30 Nisan 2024, Salı Gazete Oksijen
Haber Giriş: 12.01.2024 11:45 | Son Güncelleme: 13.01.2024 07:09

Seçil Erzan 2. kez hâkim karşında: Paralar gelince Arda Turan ile samimi oldum

Kamuoyunda ‘yüksek karlı gizli fon’ adıyla bilinen dolandırıcılık davasında, Seçil Erzan’ın da aralarında bulunduğu sanıklar ikinci kez hakim karşısına çıktı. Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Emre Çolak ve Selçuk İnan duruşmaya mazeret bildirip katılmadı. İşte duruşmadan öne çıkanlar
Seçil Erzan 2. kez hâkim karşında: Paralar gelince Arda Turan ile samimi oldum

Bankacı Seçil Erzan’ın merkezinde olduğu, şikayetçiler arasında ünlü sporcuların da bulunduğu, "yüksek kârlı fon vaadiyle dolandırıcılık" davasının ikinci duruşması 10:30’da kimlik tespiti ile başladı.  Tutuklu sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük ile tutuksuz sanıklar Nazlı Can ve Asiye Öztürk duruşmada hazır bulundu. 

"Müşteki" sıfatıyla katılması beklenen Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan'ın mahkemeye mazeret dilekçesi gönderdikleri belirtildi. "Tanık" olarak dinlenilmesine karar verilen Nur Erkasap'ın ise "rapor" sunduğu öğrenildi. Yunanistan ekibi Panathinaikos'un teknik direktörü Fatih Terim'in kızı Buse Terim Bahçekapılı, Mert Zeydanlı ve Terim Arıcan ise duruşmaya ilk kez müşteki olarak geldi. Duruşma, söz isteyen tutuklu sanık Seçil Erzan'ın beyanlarıyla devam ediyor.  Erzan mahkemede, fon işine nasıl girdiğini ve süreci anlattı. Bu işlerin başlangıcı olarak da Florya şubesinde çalışmaya başladığı dönemi gösterdi. İşte Erzan’ın mahkeme ifadesi:

15 ayda 2 milyon kaybettim

  • 2010 Temmuz 2011 Kasım arası 2 milyon TL para kaybettim aldığım kağıtlarla. Sonra Florya şubeye geçtiğimde Metin Taş'tan para aldım, onları değerlendirdim. O zararın bir kısmını o dönem kurtarabildim.
  • Bir yandan da faiz yüküne girmiştim. O spekülatif kağıdın bulunmasıyla ilgili Florya şubeye Atilla Baltaş "Van Kahvaltı Salonu" dediğimiz müşteri geliyordu. Atilla Baltaş'tan spekülatif kağıdı (HATEK) batıranları bulmasını istedim.
  • Gazetelerde silkeleme operasyonu olarak geçiyordu bu. Birkaç arkadaşından borç aldı, kredi kullandı. Kredi taksitlerini de ben ödedim. Her şeyi kapattım. 2013'e kadar hiçbir şey yoktu.

İlk para kuzenden

  • 2013 yılında teyzemin oğlu 200 bin TL vadeli işlem yaptı benim bankamda. Parayı çekti, eşine verdi sonra. Bu parayı ticari faaliyette kullandı eşi. Daha sonra bu 93 bin ya da 93 bin 500 euro olarak benim hesabıma geldi. Özel bankacılığa uygun bir rakam değildi 93 bin euro, yeterli değildi. Özel bankacılıkta şube müdürlerinin bu parayı değerlendirme yetkisi vardı.
  • Kuzenimin eşi bana bu parayı gönderdi. Hatta ben onu teftişe de söylemiştim kuzenimin parası diye. Tanıl (kuzeni) bu parayı biriktirmek istiyordu, ben de kendi hesabımda değerlendiriyordum. Tanıl bu hesaptan zaman zaman ne kadar ihtiyacı varsa para çekiyordu. 2013te böyle işlemler başladı. 93 bin euro üzerine kuzenimin eşi (Merve) de anne babası da kredi çekip para verdiler.

