Gazete Oksijen / Özel haber
Denizbank’ın Levent Büyükdere Caddesi Şubesi’nde aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Selçuk İnan ve Fatih Terim’in kızı Buse Terim’in de bulunduğu 18 mağdurun dolandırıldığı iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı ve davanın ilk duruşması 20 Kasım tarihinde yapıldı. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada Seçil Erzan ve 6 şüphelinin “özel belgede sahtecilik” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla yargılanmasına başlandı. Banka Müdürü Seçil Erzan hakkında ise savcılık tarafından 66 yıldan 216 yıla kadar hapis cezası istendiği davada çarpıcı belgeler de ortaya çıkmaya başladı. Öyle ki Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu’nun (BDDK) hazırladığı rapor ile Erzan’ın evinde ele geçirilen belgeler arasında farklılıklar ortaya çıktı. Davada yaşanan tezatlar bununla da sınırlı kalmadı. İfadeler ve deliller arasında da farklılıklar var. Şimdi bu farklılıkları kronolojik sıra ile teker teker ele alalım…
Alacağı yoksa neden raporda?
İlk tezat BDDK raporunda dikkat çekti. Raporda Arda Turan ve Emre Belözoğlu’nun Denizbank Genel Müdürlüğü’ne 8 Nisan 2023 tarihinde Fatih Terim ile birlikte giderek Erzan’dan şikayetçi oldukları da bilgisi de yer alıyor. Turan ve Belözoğlu’nun Erzan’a verdikleri paralar bütün detayları ile raporda yer alırken müfettişler tarafından Terim’in ise herhangi bir para ödemediği ifadesi yine aynı raporda dikkat çekti. Hukuki olarak alacağı olmayan bir kişinin raporda olması soru işaretlerine yol açtı.
BBDK listesi
BDDK müfettişleri tarafından hazırlanan raporda alacaklıların da listesi yer aldı. Listede alacaklı olarak 29 kişinin ismi yazarken soruşturmaya konu olan tutar toplamı ise 43 milyon 920 bin dolar ve 15 milyon 625 bin TL olarak açıklandı ve rapor savcılığı gönderildi. Listede Fatih Terim’in ismi yer almadı. Burada tarih yapraklarını geriye saralım ve 2 Haziran tarihine gidelim… O tarihte Terim İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na giderek ifade verdi. İfadesi ise yeni ortaya çıktı ve Terim, 3 milyon dolarının hesabında olmadığını söyleyerek bütün yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu.
3 milyon dolar nerede?
Şimdi Terim’in ifadesine bakalım… “Fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan’a hiç para vermedim. Zaman zaman çalıştığım bankacılara durumunun ne olduğunu sordum. Onlar da kendi bilgisayarından parasal durumuma ilişkin excel tablosu olacak şekilde bir görsel fotoğraf çekip mesaj yoluyla bana yollarlar. 6 Nisan’da ben yine hesabımda ne olup bittiğini öğrenmek için Denizbank’ta çalışan Rüya Hanım ile mesaj üzerinden yazıştım. O da bana bilgileri atacağına ilişkin mesaj gönderdi. Gönderdiği excel tablosunda 3 kalem gözükmekteydi. Birincisinde 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) ve saklama o/n 3 milyon dolar şeklinde bilgiler yer alıyordu. Sonrasında Seçil Erzan’ın olayını duyunca ben bankaya sinirlendim ve bankadaki tüm paramın eşim Fulya Terim’in Garanti Bankası’ndaki hesabına aktarılmasını istedim. Bana mesaj yoluyla gönderilen ve biraz önce yukarıda bahsettiğim 219 bin 300 dolar, 47 bin 400 lira (mevduat) paranın eşimin hesabına geldiğini tespit ettim fakat 3 milyon dolar halen gönderilmedi.”
Saklama hesabı nedir?
Burada hemen saklama hesabı nedir onu açıklamak gerekir. Bankaların bazı özel müşterileri, hesaplarının banka çalışanları tarafından görünmesini istemez. Bu yüzden o müşteri hakkında ‘saklama’ hesabı açılır. Bu hesabı ise iki kişi görebiliyor. Birisi hesaba sahip olan kişi ve online hesabından takip edebiliyor. İkinci kişi ise bankanın atadığı müşteri temsilcisi oluyor ve genelde bu işi şube müdürü üstleniyor… Terim’in bu savcılıkta bulunduğu suç duyurusundan sonra yapılan araştırmada ise Terim’in ifadesinde bahsettiği Rüya Hanım’ın, ‘saklama hesabına’ ulaşma yetkisine sahip olmadığı, Erzan’ın yetkili olduğu ve ‘Rüya Hanım’a bu 3 milyon dolar bilgisinin Erzan tarafından verildiği tespit edildi.
