05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 21.10.2025 21:37 | Son Güncelleme: 21.10.2025 22:11

Siyasette 'yargılayacağız' polemiği

AK Parti Sözcüsü Çelik, CHP lideri Özel'in "Gelecekte de yargılanmayacağız, sizi yargılayacağız" ifadeleriyle ilgili "Yeni bir 'Yassıada çetesi' kurmak istediğini ilan etmiş oldu" açıklamasını yaptı. Özel'in Çelik'e yanıtı, "Kala kala hiçbir zaman olumlamadığımız 1960 darbesine mi kaldın?" oldu
Siyasette 'yargılayacağız' polemiği
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, partisinin grup toplantısında Aziz İhsan Aktaş iddianamesi üzerinden yaptığı açıklamalar siyasette tartışma konusu oldu. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye soruşturmalarıyla ilgili, "Heybedeki büyük turplar ortaya saçılınca kimsenin yüzüne bakamayacaklar" sözlerini hatırlatarak, "Hani 30 gün sonra birbirimizin yüzüne bakamıyorduk, hani ailelerimizin gözünün içine bakamayacaktık, hani ahtapot ortaya çıktığında insan içine çıkamayacaktık? İnsan içindeyiz, dostlarla, milletimizle birlikteyiz, meydanlarda, sokaktayız, canlı yayındayız. Arkadaşlarımız masumdur. İftiracısınız. Yazıklar olsun sana, yazıklar olsun iftiralarına, düş milletin yakasından. Ya kanıtla ya özür dile, çek git. Al o beceriksizi oradan. Zulmetme artık. Dünkü iftiralar çöp olmuştur. Gelecekte de yargılanmayacağız, sizi yargılayacağız" demişti. 

Çelik: Yeni bir 'Yassıada çetesi' kurmak istediğini ilan etmiş oldu

CHP liderinin bu sözlerine ilk yanıt AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten geldi. Çelik, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 'Sizi yargılayacağız.' diye Cumhurbaşkanımızı ve partimizi sözde tehdit etmeye kalkmış. Bu tehditlere gereken cevabı vereceğimizden hiç kimse kuşku duymasın. Özgür Özel, bu sözleriyle bugün yeni bir 'Yassıada çetesi' kurmak istediğini ilan etmiş oldu" ifadelerini kullandı. 

Yılmaz: Acziyet ve suçluluk psikolojisinin dışavurumu

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da CHP Genel Başkanı Özel'in açıklamalarına tepki gösterdi. Konuyla ilgili paylaşımına "Üslub-u beyan aynıyla insan derler" ifadeleriyle başlayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Aziz milletimizin tertemiz oyları ile ülkemizi dirayetle yöneten Sayın Cumhurbaşkanı'mıza ana muhalefet temsilcilerinin tehdit, nefret söylemi ve hakaret içeren sözleri her şeyden önce milli iradeye saygısızlıktır. Demokratik eleştiri hakkı ile marjinal örgüt dilini karıştıran bu yaklaşım, siyasetin itibarına ve demokratik atmosfere vurulan bir darbe niteliğindedir. Aynı zamanda acziyetin ve suçluluk psikolojisinin dışavurumudur. CHP Genel Başkanı'nın kendisini yargı yerine koyarak sarf ettiği sözler ise hukuk devleti ve bağımsız yargı konusundaki anlayışını ortaya koymuştur. Demokratik siyaseti enfekte eden bu üsluba en güzel karşılığı akıl ve vicdan terazisinde halkımız verecektir."

Özel: Bu nasıl bir tükenmişlik?

Kastamonu 39. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada iktidar kanadından gelen bu tepkilere değinen Özel, "Bu nasıl bir tükenmişlik, Ömer Çelik? Kala kala hiçbir zaman olumlamadığımız 1960 darbesine mi kaldın?" dedi. 