“Benim verdiğim fonla yaşadı”

  • Anne babası da çok düşük 40-50 bin TL gibi bir tutarla girdiler. Toplam 200 bin TL'nin kredi taksitleri geldiğinde ben ödüyordum. Daha çok strese giriyordum. Tanıl bana 50-75 bin dolar arası bir miktar para daha verdi.
  • Yurtdışında ticaretle uğraşıyordu, oradan para getirmesi gerekiyordu. Tanıl bu paraları getirmemeye başladı. 2014’ten 2023’e benim ona verdiğim faizle yaşadı. Bu arada biz aileydik, sürekli onlarda kalıyordum. Ben onların kız kardeşi gibiydim. 2015’te annem beyin kanaması geçirdi.
  • 12 ayın 9 ayı Bozcaada'da kalıyorlardı. Anneannemin vefat ettiği gün stresten beyin kanaması geçirmişti. Anneme karşı hassasiyetim çok arttı. Yabancı bir bakıcımız vardı. 6-7 ay sonra Hüseyin Nilgün ve eşiyle karşılaştım feribotta. 2016 Temmuz’dan sonra babam anneme olan düşkünlüğünden kabuğuna çekildi, Bozcaada'da yaşamaya başladı. Babası dövüyordu diye bir şey yoktu. Dayak hiçbir zaman olmadı.

"Önce yakın çevresinden paralar geldi"

  • O dönem Hüseyin abi bana, Merve ve Tanıl’ların parasını değerlendirdiğimi bildiği için çıkardı 15 bin euro verdi. Bu paradan ihtiyaç oldukça biz ödemelerimizi yaparız dedi. Ciddi bir faiz yükü de vardı. Hepsi benim hesabımda olduğu için gelirden çok kredi taksitleri ödüyordum.
  • Daha sonra Hüseyin abi kendi ailesinden de para alıp getirdi. Ben hiçbir şey söylemedim. Herkesin hayat standardı bir anda artmaya başlamıştı. Annemle çok ilgileniyorlardı, hayır diyemediğim zaman da oluyordu. İnsanın iradesi tatlı tatlı da sakatlanabiliyormuş.
  • Hüseyin abinin etrafından paralar gelmeye başladı. Fakat bacanağı, kız kardeşi, yanında çalışanlar, bir de Musa Köse diye tekstil işinde uğraşan bir arkadaşı vardı. Bana asker arkadaşım denilerek para geliyordu hiç tanımadığım kişilerden.
  • Musa Köse'den 15 bin dolar geldi, 75 bin dolar ödendi. Hayır ödenmeyecek diye kıyametleri kopardım böyle bir faiz yok dedim. Ama sen yaparsın kızım dediler.

“Seçil’i görünce gözümüzün önüne dolar geliyor”

  • 2016’da Nazlı ile tanıştım. Annemin Çorlu'da olduğunu biliyordu. Annemle ilgilenmek için hayatımızda daha fazla yer almıştı. Nazlı da benim böyle bir para değerlendirdiğimi öğrendi. Nazlı da etrafından paralar alıp değerlendirmeye başladı. İnsanlar Seçil'i görünce gözümüzün önüne dolar geliyor diyordu. Ben bundan hoşlanmıyorum. Tek motivasyonum daha iyi bir şube müdürü olmaktı. Galatasaray da dahil olmak üzere herkesle gece gündüz ilgileniyordum.

