29 Mart 2024, Cuma
Haber Giriş: 06.08.2021 04:30 | Son Güncelleme: 16.02.2022 15:16

‘Uçaklar çalışsa yangını 20 dakikada bastırırdık’

‘Uçaklar çalışsa yangını 20 dakikada bastırırdık’
Çağatay Bayraktar
Akdeniz ve Ege Bölgesi’nde etkili olan ve binlerce hektar ormanlık alanın yanmasına neden olan yangınlarla ilgili en tartışmalı konunun başında yangın söndürme uçakları geliyor. 2019 yılına kadar Türk Hava Kurumu bünyesindeki 6 uçak ile yangınla mücadele ediliyordu. Orman Genel Müdürlüğü tarafından bu uçaklar kiralanıyor ve özellikle yaz aylarında Türkiye’nin 5 farklı alanında konuşlandırılıyordu. Ancak 2019 yılında THK’dan uçak hizmeti alınmadı. Hatta aynı yıl Türkiye’de yangın ile mücadelede tek bir uçak bile kullanılmadı. 2020’de iki, 2021’de ise Rusya’dan üç uçak kullanıldı. Yetkililer THK uçakları için hurda dedi. Havacılık uzmanları karşı çıktı, hatta bu sefer Rusya’dan gelen uçakların Türkiye şartlarına uygun olmadığı iddia edildi. İşte bu hengame içinde alevler her yeri sardı. Avrupa Birliği’nden yardım istendi. İspanya ve Hırvatistan’dan 3 uçak geldi. İspanya’dan gelen ve Türkiye’deki uçaklar ile aynı model olan CL-215’ler sadece salı günü toplam 52 sorti yapınca uçak tartışması yine doruğa çıktı. “Elimizdeki kıymeti hurda ettik” diyenler olduğu gibi, “İspanya uçağı turbin motor, bizdekiler eski teknoloji” diyerek itiraz edenler de oldu. İşte bütün bu tartışmalı konuları uzmanlarına sorduk.  Konuyu, THK’da 2010-2019 Yönetim Kurulu üyeliği ve Antalya Şube Başkanlığı görevini yürüten emekli Albay Vasıf Yüceliş ve CL-215 Öğretmen Kaptan Pilot İsmail Çınar ile konuştuk.  Şimdi konunun en başına dönelim ve soru cevaplarla Vasıf Yüceliş ile THK ile Orman Bakanlığı’nın yollarının ayrıldığı sürece geçelim...

1 milyon dolar tasarruf edildi

Orman Genel Müdürlüğü, her yıl THKdan yangın söndürme uçağı kiralıyordu. 2019 yılında bu uygulamadan neden vazgeçildi? Uçakların bakımını borçlanarak  gerçekleştiriyorduk. İhale sonucu hak ediş ücretinden aldığımız paralarla hem uçakların tamiri için aldığımız borçları öderdik hem de kuruma da bir gelir sağlardık. Bu sistem 2019’da yönetimde olan Ahmet Bertan Nogaylaroğlu ve THK Genel Sekreteri yaptığı devre arkadaşı Rafet Yavuz dönemine kadar sürdü. Nogaylaroğlu’ndan önceki THK Genel Başkanı Kürşat Atılgan döneminde Bertan Nogaylaroğlu’na görevi devretmeden önce CL-215 tipi uçakların bakımı için 1 milyon dolar tasarruf edildi ve görevinden ayrıldı. Yani Atılgan görevi devrettiği gibi bu meblağı da yeni yönetime devretmiş oldu. Fakat yeni yönetim bunu acil olmayan yerlere harcadı.  Kötü niyet söz konusu olabilir mi? Herhangi bir art niyet söz konusu değil, sadece planlama hatası vardı. Orman Bakanlığı’nın CL-215 ihale dönemi geldiğinde uçaklara bakım yaptıracak para kalmamıştı ve bakımı yapılmayan uçaklarla ihaleye girmeye çalıştılar. Üstelik bir önceki yıl saatlik ücret olarak verilen 13 bin doların üstüne çıkıldı ve 14 bin 500 dolar teklif edildi. THK Genel Sekreteri Yavuz, yangın söndürme konusunda THK’nın rakibi olmadığı düşüncesiyle ve kurumun borçlarını azaltmak için bunu yaptı.  