Eskiden İstanbul için denirdi “Taşı toprağı altın” diye… Bodrum bu ünvana çoktan ortak oldu, geçti bile… Yarımadanın merkezi, kuzeyi, güneyi hızla betonlaşırken; “gated community” denilen, etrafı duvarlarla çevrili 24 saat güvenliği olan, denize sıfır lüks projelerin fiyatları da aynı hızla artıyor. Cennet Koyu Bvlgari projesinde 80 milyon euroya varan fiyatlar, Fransız Rivierası’ndaki “pala-zzo” tarzı mini sarayların epeyi üzerinde.
Bu “monetizasyon” yarımadanının çevresine doğru da genişliyor elbette. Kuzeyde Güllük-Didim arasında yeni geliştirilen konut projelerinin sayısı artıyor. Doğuya, Gökova’ya doğru Yalıçiftlik-Çökertme hattı ise turizmcilerin merceğinde. Yaz boyu etkili olan kuzey rüzgarları sayesinde hem temiz hem de çarşaf gibi olan bu kıyılarda, devasa bir arazi daha görücüye çıktı.
Malumat bu kez Bodrum’un prime gayrimenkul danışmanlık şirketlerinden Tanbay Property Solutions’ın (TPS) sitesinden…
Bodrum Sea Garden Tatil Köyü’nün biraz doğusunda Kargıcak Koyu ile Dangır Koyu arasında Çukurgöl mevkisinde yer alan denize sıfır arsa Orak Adası’na cepheli. Toplam alanı 213 bin metrekare. 207 bin metrekarelik bölümünde, kıyıya yakın yerlerde yüzde 25, sırtlara doğru yüzde 10 turizm imar izni bulunuyor. TPS’in tanıtım dokümanında toplam kapalı alan imar iznine ilişkin bir detay yok.
Dokümanda, araziye yapılması planlanan eko turizm projesi şöyle tarif ediliyor: “Proje, ekolojik villalar ve ortak bir meydan etrafında konumlandırılmış alçak katlı şehir evlerinden oluşan bir köy yapısını içerir. Master planın her bir bileşeni, doğal topoğrafyaya ve kıyı şeridine saygı gösterecek şekilde tasarlanmış olup, ziyaretçileri doğa ve yerel kültürle iç içe, düşük etkili bir yaşam alanına davet eder.”
(Mmm, “düşük etkili yaşam alanı”… Son zamanlarda, bir proje tanıtımı için bulunmuş en güzel laf olabilir. Lafta kalmasa bari…)
Dokümanda “Planlanan İşlem” başlığı altında şu cümle var: “Mülkün tek sahibi, bu benzersiz ve yüksek değerli varlığın potansiyel satış veya iş geliştirme ortaklığı olanaklarını değerlendirmeye karar vermiştir.” Mülkün tek sahibi Kiwi Turizm AŞ.
Kiwi Turizm Ltd. 2004 yılında Bodrum’da kuruluyor. İlk aşamada iki ortağı var: British Virgin Islands merkezli Bomoseen Investment ile Kaliforniya’da yerleşik ABD vatandaşı Souheil Jean Michel Khoury. Şirketin yüzde 99.9’una sahip olan Bomoseen 2007’de hisselerini Hollanda merkezli Associated Property Investment’a devrediyor. 2007 sonlarında anonim şirkete dönüşen Kiwi’ye sadece birer hisse alarak 3 yeni ortak giriyor. Bunlardan biri Lübnan’da yerleşik Fransız vatandaşı Pierre Caland. 2011’de şirketin neredeyse tamamına sahip olan ortak yine değişiyor ve hisseleri bu kez Mediterranean Resorts devralıyor.
2019’da merkezini İstanbul’a taşıyan Kiwi Turizm’de 2023 yılına gelindiğinde önemli bir değişiklik oluyor ve Ticaret Sicili’ne gönderilen yazıyla “Şirket, tek pay sahipli bir anonim şirkettir. Bu pay sahibi Lübnan’da ikamet eden Fransa uyruklu Pierre Caland’dır” deniyor. Ticaret siciline göre bu durum hala geçerli, şirketin sahibi de tek yetkilisi de halen Pierre Caland.
Peki kim bu Lübnan asıllı Fransız vatandaşı Pierre Caland? Baştan söyleyelim, yıllarını pek de “düşük etkili bir yaşam alanında” geçirmiş biri değil.
1958 doğumlu. 1972 Münih Olimpiyatları’nda Fransız forması altında 200 metre serbest yüzme yarışına katılıyor, derece alamıyor. 20’li yaşlarında borsadan servet kazandığı iddia ediliyor. Nadiren verdiği bir röportajında “İlk işimde yatırdığım parayı 100’e katladım. Aslında yüzde 100 Marksist’im. Para, talihsizliğin kaynağıdır” gibi enteresan laflar ediyor.
Dedesi, özgür Lübnan’ın ilk Cumhurbaşkanı Bechara el-Khoury. Her ne kadar ulusal kahraman sayılsa da yolsuzluk ve seçim hileleri ile de anılıyor. Çok tanınmış bir sanatçı olan annesi Huguette Caland, 1970’te eşi ve çocuklarını terk ederek Beyrut’tan Paris’e taşınıyor.
Gençlik yıllarında bir süre JP Morgan’da çalışan Pierre Caland 1990’larda Lüksemburg merkezli Arabella SA adlı şirketi kuruyor. Arabella’yı British Virgin Islands, Panama ve İsviçre’de kurduğu şirketler talep ediyor. En az iki evlilik yaptığı biliniyor. 90’larda Alman süpermodel Nicole Nagel ile evlenip Los Angeles Bel Air’de yaşıyor. İlerleyen yıllarda boşanıyorlar.
Caland halen İsviçre’de, Alpler’in Beverly Hills’i diye anılan dağ kasabası Gstaad’ta yaşıyor. Bodrum’da bu muhteşem araziyi ne zaman ve kimden aldığı malumatına ulaşamasak da, Pierre Caland’ın sık sık Bodrum’a geldiğini ve özellikle Yalıçiftlik bölgesinde tanınan ve sevilen biri olduğunu biliyoruz.
Bölgeyi tanıyan ve potansiyelini bilen gayrimenkul uzmanları, ortak proje geliştirmek yerine satılması halinde Caland’ın arsasına metrekare başına 500 ila 700 dolar değer biçiyor. 100-150 milyon dolar aralığında değer biçilen bu arsa; ilk yatırımı gibi 1’e 100 mü kazandıracak, yoksa daha mı fazlasını, bu da Monsieur Caland’ın sırrı olarak kalsın…
