19 Nisan 2024, Cuma
Haber Giriş: 06.05.2022 17:43 | Son Güncelleme: 06.05.2022 17:55

Sağlığını tehdit eden kirli havanın hesabını devletten soruyor

Kirli havanın etkilediği genetik bir hastalıkla yaşayan Abdülbari Koç, Türkiye’nin en kirli havasına sahip olan Batman’da 15 yıldır sesini duyurmaya çalışıyor. 44 yaşındaki Koç, Avukatı Tarık Güleryüz’le Batman Valiliği ve Belediye Başkanlığı’na 1 liralık tazminat davası açtı
Sağlığını tehdit eden kirli havanın hesabını devletten soruyor

Abdülbari Koç 44 yaşında, kirli havanın etkilediği genetik bir hastalığı var: orak hücreli anemi, bu hastalığın insana tanıdığı ortalama yaşam süresi 45 yıl. Türkiye’nin en kirli havasına sahip olan Batman’da yaşayan Abdülbari Koç en az 15 yıldır sesini duyurmaya çalışıyor ve yetkilileri sorumluluklarına sahip çıkıp şehrin havasını temizlemeye davet ediyor.

Koç nihayet Tema Vakfı sayesinde tanıştığı gönüllü avukatı Tarık Güleryüz’le Batman Valiliği ve Belediye Başkanlığı’na 1 liralık tazminat davası açtı. Dava kazanılırsa Türkiye’de ve tüm dünyada örnek teşkil edecek. Koç ve Güleryüz Oksijen’e mücadelelerini anlattı. 

Avrupa'da havası en kirli ikinci şehir

Abdülbari Koç’un hastalığını basitçe anlatmak gerekirse aldığı soluduğu havayı, aldığı oksijeni organlarına normal bir insan kadar taşıyamıyor. Uzun süre oksijensiz kalan organlar, yaşam kalitesini çok düşürüyor ve ağır sancılı ortalama on gün süren ataklar yaşamasına sebep oluyor. Bu hastalık hava kirliğinden doğrudan etkilenen hastalıkların en başında geliyor ve maalesef onu taşıyana ortalamam 40-45 yıllık bir ömür tanıyor.

Şanssız bir tesadüfle Abdülbari Koç’un doğup yaşadığı şehir Dünya Sağlık Örgütü’ne göre partiküler madde bakımından Avrupa genelinde havası en kirli ikinci, Türkiye’nin ise en kirli havasına sahip şehri olan Batman.  Bebeklikte ortaya çıkan bu kan hastalığının teşhisi Abdülbari Koç ancak 17 yaşında askere gideceği zaman kondu. Yıllar içinde birçok kez doktora gitse de Güneydoğu  şartlarında bu ender hastalığın anlaşılması vakit aldı.

Hastalığı nedeniyle çalışamıyor

Kirli havanın, stresin hastalığı tetiklediğini öğrenen Koç’un o zamanlar ilk yaptığı şey sigarayı bırakmak oldu. Havanın kalitesinin sağlığı üzerindeki etkisini zaman içinde kendi de fark eden Koç ‘‘sigara gibi sigaralı ortamlara girmeyi de bıraktım, mümkün olduğunca temiz havada olmaya çalışıyordum, ama bu süre zarfında doğup büyüdüğüm şehir Batman büyüdükçe havası daha da kirlendi… Kriz dönemlerimde havanın, yaşadığım ortamın sağlığımın üzerindeki etkisini görüyordum, bunu 25-30 sene önce fark ettim, Batman’dan uzak durmak istedim ama imkanlarım yeni bir hayata el vermiyordu’’ dedi.  Abdülbari Koç ilkokulun sonuna kadar okuyabilmiş, hastalığı sebebiyle yüzde 90 engelli, çalışamıyor ve geçimini 900 TL engelli maaşı ile sağlıyor.

 Günlerce süren ataklar

Yaklaşık bir on gün süren kriz dönemlerinde kanı pıhtılaşan Abdülbari Koç hiçbir şey yapamaz hale geliyor, ‘‘bedenimin her yerinde dayanılmaz ağrılar oluyor, morfine başvurmak zorunda kalıyorum’’ diyen Koç ekliyor ‘‘bu ay geçirdiğim son krizde hastanede ağrı kesici kalmamıştı, başhekime yalvardım bana yazın gidip paramla alayım diye, tartıştık, Batman’da maalesef şartlar her açıdan kötü" dedi.