40 günde 100 bin dolar kar

  • Bu arada Atilla Baltaş bana 250 bin dolar para getirdi bu parayı değerlendirip borcumu kapatmam için. Emin Bey denen bir kişiye Atilla Baltaş aracılığıyla 3 ayda bir 100 bin dolar 100 bin dolar ödeme yapmam gerekiyordu. Sene 2020. Ben Emin Beye önce 250 bin dolar, sonra da 4 defa 100 bin dolar ödedim. Hesapta bir eksi oluştu, ben yönetememeye başladım.
  • Şubeye gelinecek, rezillik çıkacak diye korkularım oluşmaya başladı. O faizleri ödemek için birkaç arsa da alıp satmıştı babam. Daha sonra 2021 yılında Atilla Baltaş bana bir 250 bin dolar kendi param diye getirdi. 40 günde bir 100 bin dolar aldı daha sonra. Bana onu 350 bin dolar verip bir 40 gün sonra 450 bin dolar olacak şekilde istedi.
  • Dövizcinin parası olduğunu sonradan öğrendim ve onu vermek zorundaydım. Korkuyordum. 2021 bitti, 22'lere geldik. Tekrar getirince de almak zorunda kalıyordum çünkü başkasının açığı oluyordu. 2020'den itibaren aldığım parayla başkasının parasını kapatmaya başladım.

Tefeciler devreye girdi

  • Ağustos 2022'den itibaren Burhan Amca'dan aldım para. Dövizcilerin parasını ödemek için Nuri Köşke'den para aldım. Kasım 2021'de Ali (Yörük) geldi. Ali bu insanların para kazandığını biliyordu.
  • Ben bankadaki parayı değerlendiriyorum diye bir cümle kurmadım hiç kimseye. Ben bu parayı kazandırıyorum. 2021'de kimseye özel bir açıklama yapmadım. Ali'ye de taahhüt verdim. Çünkü dövizdi ve diğerlerinin parasını ödemem gerekiyordu.
  • Meğer Ali'nin getirdiği 2,5 milyondan birisi de tefeci parasıymış. O tefeciler galericiymiş. Ben Ali'ye bir şey olacak diye çok üzülüyordum. Süleyman Aslan dışında hiçbir tefeciyi görmedim. Süleyman Aslan bankanın mevduat müşterisiydi. İnsanlara bir zarar geleceğini düşünüyordum.
  • Metin Taş da tefeciden alıp bana para verdi. Ben tefecilerin eline düştüğümüzü ödeme aşamasında öğrendim. Nisan 2021'e geldiğimizde Süleyman Aslan müdürlüğümü bile ciddiye almadan sözleşme yaptık ama ne sözleşmesi yaptığımızı bile hatırlamıyorum. Bu arada kendi çevremdeki insanlara da çok fazla faiz ödediğim bir dönem oldu.

Gerçek mağdurları söylüyorum

  • İnsanlardan alıp parayı döndürmeye çalışıyordum. Nisanda babamı Covid’den kaybettik. Merve 1.2 milyon TL getirdi. Meğerse Afyon'da şirketin çalışanları vermiş. Beni sadece para için arıyordu. Çok daha fazlasını istiyorlardı. Sinirleniyordum ve vermemek için kavga ediyordum.
  • Gerçek mağdurları söylüyorum. Nuray Şengüler’den mayısta para aldım. Deniz Güzel’den nisanda aldım. Evrim Pınar Güzel'den söylediğim tarihlerin ve tutarların yüzde 85'i doğrudur. 2021 Mart- Nisan'dan itibaren aldığım paraları değerlendiremedim artık. Çünkü bir saat sonra başkasına vermem gerekiyordu.
  • 2022 Aralık Bülent Çeviker, Mert Zeydanlı, Emre Belözoğlu'ndan aldım. Arda'ya da başka birine de Fatih Terim ya da Hakan Ateş fonu demedim. Selçuk, Semih bana şube müdürü sıfatım nedeniyle para verdi.
  • "Semih çok para kazandı, sen de para kazanmak ister misin?" dedim. "Semih'ten teyit edip getiririm" dedi bana. Sadece en son Emre Belözoğlu'na fon dedim.

