Erteleme, pek çok insanın farklı nedenlerle yaşadığı yaygın bir sorun. Hatta bazı kişiler, son ana kadar işi ertelediklerinin farkına bile varmıyor. Ancak işler birikip panik içinde yetiştirmeye çalışırken, aslında ne kadar çok ertelediğinizi anlamak önemli.
Vice’ın haberine göre AI Jobs’un kurucusu Rob Phelps, kronik erteleyici olduğunuzu gösteren beş işareti ve bu döngüden çıkmak için yapılması gerekenleri paylaştı.
1. Sürekli bahaneler üretiyorsunuz
İşlerinizi hızlıca ve genellikle son dakikada bitirme “becerinizi” neredeyse övünerek mi anlatıyorsunuz? Bu, önemli bir uyarı işareti olabilir.
Phelps “‘Baskı altında daha iyi çalışıyorum’ veya ‘Hâlâ çok zamanım var’ gibi sözler, kronik erteleyicilerin hem kendilerini hem de yöneticilerini ikna etmek için kullandıkları bahanelerdir. Gerçekten baskı altında iyi çalışıyor olabilirsiniz ama bu cümleler çoğunlukla kötü zaman yönetimini gizler" dedi.
Kendinizi bahane üretirken yakaladığınızda, neden işleri geciktirme ihtiyacı hissettiğinizi sorgulamanız gerekir.
2. Verimliliğiniz sadece bir illüzyon
Acı ama gerçek: Meşgul olmak, verimli olduğunuz anlamına gelmez.
Phelps “Başlatmaya cesaret edemediğiniz büyük bir proje ya da görmezden geldiğiniz tek bir e-posta olabilir. Ancak günü önemsiz işlerle doldurarak üretkenlik illüzyonu yaratmak, aslında sadece önemli işleri ertelemektir” dedi.
Bu döngüyü kırmak için net hedefler belirlemek ve tamamladığınızda kendinizi ödüllendirmek gerekiyor.
Phelps “İster e-posta kutunuzu temizlemek, ister yapılacaklar listenizdeki her şeyi işaretlemek, hatta tüm günü dikkat dağılmadan geçirmek olsun, küçük dönüm noktalarını bile kutlayın. Görevleri bitirdiğinizde kendinizi ödüllendirmek, motive kalmanıza yardımcı olur” diye ekledi.
3. Ulaşılmaz hedefler koyuyorsunuz
Erteleme alışkanlığını telafi etmeye çalışırken bazen aşırıya kaçıyoruz. Sonuçta başladığımız noktaya geri dönüyoruz.
Phelps “Yapılacaklar listeniz çok uzun ve aşırı detaylıysa, listeyi hazırlamaya harcadığınız zamanı görevleri tamamlamaya ayıramıyor olabilirsiniz. Bu da sizi yapılacak işlerin fazlalığıyla bunaltabilir ve en önemli işleri görmezden gelip daha önemsiz işlere yönelmenize yol açar” ifadelerini kullandı.
Bunun yerine, her gün daha gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler koymak öneriliyor. Böylece görevlerden korkmak yerine onları bitirme konusunda motive olabilirsiniz.
Phelps, günün başında en önemli işleri halletmeyi, küçük görevleri ise gün sonuna bırakmayı tavsiye etti: “Tam tersi durumda, yani önemsiz işlerle fazla zaman geçirip acil görevleri ertesi güne bırakmanız kaçınılmaz olur”
4. Her hafta tükenmişlik yaşıyorsunuz
Hafta sonunda tamamen tükenmiş hissediyorsanız, bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz demektir. Pazartesi sabahı motive başlasanız bile, hafta ortasında tükenmiş hissetmek genellikle fazla yük aldığınız anlamına gelir.
Bu durum, ertelemeyi tetikleyebilir. Böyle bir durumda yöneticileriniz veya çalışma arkadaşlarınızla iş yükünüz hakkında konuşmanız önemlidir.
Phelps “Size önerilerde bulunabilir ya da listenizi hafifletmeye yardımcı olabilirler. Ayrıca, erteleme alışkanlığınız kaygı, başarısızlık korkusu ya da teşhis edilmemiş DEHB gibi daha derin nedenlerden kaynaklanıyor olabilir. Bu durumda bir doktor veya terapistle konuşmak, bu döngüden çıkmanın en iyi yolu olabilir” dedi.
5. Dikkat dağıtıcı şeylere sığınıyorsunuz
Her oturduğunuzda dikkatiniz dağılıyorsa, büyük ihtimalle erteleme sorununuz vardır.
Phelps “Bir anlık sosyal medya kontrolü, iş arkadaşınızla kısa bir sohbetin dedikoduya dönüşmesi ya da çalışmaya oturduğunuz anda ofisi toplama isteği… Nerede olursanız olun, dikkat dağıtıcı şeylerden kaçmak zor olabilir. Ama dikkatinizin sürekli sizin tarafınızdan dağılması ve işten çok oyalanmaya zaman harcamanız, kronik ertelemenin açık işaretidir” dedi.
Bunu önlemek için dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırmanın yollarını bulmak gerekir.
Phelps “Gürültülü ve kalabalık bir ofiste bazı dikkat dağıtıcılar kontrolünüz dışında olabilir. Elinizden geleni yapın: Gürültüyü azaltan kulak tıkaçları kullanın, sosyal medya bildirimlerini kapatın. Evden çalışıyorsanız, masadan gördüğünüz bulaşıklar bile aklınızı çelebilir. Çalışma alanınızı bu tür dikkat dağıtıcı şeylerden arındırın” önerisinde bulundu.
Kaynak: Gazete Oksijen