Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda 5 gün sürmesi planlanan duruşmalar nedeniyle salon girişi ve içinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, Sinan Ateş'in eşi müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı.
Mahkeme Başkanı Mehmet Güven, celse arasında cinayet anına ilişkin kamera kaydının bilirkişi raporunun geldiğini ve isteyen sanıkların rapora karşı beyanda bulunabileceğini bildirdi.
"Biz 'bu basın mensubu' deyip de yetkimizi aşamayız"
Bu arada duruşma salonuna basın kartı olmayan basın mensupları alınmadı. Avukatların sorusu üzerine bilgilendirmede bulunan Mahkeme Başkanı Güven, "Basın kartı olan kişiler ancak basın mensubu olarak kabul ediliyor. Basın kartının kime verilip verilmeyeceğine Cumhurbaşkanlığı karar veriyor. Bizim yetkimiz yok. Biz 'bu da basın mensubudur' deyip de yetkimizi aşamayız" dedi.
Bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunan tutuklu sanık Doğukan Çep, "Selman Bozkurt sağ omzundan vurulduğu halde 'sol omzundan vuruldu' yazılmış. Yerden seken tozları, mandıra arabasını görüyor, arabanın içindeki görgü tanığını rapora yazmıyor. Bari bunları da yazsaydı" diye konuştu.
"Bilirkişi raporunun reddedilmesini talep ediyorum"
Tutuklu sanık Doğukan Çep'in avukatı Emine Tosun da bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek, "Selman Bozkurt solundan değil, sağından vurulmuştur. Ben söz konusu bilirkişi hakkında da suç duyurusunda bulundum ve bu bilirkişi raporunun reddedilmesini talep ediyorum" dedi. Diğer sanık avukatları da bilirkişi raporuna itiraz etti.
Öte yandan sanık Mustafa Ensar Aykal'ın avukatı Aziz Bingöl, duruşmanın kapalı görülmesi talebinde bulundu, heyet talebi reddetti. Avukat beyanlarının ardından Mahkeme Başkanı, avukatların taleplerini değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi. Duruşmada, savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı sanık savunmaları alınacak.
"Adaletin tecellisi her şeyden önemlidir"
Mahkeme Başkanı Mehmet Güven, avukat taleplerine yönelik duruşma savcısına söz verdi. Savcı, avukat taleplerinin davaya katkı sağlayamayacağından reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının, dosyaya giren cinayet anına ilişkin bilirkişi raporunun reddi ile bazı avukatların yeni tanık dinlenilmesi yönündeki taleplerini reddetti.
Başkan Güven, önceki celse sunulan mütalaaya ilişkin maktul Sinan Ateş'in eşi müşteki Ayşe Ateş'e söz verdi. Adaletin gerçekleşmesini beklediklerini belirten Ayşe Ateş, "Benim öldürülen kocamın davası devam ediyor. İddia makamı, milletimizin devletimizin yani Cumhuriyetimizin temsilcisidir. Sayın mahkeme de Türk milleti adına karar verir. Cumhuriyetimiz ve milletimiz adına yetkili makamların karşısındayız. Devletimizin ayakta kalması için milletimizin birlik ve barışı, adaletin tecellisi her şeyden önemlidir" dedi.
Başkalarının ölmemesi için sabır ve acıyla adaletin gerçekleşmesi gerektiğini söyleyen Ayşe Ateş, şöyle devam etti:
Keşke dememek için hakkaniyetli, hukuka uygun adaletin sağlanması en büyük arzumdur. Dünyadaki hiçbir şey insanın huzur ve mutluluk içinde Rabbine kavuşmasından daha önemli değildir. Ne mal, ne makam, ne de hırs sahiplerine bir şey kazandırmamıştır. Savcının mütalaasında aleyhimize olanları reddediyor ve mahkemenin vicdanıyla, adaletiyle, hukuka uygun karar vermesini saygıyla arz ve talep ediyorum.
"Oğlumun katilleri dışarda, azmettiricileri burada"
Maktul Sinan Ateş'in annesi müşteki Saniye Ateş, sanıkların yüzlerini görmek istemediğini belirterek, "Benim oğlumun katilleri dışarda, azmettiricileri burada. Bundan sonraki hayatları öyle bir zehir olsun ki analarının babalarının yüzüne bakamasınlar. Bizi yaktıkları yerlerden yansınlar aynı şekilde. Utanmadan insan içine çıkabileceklerse ben bunlara bir şey demiyorum. Ama yine de tekrar ediyorum benim oğlumun katilleri para için yaptılar. Benim oğluma vurulan kurşundan çok benim canımı hiçbir şeye acıtmaz. İki yavruyu yetim bıraktılar. Evlat acısıyla yansınlar. Allah'a havale ediyorum" ifadelerini kullandı.
Saniye Ateş beyanda bulunurken, izleyicilerden "Amin" diyerek yüksek sesle tepki veren kişi mahkeme başkanının talimatıyla tutanak tutularak dışarı çıkartıldı.