Bakanlık da bu durumu fark mı etti? Evet ve aynı meblağ ile uçak yerine daha fazla sayıda helikopter kiralamayı tercih etti. Sonra, bakanlık ihalelere ‘THK uçaklarının 4 bin 900 litre kapasiteye sahip olduğu bilinmesine rağmen 5 bin litre kapasite şartı getirdi.  Bu koşulun düzeltilmesi için çaba harcanmadı mı? Türk Hava Kurumu yönetimine getirilen Cenap Aşçı, ihaleler konusunda çaba göstermesine rağmen bakanlık fikrini değiştirmedi.  Daha sonra da pilotlar işten mi çıkartıldı? Uçmayan uçaklar söz konusu olunca yetişmesi için en az 4-5 yıl gereken pilotlar ve teknik ekip işten çıkarıldı. Bir diğer tartışma da hangarlarda atıl bekleyen CL-215ler, bu uçaklar dendiği gibi hurda mı? Ve geri kazanılmayacak durumda mı? Hurda ve antika olarak adlandırılan 6 adet CL-215 tipi yangın söndürme uçağı bulunuyor. Hurda denilen bu CL-215, Teknofest’te gösteri uçuşu yaptı ve 20 metreden alevlere müdahale etti. Bu uçaklardan ikisi birkaç gün içerisinde uçmaya hazır hale getirilebilir. Diğer dört uçak ise 2.5 yıldır uçmadığı ve bakımları da yapılmadığı için yeniden uçabilmeleri 1 ayı bulur. Türkiyede yangın uçakları ne zaman kullanılmaya başlandı, bu işin geçmişi nereye dayanıyor. Bu soruyu ise CL-215 Öğretmen Kaptan Pilot İsmail Çınar’a sorduk: M-18 tipi uçaklar Türkiye’de 1985’ten itibaren kullanılmaya başlandı. İzmir, Çanakkale, İstanbul ve Antalya’da konuşlanıyorlardı. Bu uçaklar yangına hızlı müdahale için etkili ve yangını çıktığı anda söndürme kapasitesine sahip. THK’ya ilk olarak 3 ila 4 tane alınan M-18’ler 1.5 ila 2 ton arası taşıma kapasitesine sahip. Bir tane de yangın keşiflerinde kullanılmak üzere keşif uçağı bulunuyordu. Bu uçak da önden giderek yangın bölgesini tespit edip söndürme uçaklarına kılavuzluk ediyordu. Yangın helikopterleri ise ilk olarak 1995’te kullanılmaya başlandı. Bu helikopterlerin su ikmali için orman bölgelerine çok sayıda yapay gölet yapıldı. Helikopterin bir avantajı su ikmali yapmak için zemine inmeye ihtiyaç duymadan havuzdan suyu alabilmesidir. Helikopterler 1.5 ila 2 ton arası su taşıma kapasitesine sahip. Daha büyük kapasitede olan Kamof Ka-32 isimli uçaklar bu sene Türkiye’de kullanılmaya başlandı. Bu helikopterler Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerden kiralanıyordu. İtalya’da kullanılan ve 10 ton su taşıma kapasitesine sahip Skycrane S-64 Sikorsky helikopterleri de yüksek kapasiteli olmalarına rağmen pahalı oldukları için kiralanabiliyor ve satılmıyor. Öyleyse THKnın elinde sadece CL-215 tipi uçak olmaması gerekir. M-18lerin akıbeti ne oldu? Bu soruya Albay Vasıf Yüceliş cevap verdi... THK bünyesinde CL-215 tipi uçaklar dışında uçmaya uygun M-18 Dromader yangın söndürme uçakları mevcut. Bu uçaklar 2.5 ton su alma