Özel'in açıklamaları özetle şöyle: 

"Dünkü iddianameyi gördük ki; 570 sayfa iddianame tam da beklediğimiz gibi tel tel dökülüyor. İçinde kanıt yok, sadece 'şuna imza atarsan çıkarırım' denilerek itirafçı adı altında iftiracı yapılmış kişilerin ifadeleri var. Kanıt yok, ispat yok. Rüşvet diyor; veren yok, alan yok. Sadece gizli tanık adı altında X, Y, Z, Q9 gibi numaralar verilmiş kişilerin iftiraları var. Diğer taraftan İstanbul Büyükşehir iddianamesini de sabırsızlıkla bekliyoruz. Artık sabrımız tükendi. Arkadaşlarımız içeride. Ben diyorum ki; biz kendimize güvendiğimiz için hatırlayın, ilk günlerde '560 milyarlık yolsuzluk var' dediler. İBB’nin ilk günden bugüne bütün bütçesinin yüzde 61-65’i maaşlara gidiyor. Asfalt döküyor, elektrik harcıyor, metro yapıyor, süt dağıtıyor, öğrenci desteği sağlıyor, çöpleri topluyor. Toplamda 6 yıldır 470 milyon çıktı. Yalanın büyüklüğüne bakın. Dediler ki: 'Ekrem İmamoğlu’nun arabaları' çıktı ki meğer MHP’li milletvekilinin arabalarıymış. Hangi yalanı attılarsa çürüdü. Diyoruz ki: Biz o iddianameyi bekliyoruz; yargılanmak için değil, yargılamak için bekliyoruz.

"Bunu 3 aydır söylüyorum"

Ben bu lafı söyleyince, bugün grup toplantısında AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, o kadar atik bir arkadaş ki hemen cevap vermiş. Ey Ömer Çelik! Ben bunu bugün demiyorum, ben bunu 3 aydır söylüyorum. Diyoruz ki: O iddianameyi yargılanmak için değil, bu iftiraları yargılamak için bekliyoruz. Bu iftiracıları yargılamak, bu iftiralardan hesap sormak için bekliyoruz. Çıkmış bana diyor ki: 'Özgür Özel bizi yargılayacakmış, Yassıada zihniyetliymiş.' Bu nasıl bir tükenmişlik, Ömer Çelik? Kala kala hiçbir zaman olumlamadığımız 1960 darbesine mi kaldın? Kala kala rahmetli Başbakan’ın idamına mı kaldın? 12 Mart döneminde 'Bu darbe bana karşı yapılmıştır.' diyerek demokrasinin yanında duran Karaoğlan’ı ben hatırlarım da, sen acaba 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren’in karşısına geçip bir düğme yetmemiş, ikinci düğme yetmemiş, olmayan üçüncü düğmeyi iliklemeye çalışan Recep Tayyip Erdoğan’ın o iki büklüm halini, Kenan Paşa’ya 'Paşam ah, sizin zamanınızda ben olacaktım!' diye yağ çekişini mi hatırlarsın acaba?

"Semirttiğiniz o darbecilere karşı Meclis’i savunduk"

Ey Ömer Çelik! 15 Temmuz akşamı Meclis kapalıydı. 'Ne istediyse verdik.' dedikleriniz; altına F-16 verdikleriniz, tank verdikleriniz, cübbesini giydirip hakim yaptıklarınız, apoletlerini doldurduklarınız size karşı darbeye kalkıştı. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, o Meclisi kurmuş parti olarak, bu Meclise sandığı, seçimi getirmiş parti olarak darbenin karşısında durduk, demokrasinin arkasında durduk. Kapalı Meclisi açtırdık, ışıklarını yaktırdık. Sizin semirttiğiniz o darbecilere karşı Gazi Meclis’i savunduk. Şimdi çıkmış bana darbeyle, rakiplerini mahkeme etmekle, cezalandırmakla laf ediyor. Buradan açıkça söylüyoruz: Biz ne demokrasi dışı bir yerlerden medet umarız, ne de Amerika’ya gider Trump’tan medet umarız. Sadece ve sadece milletimize güveniriz."