15 yılda yüzden fazla dilekçe

Abdülbari Koç’un avukatı Tarık Güleryüz müvekkilinin son 15 yıldır 100’e aşkın dilekçe verdiğini anlatıyor. Batman belediyesine, Batman valiliğine, Çevre şehircilik il müdürlüğüne, Çevre şehircilik bakanlığına hiçbir hukuki yardım almadan dilekçeler vermiş olan Abdülbari Koç zamanında Greenpeace ile bile temasa geçmiş.

Güleryüz, ‘‘Açıkçası bizi hukuk bürosu olarak en çok etkileyen Abdülbari Bey’in bu kadar uzun süredir bu denli kararlı bir şekilde mücadele edişi oldu’’ diyor ve ekliyor ‘’Yazdığı dilekçeleri inceledim, özete şunu söylemiş: Batman’da hava çok kirli ve bundan çok etkileniyorum, internetten mevzuatı okudum bu havanın temizlenmesi yerel otoritelerin yükümlülüğü altında. Ben havanın temizlenmesini istiyorum, çünkü penceremi açamıyorum ve düzenli olarak ağır sancılı krizler geçiriyorum.’

 Hakkını arayan Abdülbari Koç’a hakaret davası açılıyor

Bu mücadele sırasında Abdülbari Koç’un başına bir olay geliyor. Çevre şehircilik il  müdürlüğüne verdiği dilekçede şöyle bir cümle kullanıyor: ‘‘Siz her ayın 15’inde ATM’lerden tıkır tıkır maaşınızı almayı biliyorsunuz ama işinizi yapmıyor, havayı temizlemiyorsunuz’, bunun üzerine Çevre şehircilik İl Müdürlüğü Abdülbari Koç hakkında  hakaret davası açıyor.

Avukat Tarık Güleryüz’ün aktardığına göre tebligat yapılmadan Abdülbari Koç’un evine gelen iki polis memuru onu ifadesini almak için götürmek isteyince büyük bir stres altına girip kriz geçiren Koç’u karakol yerine hastaneye götürmek durumda kalıyorlar. Sonrasında dosya daha ilginç bir noktaya geliyor ve ilgilenen Savcı Abdülbari Koç’un dilekçesini TCK’nın 301. maddesine sokuyor. Adalet bakanlığı soruşmaya izni vermeyince, takipsizlik kararıyla dava düşüyor. Bu noktadan sonra mücadelesine daha da sıkı sarılan Abdülbari Koç aklına gelen tüm kurumlara mail atıyor ve nihayet Tema’nın gönüllü avukatı aracılığıyla 2021 yılının Ocak ayında Güleryüz Partners’ın avukatlarıyla çalışmaya başlıyor.

 "Kazanırsak bu dünyada bir emsal olacak’’

Davanın avukatı Tarık Güleryüz dosyayı inceleyince gerçek bir mağduriyete uğradığını gördüğü Abdülbari Bey’e gönüllü olarak destek vermeye karar veriyor. ‘‘İlk yaptığımız iş daha önceden aynı sebeple açılan başka bir dava var mı diye bakmak oldu, tüm mahkemeleri taradık, Türkiye’de böyle bir karar verilmemişti. Sonra kirlilik sebeplerine baktık, Abdülbari Bey’in iddialarından haklı olduğunu gördük’’ diyen Güleryüz ekliyor ‘‘Evet, Devlet havanın temizliğinden teorik olarak sorumlu ama bugüne Türkiye’de kimse bunun için tazminat istememiş.’’

Dünyadaki örnekleri de inceleyen hukuk bürosu bu tarz bir davanın örneğinin dünyada da çok az olduğunu görüyor. Fransız idare mahkemelerinde benzer birkaç davanın kararları incelediğinde mahkemelerin devletin havanın kalitesinde sorumluluğu kabul ediyor ama davacıların hastalığıyla hava kirliliği arasındaki ilişkiyi kuramadıkları için davaları ret ediyor.

‘‘Bu kararları tespit ettiğimizde önümüzdeki en büyük zorluğun hava kirliliğin Abdülbari Bey’in son 15 yılda daha kötüye giden sağlığıyla arasındaki ilişkiyi kurmak olacağını anladık’’ diyen Tarık Güleryüz mahkemeye basit bir dilekçeyle başvururlarsa bu talebin ret edilmemesi için sebep-sonuç ilişkisini kurabilmek adına bir yıllık bir hazırlık sürecine giriyor. Bu süreçte dünyadaki orak hücreli anemi hastalığıyla ilgili yazılan tüm tıp makalelerini inceleyen hukuk bürosu Türkiye’den iki üniversitenin kapısı çalıp iki uzman görevlinin bilirkişi olarak tayin edilmesini talep ediyor.

