorluyor

Bir dizi korkunç kadın cinayeti Türkiye'de ulusal öfkeye yol açtı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ülkenin ceza yasasını sertleştirme sözü vermeye zorladı. Kadına yönelik şiddet Türkiye'de yaygın bir suç (bu yıl şimdiye kadar yaklaşık 300 kadın öldürüldü) ancak protestocular uzun zamandır iktidardaki AK Parti'nin kadınların güvenliğini siyasi bir öncelik olarak görmediğini düşünüyor. Ancak üç önemli cinayet bu konuyu gündemin üst sıralarına taşıdı ve yüzlerce protestocu çeşitli şehirlerde yürüyüşler düzenleyerek hükümetten suçluların cezasız kalmasına son vermesini ve şiddet dalgasına karşı daha fazla önlem almasını talep etti.

Eylül ayında 26 yaşındaki bir kadın polisin birçok sabıkası olan zanlı tarafından öldürülmesinin ardından 19 yaşındaki Semih Çelik'in İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'i öldürmesi ülke çapında öfkeye neden olan cinayetlerden bazılarıydı.

Erdoğan'ın vaadine şüpheyle yaklaşılıyor

Kamuoyunda artan öfkeye cevaben Erdoğan çarşamba günü iktidardaki AK Parti'nin meclis grubuna "Son dönemde ardı ardına gelen polis memurumuzun şehit edilmesinden ve genç kızlarımızın vahşice katledilmesine kadar bir dizi hadise milletimizin haklı bir tepkisine yol açmıştır. Onlarca suç kaydı olan kriminal tiplerin elini kolunu sallayarak dolaşması, herkes gibi bizi de rahatsız ediyor" diyerek ceza infaz sistemini sertleştirecekleri ve erken tahliyeleri durduracakları sözünü verdi. Ancak pek çok kadın Erdoğan'ın son vaadine şüpheyle yaklaşıyor zira Cumhurbaşkanı, kadına yönelik şiddeti önlemek ve bununla mücadele etmek için tasarlanan İstanbul Sözleşmesi'nden, bazı maddelerinin geleneksel aile yapılarına zarar verdiği gerekçesiyle 2021 yılında tek taraflı olarak çekilme kararı aldı. Sözleşme aynı zamanda ülkedeki LGBTQ+ topluluklarını da korumayı amaçlıyordu.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, sadece eylül ayında Türkiye'de 34 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü, 20 kadının da şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiğini bildirdi. Ülkede öldürülen kadınların resmi olmayan sayılarını güncelleyen dijital bir platform olan Anıt Sayaç'a göre, 2024 yılında şu ana kadar 297 kadın öldürüldü. Bu sayı 2023 yılında 416 idi.

'Cezasızlık sistematik bir devlet politikasıdır'

Önde gelen kadın hakları aktivisti ve avukat Hülya Gülbahar, Türkiye'de aile içi şiddete karşı koruma sağlayan 6284 sayılı Kanun'un kendi içinde yeterince güçlü olduğunu, ancak gerektiği gibi uygulanmadığını söyledi. Gülbahar "6284 uygulansaydı binlerce kadının hayatı kurtulabilirdi. Ancak cezasızlık sistematik bir devlet politikasıdır” dedi. Ankara'dan kadın hakları avukatı Ceren Kalay Eken, Türkiye'nin ölümcül sonuçları olan bir şiddet sarmalına sürüklendiğine inandığını ve İstanbul Sözleşmesi'nin rafa kaldırılmasının işleri çok daha kötü hale getirdiğini söyledi. Eken "22 yıllık AK Parti iktidarından sonra, artık kurban ya da katil olan genç erkek çocuklarımız var. Devlet kadınları ve çocukları koruyamıyor" dedi.

Türkiye'deki öfke toplumun her kesimine ulaşmış durumda; öyle ki ünlüler, siyasetçiler ve sosyal medya kullanıcıları da bu sürece aktif olarak dahil olmuş durumda. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara'daki bir mahkemenin “çocukların cinsel istismarı ve müstehcenlik” suçlarında kullanıldığı şüphesiyle anlık mesajlaşma platformu Discord'a erişimin yasaklanmasına karar verdiğini söyledi. Discord kullanıcılarının Çelik'in iki kadını korkunç bir şekilde öldürmesini övdüklerine dair haberler de vardı.