Zimmet yapmadım

  • 2021 Mart'ta Merve'nin ailesi ve Süleyman Aslan'dan paralar alındı. Umut Aslan'dan alındı. Semih Kaya'dan 2022 Nisan-Mayıs’ta 1 milyon 300 bin dolar aldım. İşler içinden çıkılmaz hale gelmeye başlamıştı. Semih'ten alıp Süleyman Aslan’a verdim. Metin Taş benden 300 bin dolar fazla para aldı.
  • Merve 1 milyon 100 bin dolar fazla aldı. 1.2 milyon TL Baltaş'a ödendi. Metin Taş, Umut Aslan, Ali'nin tefecileri fazla aldı. Tanıl araba almıştı. Nuri Köşker 200-300 bin fazla aldı. 2022 Nisan-Mayıs ayına geldik.
  • Nuray Şengüler ve Deniz Güzel'den para aldım. Deniz, Pınar ve Nuray eksideydi. Zimmet de yapmıyordum. Kendi cebime giren bir şey yoktu. Sonra ben Haziran 2022'de Levent’e geçtim. Bir tek Semih Kaya'ya borçluydum.

Herkesin bir tefecisi vardı

  • Ayhan Akman'dan para aldım bu arada. Kimseye de taksit taksit vermedim, hep anapara artı faiz şeklinde verdim. Herkesin bir tefecisi vardı arkasında. Ben parayı az vermeye kalktığımda şubeye gelmeye kalkıyorlardı.
  • Ayhan Akman bana verdiği parayı 300 bin verdi, ona gizli saklı işlemler yapılıyor dedim. Semih’ten (Kaya) temmuzda para aldım. Semih zaten para kazanmıştı. Tekrar 1.4 milyon para aldım.

Hakim GPS cihazını sordu

  • Duruşma sırasında hakim Semih ile Atilla Baltaş arasındaki GPS olayını sordu. (Oksijen notu: Erzan, Baltaş’tan aldığı para çantasını Semih Kaya’ya veriyor. Baltaş daha önce kapkaççıların mağduru olduğu için güvenlik amacıyla çantasına GPS cihazı takıyor. Ancak Kaya’nın nu çantayı aldığından haberi yok. Bodrum’a gidiyor ve yolda GPS cihazından ses gelmesi üzerine tespit ediyor. Ardından da Erzan’a gidip GPS cihazının çantada ne aradığını soruyor.)
  • Seçil: Semih bana kötü davranmadı. Evime, işime gelip bu parayı bana vereceksin diye saatlerce oturuyordu. Atilla Baltaş'a para verdim faiz adı altında, çantayı aldı gitti. Çanta bankanın laptop çantasıydı. Onu geri isteyince çanta boş geldi. Ben ona Semih'in faizini koydum, verdim.
  • Atilla Baltaş'ın parası başkasına gitmedi. Semih de Bodrum'a gitmiş. Semih gece beni aradı, bir cihaz var ötüyor dedi. Bankanın çantası olduğu için korktum. Semih telefon numarasının sonunu söyleyince Atilla Baltaş olduğunu anladım. Onu aradım.

Emre’nin parası Semih, Muslera, Baltaş ve diş hekimine gitti

  • Kasımda en son hesap yaptığımızda Semih’le "Anapara 3.2'yi aldın, yeter artık plan yapma" dedim. Fazlasını da aldı. En son Emre Belözoğlu'nun 800 bin doları Semih'e verildi. Emre Belözoğlu 4 parçada alındı. O para herkese dağıtıldı. 700 bin dolar Barış Kaya'ya gitti. 250 bin dolar Baltaş'a, 650 bin dolar bir diş hekimine, 700 bin dolar Muslera'ya gitti. Arda'dan Kasım 2022'de almaya başladım.

