18 Kasım 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 15.10.2024 19:38 | Son Güncelleme: 15.10.2024 19:50

Sırrı Süreyya Önder'den Erdoğan ve Bahçeli'ye teşekkür

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, "Barışa gönül indiren, köklü tarihi meselemizi ilk defa bir konuşma ve tartışma eksenine çekmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın Devlet Bahçeli'ye ve barış meselesinde gönül indiren herkese şahsım adına teşekkür etmek istiyorum" dedi
Sırrı Süreyya Önder'den Erdoğan ve Bahçeli'ye teşekkür

DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkür etti. TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Önder başkanlığında toplandı. Önder, birleşimi açtıktan sonra yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bölgesel olarak ve iç koşullar itibarıyla önemli bir eşikte yer aldığını söyledi.

"Ülkemiz, birçok meselesi itibarıyla bir kuyu içerisinde hapsolmuş vaziyettedir. Aslında kuyu derin değil, ip kısadır" ifadesini kullanan Önder, barışın en büyük umman olduğunu vurguladı. Barışta kaybedenin olmadığının altını çizen Önder, "Bu itibarla barışa gönül indiren, konuşmanın bu Meclis'in temel işlevi olduğunu vaaz eden ve bu köklü meselemizi ilk defa bir tartışma eksenine çekmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Bahçeli ve barış meselesinde gönül indiren herkese şahsi olarak bu konuda bedel ödemiş ama şerefini bedelinden daha fazla önemseyen bir kardeşiniz olarak teşekkür etmek istiyorum" ifadelerini kullandı. 

"Barışta herkes kazanır"

"Konuşmak, kendi fikirlerimizi karşıdan duymak anlamına gelmez ama açık bir el 'elimde kötü bir şey yok' anlamına gelir" diyen Meclis Başkanvekili şöyle devam etti: "Bunu kıymetlendiren ve bundan sonra kıymetlendirecek herkese de tarih önünde şüphesiz teşekkürlerimi ve şükran duygularımı belirtmek istedim. Kuyudan çıktığımız zaman önümüzde bir umman genişliğinde bir dünya var. Barış bu anlamda en büyük ummanlardan birisidir. Barışta herkes kazanır. Yeter ki dayatmalarla kendi fikirlerimizi ve kalıplarımızı karşıdan aynı şekilde görmek istememekle işe başlayalım, gerisi gelir. İyi niyeti aşan bir boyutu var. O da ciddiyettir. Bunda en etkili dil, gönül ve akıl dilidir."