kapasitesine sahip ve manevra kabiliyeti de yüksek. Fakat bürokratik sorunlar nedeniyle bu uçaklar da 8 yıldır kullanılamıyor. M-18’lerin uçması için belgelerin düzenlenmesi gerekiyordu. Belgelerin düzenlenmesi için uçak üreticisi firmadan teknisyen de getirildi fakat firma, kurumun ödeyemeyeceği bir fiyat çıkardı. Bu miktar ödenemeyince uçaklar hangarlara, çürümeye terk edildi. Önceleri sayısı 17 olan bu uçaklardan bakımsızlıktan dolayı 7-8 tane kaldı.  Peki tekrar faaliyete sokulabilir mi? Bu uçakların hızlıca faaliyete sokulması için CL-215 tipi uçaklarla birlikte devlet uçağı statüsüne eklenmesi bir çözüm. Bu çözümle parçaların getirilmesindeki gümrük sürecinden belgelerin düzenlenmesine kadar birçok prosedür kolayca halledilir ve tamir için gerekli vergilerden de muaf olunur.” Helikopter mi uçak mı? Ve gelelim “Helikopterler mi daha faydalı yangın uçakları mı?” konusuna... Önce Vasıf Yüceliş’e kulak verelim: “Yangınla mücadele bir savaş gibidir ve bu savaşta her ekipmanın farklı bir görevi vardır. Elinizde hepsinden olması gerekir. Helikopteriniz de olacak, büyük uçağınız da, manevra kabiliyeti yüksek küçük uçağınız da... Yangın söndürme helikopterleri yangının yoğun olduğu alanlarda kullanılmaz, yangının başlama zamanında ve soğutma çalışmalarında daha etkindir. Çünkü helikopter pervanesinin havayı aşağıya doğru itmesiyle, yanan kozalakları 300- 400 metre etrafa saçarak yangının genişlemesine sebep olabilir. Bunu önlemek için suyu yüksekten bırakırsa da etkili olmayabilir. Ayrıca helikopterler denize uzak iç bölgelerde göllerden su alabilir bu açıdan avantajı vardır.” Türkiyede uçaklar hangarda beklerken dünya hangi konumda? Hangi uçağı hangi ülke kullanıyor? Bu sorunun cevapları Kaptan pilot İsmail Çınar’da: Dünya genelinde Avrupa ve Kanada başta olmak üzere CL-415 uçakları kullanılıyor. Hem yangına müdahalede hem de havaalanına dönüp su ikmali yapmada bu uçaklar seridir. THK’da bulunan CL-215 modellerinin türbin motorlu versiyonu bu uçaklar. CL-215 uçakları piston motorlu olduğu için bu modellere göre daha eski bir teknoloji ve bakımları daha zahmetli. Yangına müdahale konusunda bir farkları yok, sadece bakımları masraflı. 2023’te ise 7 ton kapasitesindeki CL-515 tipi uçaklar üretilecek. Beriev B-200 jet motorlu amfibik uçaklar Ukrayna, Rusya ve Azerbaycan’da var. Bu yıl Yunanistan da kiraladı. Yunanistan yangın söndürmede hem CL-215 hem de CL-415 ve M-18 Dromader uçaklarını kullanıyor. İtalya CL-415, Fransa ise CL-415’ün yanında diğer uçaklarla karma bir şekilde kullanmayı tercih ediyor Rus uçaklarının Türkiye coğrafyasına uygun olmadığı iddiasına da Vasıf Yüceliş yanıt verdi:  Rusya’dan 3 adet ve günlüğü 1.3 milyon liraya kiralanan Beriev B-200 tipi uçaklar ağır tonajlıdır. 