BDDK raporunda 3 milyon dolar niye yok!
Şimdi tekrar geriye 8 Nisan tarihine yani Terim, Turan ve Belözoğlu’nun Denizbank Genel Müdürlüğü’ne şikayette bulunmaya gittiği tarihe dönelim. Çünkü BDDK raporuna göre Terim’in herhangi bir alacağı bulunmadığı ifade ediliyordu. Ama Terim ise 2 Haziran tarihinde 3 milyon dolarının buhar olduğuna dair savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Öyleyse 3 milyon dolar neden BDDK raporunda yer almıyor. Bu durumla ilgili çok çarpıcı bir iddia var. İddiaya göre Terim, 8 Nisan tarihinde Denizbank Genel Müdürlüğü’ne gittiğinde yetkililere, “Benim alacağımın üstünü çizin yeter ki çocuklar mağdur edilmesin, onların parasını ödeyin” diyor… Ancak banka tarafından bu teklif kabul edilmeyince savcılığa suç duyurusunda bulunmaktan başka seçenek kalmıyor.
300 bin dolar
Şimdi gelelim davadaki diğer tutarsızlıklara… Terim, savcılık ifadesinde 3 milyon dolar alacağı olduğunu söylüyor. Seçil Erzan ise davanın ilk duruşmasında Fatih Terim’in fona para vermediğini beyan ediyor ancak sonrasında Erzan, davanın savcısı ve hakim arasında geçen diyalog kayıtlara şöyle geçiyor:
Erzan: 2020 yılında beni tanıyan, Galatasaray camiasından birisi. İsmini yazılı olarak vereceğim. O dönem kulüpten ayrılmıştı. Bana 300 bin dolar gibi bir para verdi. Verdiği paranın çok üstünde para istiyordu. Ben bu parayı ödemek için kredi çektim. Araba sattım, evime ipotek koydurdum. Ana parasının çok üstünde para aldı.
Savcı: Size ilk gelen kimdi?
Erzan: Yazılı olarak vereceğim.
Hakim: İnsanlar aptal değil, kim olduğunu herkes anladı. Fatih Terim mi o kişi?
Erzan: Evet, Fatih Terim. Ona herkes güveniyordu.
Yeni liste ortaya çıktı
Erzan’ın Terim’den 300 bin dolar aldığını söylediği bu ifadesinden sonra ortaya yeni bir liste çıktı. Bu liste BDDK tarafından hazırlanan 29 kişilik listeden çok farklıydı. Liste Erzan’ın evinde yapılan aramada emniyet güçleri tarafından ele geçirilmişti ve bu listede 40 farklı kişinin adı geçiyordu. Toplanan miktar ise 55 milyon 633 bin dolardı. (Oksijen’in notu: BDDK listesinden yaklaşık 10 milyon dolar daha fazla bir miktar demek bu…) Listenin ‘ödendi’ bölümünde 45 milyon dolar yazıyordu. Listedeki detaylara bakıldığında toplam 12 kişiye hiçbir ödeme yapıldığı, 28 kişiye ödeme yapılırken bunların 17’sine ise Erzan aldığından fazla ödeme yapmıştı.
Terim ismi
Bu listede dikkat çeken bir başka nokta ise para alınanlar arasında Terim’in de adının geçiyor olması. Listede Terim’in adı 17. sırada yer alırken alınan para bölümünde 700 bin dolar, ödenen para bölümünde ise 1.5 milyon dolar yazıyor. Yani bir başka ifadeyle listeye göre Terim yatırdığı 700 bin dolara karşılık olarak 800 bin dolar kar payı almış oluyor. Listede bu durum hayli bir bozuk ifade ile şöyle açıklanıyor: “ÖDENEN MİKTAR YAZILANIN ÇOK”
Rakamlar tutmuyor
İşte burada ortaya garip bir tablo çıkıyor. Terim’in iddiasına göre alacağı 3 milyon dolar. Erzan ise duruşmada Terim’den 300 bin dolar aldığını söylüyor. Erzan’ın elinden çıkan belgede ise Terim’den 700 bin dolar aldığı yazıyor hatta üstüne de 800 bin dolar ödüyor… Ortaya çıkan bu çok bilinmeyenli denklem mahkeme heyetinin nasıl çözeceği merak konusu olurken davayı araştıranların ortak kanısı ise bu çok bilinmeyenli denklemin tek bir cevap anahtarı var, o da Erzan’da…