Avrupa Birliği (AB) genelindeki uyuşturucu pazarının maddi hacminin en az 31 milyar euro (1 milyar 86 milyon TL) olduğu tahmin ediliyor. Esrar, pazarın yüzde 39’unu yani 12.1 milyar euro’luk (423 milyar 924 milyon TL) kısmını teşkil ediyor. Pazarın yüzde 37’si 11.6 milyar euro’yla (406 milyar 406 milyon TL) kokain, yüzde 17’si 5.2 milyar euro’yla (182 milyar 145 milyon TL) eroin, yüzde 5’i 1.6 milyar euro’yla (56 milyar 37 milyon TL) amfetamin, yüzde 2’si ise 600 milyon euro’yla (21 milyar 12 milyon TL) ecstasy/MDMA’den oluşuyor. Bu veriler Avrupa Uyuşturucu ve Bağımlılık İzleme Merkezi’nin (EMCDDA) 2024 analizinden. Analizde Türkiye’yi ilgilendiren en önemli nokta ise Afganistan’dan göçlerin yaşanacağına dair öngörü. Çünkü Taliban’ın haşhaş yasağı sonrası bu sektördeki 590 bin kişinin geliri bir önceki yıla göre yüzde 92 azaldı. Diğer bir deyişle eroin ticaretinin sekteye uğraması, Türkiye’ye bir göç akışına neden olabilir.
Haşhaş üretimi yüzde 95 düştü
Avrupa'da tüketilen eroinin neredeyse tamamının hammaddesi, Afganistan'da yetişen haşhaş bitkilerinden elde edilen afyon. Fakat 2021 Ağustos’unda ülkede idareyi ele geçiren Taliban yönetimi, 2022 yılının nisan ayında haşhaş ekimini yasakladığını duyurdu. 2023 yılına gelindiğinde ise ekim alanının önemli ölçüde daraldığı görüldü. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’ne (UNODC) göre yasak kararı sonrası haşhaş üretimi yüzde 95 oranında azaldı. 2022’de 233 bin hektar olan haşhaş tarlalarının sahası 2023’te 10 bin 800 hektara dek geriledi.
Düzensiz göç dalgası
Üretim miktarı da 6 bin 200 tondan 333 ton seviyesine dek düştü. Çiftçilerin ve tarım işçilerinin paylaştığı haşhaş hasadı gelirindeki düşüş ise yüzde 92. 2022’de 1 milyar 360 milyon dolar kazanan çiftçilerin 2023 yılında hasattan elde ettiği meblağ 110 milyon dolar oldu. Bu yüzden EMCDDA, haşhaş tarımının yasaklanmasının yeni bir düzensiz göçmen akışını tetikleyebileceğini düşünüyor. Bu noktada ülkedeki haşhaş tarımı hacminin büyüklüğünü açıklamak için tekrar UNODC verilerine başvurmak gerekiyor.
Eroin için 590 bin kişi tarım yapıyor
Kuruma göre 2017 yılında 328 bin hektar alanda yapılan haşhaş ekimi, 354 bin kişinin tarım işçisi olarak istihdam edilmesini sağlıyordu. Toprak sahibi çiftçiler de hesaba katıldığında ortaya çıkan sayı ise yaklaşık 590 bindi. 2017’de Afganistan’daki haşhaş hasadından sektörel olarak kişi başına düşen pay 2 bin 305 dolardı. Aynı yıl için Afganistan’ın kişi başı GSYİH’si ise Dünya Bankası’na göre 526 dolardı. Diğer bir deyişle haşhaş gelirinin eşit bir biçimde bölüşüldüğü farz edildiğinde arada yaklaşık 5 kat bir fark ortaya çıkıyordu. 2023 yılında ise 590 bin insanın kişi başı kazancı yalnızca 186 dolar seviyesinde oldu. Oysa en güncel bilgiyi sunan ve Taliban’ın yönetime geldiği karmaşa dolu 2021’de bile Afganistan kişi başı GSYİH’si 355.8 dolardı.
Eroinin ana durağı Türkiye
Yine EMCDDA tarafından yayımlanan Avrupa Uyuşturucu Raporu’na göre AB bölgesinde 2021’de yakalanan eroin 9.5 ton olsa da AB ülkelerine Türkiye ve Norveç de eklendiğinde bu miktar 31.8 tona çıkıyor. Bu artıştaki en büyük etmen de Türkiye. AB’ye yönelik eroin kaçakçılığı giderek yoğunlaşan bir biçimde denizden konteynerlerle ve Türkiye’den kalkan botlarla yapılıyor. Deniz yolu, tek sevkiyatta büyük miktarda eroinin kaçırılmasını sağlıyor. EMCDDA’ya göre Türkiye oriijinli suç şebekeleri, Avrupa pazarı odaklı yapılan eroin kaçakçılığına hala hakim.
Türkiye’de yüzde 66 arttı
2021’de ülkede tam 22 ton eroin ele geçirilmişti ve 13 ton eroinin yakalandığı 2020’e göre yüzde 66 artış vardı. Artışın gerekçesi olarak ise Ukrayna’daki savaşın Orta Asya, Kafkaslar ve Karadeniz boyunca Avrupa’ya yapılan eroin kaçakçılığını sekteye uğrattığı, böylelikle alternatif rotaların kilitlenmesi sonucunda zaten ana rota olan Türkiye’deki faaliyetlerin arttığı belirtiliyor.
Sentetik opioidler
Haşhaş ekimi yasağının sürdürülmesinin küresel eroin pazarında yaratacağı bir başka etki ise sentetik uyuşturucuların yayılma tehlikesi. Taliban, 2000 yılında da benzer bir yasağı kısa süreli olarak uygulamıştı. Bu yasağın ardından Avrupa’ya eroin tedariki kesilince bazı ülkelerde tüketim modelleri eroinin ikamesi olacak farklı uyuşturucuların ortaya çıkmaya neden olmuştu. EMCDDA’ya göre pazardaki boşluk 2024 yılında da sentetik opioidlere ve daha farklı uyuşturuculara yönelme şeklinde bir trendi doğurabilir. Bu da ufukta yeni bir halk sağlığı krizinin belirdiğine işaret ediyor.