Nihayet hava kirliliğinin çok yoğun olduğu dönemlerde Abdülbari Koç’un hastane başvurularının yoğunlaştığını da kanıtlayan bir raporun da olduğu dilekçeyle Batman belediyesi ve Batman valiliği aleyhine 4 Şubat 2022 tarihinde davayı açıp 1 TL tazminat talep ediyorlar.

Neden 1 TL?

Bu mücadelenin kendisi için öneminin maddi kazancın ötesinde olduğunu göstermek isteyen Abdülbari Koç teknik olarak bir tazminat istemek zorunda olduğu için 1 TL değerinde bir tazminat talebinde bulunuyor. Bu davanın sadece açılmış olmasıyla dünyadaki birkaç örnek arasına girmiş olduğunu belirten Avukat Tarık Güleryüz ‘‘kazanılması zor bir dava ama kazanırsak bu dünyada bir emsal olacak ve bu karar Batman mahkemesinden çıkacak’’ diyor.

1 TL tazminat istenilmesinin bir sebebi de bu davanın maddi değeri çok düşük tutularak, bir üst mahkemeye gitmeden Batman’da sonuçlanmasının arzulanması. Bu kararın ardında Abdülbari Koç’un sağlık durumun kötüye gitmesinin olduğunu söyleyen Tarık Güleryüz müvekkilinin davanın sonucunu görmek istediğini ve üst mahkemelere gitmenin bu davayı belki 8-10 yıla uzatacağının bilincinde olduğu için bu kararı vermiş.

 ‘’Batman’daki kirliliğin üç ana sebebi var’’

Tarık Güleryüz davaya hazırlık sürecinden Batman’daki hava kirliliğinin üç ana sebebi olduğunu görmüş: ‘‘Endüstriyel tesislerin şehrin içinde kalması, anız yangınları, düşük kaliteli kömür kullanımı. Bu kirlilik sebepleri Batman Belediyesi tarafından da kabul ediliyor, ancak 2019 eylem planına bakıldığında mevcut şartlar devam ettikçe kirliliğin önlenmesi mümkün değil dendiğini görüyoruz… Bu davayla amacımız her valilik ve belediyenin temiz hava eylem planını yapıp uygulaması, Türkiye’de Konya gibi bunu çok iyi yapan, çok iyi çalışan Belediye örnekleri var, biz burada Batman’dan da aynı şeyi bekliyoruz’’ diye tamamlıyor.

Dava kazanılırsa Türkiye’de ve Dünya’da bir ilk yaşanacak

Bu dava kazanılırsa astım, KOAH gibi hastalıkları olan kişilerin de aynı kararı emsal göstererek dava açabileceklerinin altını çizen Güleryüz, çok büyük bir tazminat riskiyle karşılaşacak olan yetkililerin işlerini daha iyi yapacaklarını umduklarını anlatıyor. Dünyada buna benzer davalardan kazanılan tek bir örnek var oda İngiltere’de 9 yaşında vefat eden astım hastası Ella’nın davası.  

Küçük kızın ailesi çocuklarının ölümü için hava kirliğini sebep gösterip açtıkları davayı 7 sene sonra kazandılar. Ancak Abdülbari Koç’un davası onun lehine sonuçlanırsa buna benzer bir dava kazanan ve hala hayatta olan ilk kişi olacak.

Abdülbari Koç davayla ilgili ümitli ve her fırsatta amacının sadece temiz hava olduğunu söylüyor. ‘‘Yaşlısından hastasına henüz doğmamış çocuğa kadar temiz hava herkesin hakkı, sadece ben değil diğer vatandaşların da bilinciyle bunun değişeceği umudu taşıyorum. Temiz hava sadece Batman’ın sorunu değil, komşu şehirleri, Türkiye’yi, diğer ülkeleri etkiliyor’’ diyen Koç  ekliyor: ‘‘benim hastalığım genetik, elbette iyileşmeyecek ama en azından şartlar daha iyi olacak, sürekli tetiklenip bu sene olduğu gibi 2 ayda 3 kere hastaneye yatmayacağım… Camı açtığımda, gül, dut, incir ağacının kokusu yüzüme vursun istiyorum.’’