Maktul Ateş'in kardeşlerinden Selda Kazanç ise ne kadar sürerse sürsün davadan vazgeçmeyeceklerini ifade ederek, "Ahmet Yiğit Yıldırım, Olcay Kılavuz, İzzet Ulvi Yönter ve Ömer Şanlı, bunların hepsinin isimlerinin dava dosyasına girmesini istiyoruz. Sinan Ateş'i neden katlettiklerini çıkıp söyleyemiyorlar. Allah bize yaşattıklarının hepsini yaşatsın hakkımızı helal etmiyoruz ama adaleti görmek istiyoruz. Sinan'ın geri gelmeyeceğini biz biliyoruz bu davayı da hayatımız boyunca devam ettireceğiz, biz öldükten sonra çocuklarımız bu davayı devam ettirecek Sinan Ateş'in adı unutulmayacak" beyanında bulundu.
Sinan Ateş'in kardeşi Sevda Ateş de mahkemenin adaleti sağlayacağına inandıklarını belirterek, "Belki biz görmeyiz ama Allah'ın adaletinden sanıkların hiçbirisi kaçamayacak" dedi. Müşteki Selman Bozkurt, adalete güvendiğini kaydederek, mahkemeden suçluların en ağır cezayı almasını talep etti. Müşteki ve avukat beyanlarının ardından duruşmaya ara verildi.
Özgür Özel: Mahkeme, ışık hızıyla karar vermeye çalışıyor
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin davayı takip ettikten sonra basın mensuplarına açıklamada bulundu. Özel, Sinan Ateş'in ailesiyle birlikte duruşmayı izlediğini belirterek, "Maalesef Ayşe Hanım'ın ziyaretinde de dile getirdiği endişelerin salona hakim olduğunu görüyoruz. Mahkeme, fevkalade aceleci bir şekilde; hiçbir talebi kabul etmediği gibi bütün talepleri reddediyor ve ışık hızıyla karar vermeye çalışıyor" dedi.
Davanın esas faillerinin yargılanmadığını söyleyen Özel, "Herkesin hemfikir olduğu iki konu var. Birincisi, burada sadece tetikçiler ve aracılar var. Esas azmettiricilerin bir kısmı, üzerinde gizlilik kararı olan başka bir dosyada. O dosyaya baskılar yapılıyor, takipsizlik verilmesi isteniyor. O dosyada Olcay Kılavuz ve birçok siyasi var. Tabii bir kısmı da Ankara'da bir genel merkezde oturuyor ve onlar o dosyada bile yok" diye konuştu.
Duruşmada yargılanan kişilerin, uyuşturucu ticareti yapan ve suikastı övünerek anlatan kişiler olduğunu belirten Özel, "Salonda bile kimi nasıl vurduğunu övünerek anlatan haysiyetsizler var. Bu kişiler, para karşılığı yatarlar. Eğer biz buradaki üç beş torbacı katile ceza verip, aracıları görmezden gelirsek ve esas azmettiricileri cezalandırmazsak, bu iş olmaz. Bir daha buradan sesleniyoruz; bu adalet ne zaman tecelli edecek; katiller içeriye girince. Hangisi? O ikisi. Bunu Ayşe Hanım da biliyor, annesi de biliyor, vicdan sahibi bütün siyaset arkadaşları da biliyor. Sinan Ateş, bir dönem onların emriyle bize söz söylüyordu. Siyasettir söylenir ama siz, söz söyleyen birini susturmak için öldürürseniz, hepimiz Sinan Ateş'in ailesinin yanındayız. Çünkü biz o ikisi gibi insanlar değiliz; adalet isteyenleriz. Ben, düşmanım dahi olsa şiddet uygulanmasına ve cinayetinin örtbas edilmesine susamam" dedi.
"Davanın takipçisi olacağız"
Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in, 'Sinan'la bizim dost bildiklerimiz düşmanımızmış, düşman bildiklerimiz dostumuzmuş' sözünü hatırlatan Özel, "Ben de şöyle ilave edeyim; Ayşe Hanım, hiç merak etmeyin. Sizin sayenizde bu ülkede artık gerçek kötüler bir tarafta kalacak, iyiler hep birlikte olacağız. Bundan sonra Türkiye'de iki ittifak var; bir tanesi kötülerin ittifakı, bir tanesi iyilerin ittifakı. Milletimizi iyilerin yanında durmaya davet ediyoruz. Ve o kötülerin ittifakına zorlanan AK Parti'nin, MHP'nin çok değerli milletvekillerine ve yöneticilerine söylüyoruz; bu kötülüğe ortak olmayın. 'Cumhur İttifakı sürecek' diye bir cinayeti üstü örtülü bırakmayın. Kötülerin ittifakından ayrılın, iyiliğe sarılın. Davanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Davayı bugün, yarın, istinafta, Yargıtay'da, Anayasa Mahkemesi'nde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde ve vicdan mahkemesinde takip etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Kaynak: AA, DHA