Bilimsel verilere göre şarkıların aklımıza takılması sadece tesadüf değil. Bir şarkı aklınıza takılıyor ve gün içinde işlerinizi yapıyorken bile kafanızda dönüyor olabilir. Eğer bu oluyorsa, “istem dışı müzikal imgeleme” (involuntary musical imagery) olarak bilinen, halk arasında ise “kulak kurdu” adıyla anılan olguyu yaşıyor olabilirsiniz.
Birçok kişi yaşıyor
Science Alert'in haberine göre birçok kişi kulak kurdu yaşıyor. Araştırmacılar artık bu durumun nasıl işlediğini, neden meydana geldiğini, beynimiz hakkında neler söylediğini ve hatta ondan nasıl kurtulabileceğimizi anlamaya başladı.
Kulak kurdu, müzik psikologlarına önemli bir şey öğretti: Tekrarlanan müzik parçacıkları beynin aynı “zihinsel depolama alanı”ndan geri çağrılıyor.
Kulak kurdu oluşumunda en etkili unsur “ardışık” tekrar olarak karşımıza çıkıyor. Yani bir müzik parçasının gecikmeden, art arda yinelenmesi. Pop şarkılarındaki tekrarlayan nakaratlar buna örnektir.
Baby Shark, Kylie Minogue’un Can’t Get You Out Of My Head adlı şarkısı ve daha birçok popüler parça bu özelliği taşıyor. Ayrıca bu şarkılar, geniş kitlelerce tekrar tekrar dinlenmiş, yani yüksek “maruziyet”e sahip oldu. Bu da kulak kurdu oluşumunu kolaylaştıran bir diğer etken olarak karşımıza çıkıyor.
Bir şarkı kulağa takıldığında, zihin o müzik parçasını sanki sonsuza dek yineliyormuş gibi tekrarlıyor. Bunun nedeni, müzik hatırlama biçimimizin bir ses dosyası gibi baştan sona lineer ilerlememesi, aksine “tanıdıklık” ve “benzerlik” temelli küçük “cep”ler halinde organize edilmesidir.
Bir şarkıya maruz kalmak, bu cep parçalarını zihinsel ağda birbirine bağlıyor. Tıpkı bir dizi komut gibi işliyor: “Bu girişle başla, nakaratı iki kez çal, sonra şu bölüme geç, nakaratı dört kez tekrarla, sonra tekrar verse dön...” gibi.
İşte bu “komutlar”, kulak kurdunun temelini oluşturuyor.
Nasıl başlıyor?
Kulak kurdu birkaç farklı şekilde tetiklenebilir: Şarkının tamamını ya da bir kısmını yakın zamanda dinlemiş olmak, o şarkıyla ilgili bir kelime duymak veya benzer tonda bir parça işitmek gibi.
Günlük alışkanlıklar ve çevresel unsurlar da etkili olabilir. Örneğin, her sabah otobüste müzik dinleme alışkanlığınız varsa, bir sabah müziğiniz kapalı olsa bile bir melodi zihninize takılabilir.
Bunun altında daha derin bir neden yatıyor: Kulak kurdunun ortaya çıkma olasılığı, beynin “varsayılan mod ağı” adı verilen bir bölgesinin etkin olduğu anlarda artıyor. Bu ağ, hayal kurma ve zihnin dalıp gitmesiyle ilişkilidir; dolayısıyla istenmeyen, tekrarlayıcı düşüncelerin yüzeye çıkmasına izin verir.
Müzik hatırlama sürecinde bu ağ, tıpkı “yaramaz bir kardeş” gibidir. Şarkının en sevdiği kısmını seçip odasına kapanır ve aynı bölümü tekrar tekrar dinler.
Bu sırada odaklanmış dikkatten sorumlu beyin bölgeleri, yani “şarkı kaç kez tekrar etmeli” veya “sonrasında hangi bölüm gelmeli” bilgisini taşıyan alanlar, bu ağın dışında kalır.
Eğer şarkı güçlü bir tekrara sahipse, ağın ilgisi tamamen o bölüme yönelir. Böylece zihinsel “komut dizisi”, “parçanın sonuna gelince başa dön ve tekrar çal” haline gelir. Diğer bölümler ise devre dışı kalır.
Zihin serbestçe dönüp durur; o küçük müzik parçasının etrafında sonsuz bir döngüye girer.
Nasıl devre dışı bırakırız?
Bazı araştırmalar insanların kulak kurdu deneyiminden keyif aldığını gösteriyor. Ancak bazı durumlarda bu melodiler saatlerce, hatta günlerce zihinde dönüp durabiliyor. Peki ya artık Golden’ı duymaktan bıktıysanız?
İstenmeyen bir kulak kurdunu kovmanın yolu, varsayılan mod ağını devre dışı bırakmaktır. Bunun bir yöntemi, şarkıyı yüksek sesle söylemek. Sosyal etkileşim, bu ağın devreye girmesini engeller. Ancak bazıları için biraz utandırıcı olabilir. Yani etkili ama her zaman pratik değil.
Bir başka yöntem ise, zihni meşgul edecek başka bir şarkıya geçmek. Fakat bu şarkının daha az tekrarlı olması gerekir. “Happy Birthday” ya da “God Save the King” gibi parçalar, kulak kurduna uygun tekrarlara sahip değildir.
Yazılım şirketi Atlassian, kulak kurtlarını bastırmak amacıyla bu ilkelere dayanarak 40 saniyelik özel bir ses parçası yayımlamıştı. Bu melodide ardışık tekrar bulunmadığı için, zihnin “tutunacağı” bir döngü noktası bulunmuyordu.
Kulak kurdunu sevmeyi öğrenin
Kulak kurtları, beynimizin müziği nasıl organize ettiğine dair değerli ipuçları sunar. Ayrıca keyifli bir müziği zihinde tekrar ederek haz da yaratabilir.
Eğer bu inatçı ses döngüleriyle aranız kötü ise ve yukarıdaki yöntemler işe yaramadıysa, son bir tavsiye: Bol bol farklı müzikler dinleyin ve içinizdeki kulak kurdunu sevmeyi öğrenin.
Kaynak: Gazete Oksijen