 700 bin 16 günde dolara 1.5 milyon dolar

  • Selçuk (İnan) bana geldiğinde Semih’ten teyit etti. Semih de bana Fırat'ı getirdi ve O da 14 Kasım’da 700 bin dolar verdi. Fırat'ın parasıydı. 30 Kasım'da 1.5 milyon dolar olarak aldı. Kasımda Semih 1 milyon dolar fazla aldı. Arda (Turan) 15 milyon diyor peyderpey verdi. Fazla almadı Arda, ekside.
  • Bülent-İnci Çeviker'den Aralık ayı içinde aldım. Aralık ayında Muslera ve Selçuk İnan'a ödemeler yapıldı. Paraları, bankada aldığım da oldu dışarıda aldığım da ama elden alıyordum.
  • Semih'in büyük ödemelerini banka içerisinde, diğerlerini eve götürerek yaptım. 4.5 milyon dolar fazla para vermişim benim hesabıma göre.

Müdür olmasam bu paralar gelmezdi

  • Ocak ayında Emre Çolak'tan 3.2 milyon aldım. Yüzde 80’i Fırat'a gitti. Şubat'ta Mert Zeydanlı'dan borç para aldım. Mert anladı ne olduğunu yani bir fon olmadığını anladı ama bana güvenmek istedi. İnci ve Bülent Çeviker'den yukarıda parayı değerlendiriyorum diye para aldım. Fırat Özdemir sen benim operasyonlarımı mahvediyorsun, diyordu.
  • Mart'a geldik. Mart ayında İbrahim Çağlar'dan para aldım. 9 Mart'ta böyle bir sistem yok, kendi kendime bir şeyler yapmaya çalıştım, yapamadım, dedim. O saatten sonra herkes daha fazla para verdi.
  • Ben banka müdürü olmasaydım, Seçil Erzan olarak tabii ki bana bu paraları vermezlerdi. Beni seviyorlardı, bana güveniyorlardı. Kiminin kardeşi, kiminin iyi bankacısıydım. Kimseye kötülük yapmak istemedim. Evet, mağdurlar var Emre Belözoğlu gibi.

Paralar gelince Arda Turan ile samimi oldum

Duruşmada hakim, müştekiler ile arasındaki ilişkiyi sordu, Erzan ise isim isim açıkladı:

  • Burhan Taşpolat- Arkadaşımın babasıydı. Müşteri ilişkimiz de vardı. Sadece banka müdürü müşteri ilişkisi olduğum, Emre Belözoğlu. Arda Turan'la samimi değildik. Paralar alınıp verilmeye başlayınca yakın ilişkim oldu.
  • Samimi arkadaşım olan kişiler vardı. Ama bu kişilerin hepsi ben iyi bankacı olduğum için bana güveniyordu. Emre Çolak'ın bizim bankada daha önceden hiç hesabı yoktu.

Duruşmaya 14:00’e kadar ara verildi.

Ayrıntılar geliyor...

Kamuoyunun yakından tanıdığı isimler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor. İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.

Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve yine kamuoyunda tanınan Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor. İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturarak, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.

İstenen ceza 252 yıla yükseldi

Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 69 yıldan 226 yıla kadar hapsi istenen ana iddianamenin ardından hazırlanan yeni iddianameyle Erzan hakkında istenen hapis cezası da yükseldi. Erzan'ın 77 yıldan 252 yıla kadar hapsi talep ediliyor. İddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nin iddianameyi kabul etmesi üzerine 4'ü tutuklu 7 sanık 20 Kasım 2023’te hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme heyeti, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar vererek, duruşmayı 12 Ocak 2024'e ertelemişti.

7 sanık var

  • Seçil Erzan: Tutuklu
  • Ali Yörük: Tutuklu
  • Nazlı Can: 20 Kasım’da tahliye edildi.
  • Atilla Yörük: 20 Kasım’da tahliye edildi.
  • Asiye Öztürk: Tutuksuz yargılanıyor.
  • Kerem Can: Tutuksuz yargılanıyor.
  • Hüseyin Eligül: Tutuksuz yargılanıyor.