12 ton su kapasiteleri olsa da manevra kabiliyetleri düşüktür ve su bırakırken çok aşağıya inemezler. Bu uçaklar yüksekten su bırakır, yaklaşık 150 metreden ve bu durumda yangından dolayı hava sıcaklığı da çok arttığından bırakılan su aşağı inerken buharlaşabilir. Jet motorları sayesinde saatte 190 kilometre hıza ulaşsalar da Türkiye’nin engebeli bölgelerinde yeteri kadar verim gösteremezler, engebesiz araziler için uygundur. THK envanterinde atıl olarak yatan CL-215’in avantajları ne, Albay Vasıf Yüceliş yanıt verdi:   THK’nın envanterinde bulunan 6 adet CL-215 pervaneli ve piston motorlu olduğu için manevra kabiliyetleri yüksek. Ayrıca yangın söndürmede uçaklar havada kalmaları için gerekli olan stall süratine göre yangına müdahale eder. Yani minimum uçma süratiyle, yangına müdahale edecek kadar yavaş fakat havada kalması için yeterli hızda olmalı. CL-215 için bu hız 110 kilometre. Oysa Beriev B-200’de 140 kilometre ve aradaki fark sahada önem kazanıyor. Kaptan pilot İsmail Çınar ise bu noktada İspanya ve Hırvatistan’dan gelen uçaklar ile THK envanterindeki uçakları kıyasladı: “İspanya’daki CL-215 THK’daki ile aynı yapıda ancak türbin motora sahip. THK’nın elindekiler piston motorlu.” Uçaklar etkin kullanılsaydı yangın bu kadar büyür müydü? Yanıtı İsmail Çınar’dan alıyoruz: Yangınlar dip ve tepe yangını olarak temelde ikiye ayrılır. Arazinin yapısı, ağaçların tipine göre de yangınlar değişiklik gösterir. Dip yangınlarda sadece otlar yanarken tepe yangında ağaçlar yanıyor. Dip yangın olduğunu beyaz duman çıktığında anlıyoruz. Fakat dip yangın büyürse ve tepe yangınına dönüşürse siyah dumanlar çıkmaya başlıyor, alevler ormanın üzerine çıkıyor. Tepe yangınlarda ısı artışı oldukça fazla, öyle ki 600 dereceyi aşan sıcaklıklar oluyor ve önüne çıkan ne varsa kurutup yakıyor. Dip yangınlarda bazen o kadar çok duman olur ki helikopterler işe yaramayabilir, zaten helikopterler yoğun dumanlı alana giremez. Fakat uçak da helikopter de müdahale için gerekli. Uçaklar yangının büyümesi sırasında kullanılır ve yüzde 95 başarı sağlanır. Yangınları 20-25 dakika içerisinde, suya uzak bir noktada ise 1-2 saate bastırırdık. Şu an yaşanan kontrolden çıkmış büyük bir yangın. Çoğu uçak ve helikopter bu yangınlarda çok az etkili olur. Yangının söndürülmesi için yangın yönü hesaplanarak, ilerleyeceği alanlar boşaltılarak bir yol izlenmesi gerekir. Örneğin yerleşim yerlerine giden ve yangına yakın alanlardaki ağaçların temizlenmesiyle yangına blokaj yapılır, karşı ateş uygulanarak durdurulmaya çalışılır.

Envanterdeki faal tek uçak bir iş jeti

Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2016 yılında Citation VI model 11 yolcu kapasiteli yolcu uçağı alındı. Resmi sitede yeni uçak alımı, “Orman yangınlarında gücümüz artıyor” başlığı ile kamuoyuyla paylaşıldı ve şu ifadeler kullanıldı: “Citation VI tipi 11 yolcu kapasiteli jet uçağı, orman yangınları operasyonlarında kullanılmak üzere teşkilatımızın envanterine girmiştir. Uçak, orman yangınlarına personel naklinde gece gündüz hizmet verecek şekilde hazırlanmaktadır.”