11 Mayıs 2025, Pazar Gazete Oksijen
Abone Ol Giriş yap
Haber Giriş: 24.04.2025 12:25 | Son Güncelleme: 24.04.2025 12:40

Sense of Value

Bülent Korman yazdı: Biz beklerken, Bay Acıman ona çok yakışan okuma gözlüğünün üzerinden taslağı inceledi, satır satır okudu. Sonra Jeffi’ye dönüp teşekkür etti. Depremi hatırlattı ve ilanı yayınlanmasının iptalini isteyerek, ona geri uzattı.
Sense of Value
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Bülent Korman

1990 başlarında bir reklamcı arkadaşımızın eşi Antalya’da henüz açılan bir otelin Halkla İlişkiler işlerini üstlenmişti.

O da, bir haftasonu Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu’nu o tesiste ağırlamak isteğini iletti.

Hoş bir cuma akşamüstü eşlerimizle birlikte uçtuk Antalya’ya. Emel’le ben de aralarındaydık.

Dernek olarak, sektöre makro bir vizyon kazandırmak, kurumsal meslek etiği esasları yerleştirmek için çalıştığımız yıllardı.

O ekipten başkan ve iki can arkadaşımız bu âlemde değil artık.

O günlerde dernek başkanımız Bay Acıman’dı.

Akşam yemeği hep birlikte yenildi.

Masa mutlu-mesut dağılırken, Acıman Bey kendini küçük bir tatile gelmiş zanneden biz saf kullarını sabahın 10:00’unda yönetim kurulu toplantısı yapmaya çağırdı:)

Hiç değilse eşlerimizle birlikte bir kahvaltı yapabildik.

Bizi daha erken toplayıp kahvaltı yerine çay ve simit ikram ettirdiği de olmuştur.

Sahibi olduğu köklü ajansın ilk göz ağrısı müşterilerinden, birlikte çalışmaya bir süre ara verilmiş İş Bankası’nın ajans olarak yıllar sonra tekrar onlarla çalışmaya karar verdiği ilk günlerdeydik.

Bu onu geçmişteki bir emeğin, bir hakkın, itibarın teslim edilmesi gibi gönendirmişti.

Herkes kıyılarda baharın keyfini çıkarıyordu.

Biz bir otel salonuna kapanmış Türk reklamcılığını kurtarıyorduk.

Derken, Doğu bölgemizin bir güçlü depremle sarsıldığını öğrendik.

Hasar haberleri geliyordu. İnsanlarımız zordaydı.

Bir ara salonun kapısı açıldı.

Sabah ilk uçakla İstanbul’dan gelen, Bay Acıman’ın ajansının en üst yöneticisi Jeffi Medina içeri girdi.

Başkana yeni müşterileri Banka için ajansının hazırladığı, o zaman için yayın bedeli dolayısıyla ajans için getirisi epey yüksek bir tam sayfa ilânı onaya getirmişti.

Biz beklerken, Bay Acıman ona çok yakışan okuma gözlüğünün üzerinden taslağı inceledi, satır satır okudu.

Sonra Jeffi’ye dönüp teşekkür etti.

Depremi hatırlattı ve ilanı yayınlanmasının iptalini isteyerek, ona geri uzattı.

Onun kolayından “Bay Acıman” olmadığını bilenlerdenim.

Bu toplantılara, mesleğe “vergimizi ödememiz” derdi.

Babası Aşkale’ye gönderilenlerdi.
Ama o sözünün hazin bir serzeniş değil işinin ona verdiklerine bir teşekkür metaforu olduğunu da bildiğimi sanıyorum.

Böyle bir başka pazar akşamı toplantının sonunda, buluştuğumuz otelin asansöründe aşağıya inerken, oraya yazlığından apar topar yetişmiş, bir vakitler onun ajansında da çalışmış, o günlerde büyük işler peşinde olduğu da bilinenlerden rahmetli bir arkadaşımızın üzerindeki rahat kıyafeti süzüp, kulağıma muzipçe “Bunda ‘sense of value’ yoktur” diye fısıldadı.

Bizler blazerler içindeydik.
Onu mu demek istiyordu?

“N’apsın adam, yazlıktan evine uğramadan ancak gelebilmiş” dedim.

“Sen anladın başka bir şey dediğimi”
der gibi hınzır hınzır güldü.

O meslekten bugün ekmek parası kazanan yeni nesil bunları işitsin isterim.

Dünkü deprem sonrasında hem ülkeden siyasi haberlere hem de korku içinde çoluk-çocuk kendini evlerinden sokaklara, geceleyeceği parklara atmış halk görüntülerine bakarken -nedense- bunları hatırladım.

O tam sayfa ilânın durduruluşunu.

Toplumca ortak yaşanılanlara saygının bazı sessiz ara vermeler, kendini geri çekmeler gerektirebileceğine tanık oluşumu.

“Sense of Value” takılmasını.

Rahat uyusun Ustamız.