Neredeyse 45 yıllık bir tarihi var Yeni Türkü’nün. Derya Köroğlu da en başından beri dümende. Pandemi öncesinde senede 150’ye yakın konser veren müzisyen, köklü topluluğuyla şu sıralar yeniden yollarda. Bu yolun sonu önümüzdeki haftalarda yayınlanacak yeni bir albüme varacak. Kenan Doğulu’dan Hayko Cepkin’e, birçok ismin Yeni Türkü şarkılarını yorumladığı bu albümün arifesinde, Derya Köroğlu turnede geçirdiği günleri, müziğe hangi duygularla başladığını, kariyerinin dönüm noktalarını anlattı. Konserlerin yeniden başladığı bu dönemde, birçok şehri ziyaret ediyorsunuz. Geçtiğimiz haftaki yangın bölgelerinden de geçtiniz. Nasıl hissediyorsunuz? Uzun bir turnedeyiz. Dalyan’dan Datça’ya, Trabzon’dan Giresun’a, Mersin’den Adana’ya birçok yere gittik. Hâlâ da yoldayız. Herkes özlemiş konserleri. Göz göze gelmenin ve müziği canlı dinlemenin kıymeti bambaşka. Ama maalesef bu sıcaklar ve yangınlar hayatımıza bulaştı. Datça’da 26 Temmuz günü çaldık. Birkaç gün sonra yangınlar başladı. İşin başında herkes uçakların geleceğine, yetkilerin doğru şekilde kullanılacağına inanıyordu ama ortada kasıtlı bir acizlik var. Affedilir bir şey değil. Benzer bir çaresizliği geçtiğimiz yıl boyunca müzisyenler de yaşadı. Bu üretiminize nasıl yansıdı? Sanatı korumayan bir ülkede yaşıyoruz. Bu bile müzisyenleri umutsuzluğa sürüklüyor. Bu ülkenin politik ruh hali, iktidarın yaptığı yanlışlar yüzünden insan iyi hissedemiyor. Son bir seneyi iyi geçirmedim. Sanat ve müzik dünyanın hem politik, hem ekonomik olarak iyi gittiği anlarda sıçrıyor. Mesela 1960’larda efsanevi müzisyenlerin çıkması tesadüf değil. Biz de o dönem içerisinde aşkla müzik yapmaya başlamıştık. Şu an çok farklı şeyler yaşıyoruz. Yeni Türkü’nün neredeyse 45 yıllık bir tarihi var. Sözünü ettiğiniz o ilk dönemleri düşündüğünüzde aklınıza neler geliyor? Yarının daha iyi olacağını hayal ederek, daha güzel bir dünya yaratma umuduyla yola çıktığımız için böyle bir geleceği beklemiyorduk. Bir hayal kırıklığı var. Bir anda olmadı bu. Daha ilk albümümüz Buğdayın Türküsü’nü çıkarmıştık ki, 12 Eylül darbesi oldu. Bizim albüm raflardan hemen kaldırıldı. Çünkü içinde Nazım Hikmet vardı, Can Yücel vardı. Fakat, 12 Eylül gibi sert bir askeri yönetim altında bile biz müzik yapabildik. Orada bile kırılmamış olan, Türkiye’nin geleceği için büyük bir umut vardı. Maalesef o zaman şarkılarda söylediklerimiz hâlâ geçerli. “Biz büyüdük ve kirlendi dünya” sözünün tam karşılığı bu seneki müsilaj mesela. Yine de umutsuzluk kabul edilemez. O yüzden devam ediyoruz bu işe. Yeni Türkü’nün bunca yıl ayakta kalmasının temel sebebi nedir sizce? Dünyayı güzelleştirme isteği hep içimizdeydi. Bizler iyi üniversitelerde okumuş, meslekleri olan insanlardık ama hep müzik yapmak istiyorduk. İlk on yıl para bile kazanmadık bu işten. İçimizdeki ateş hiç sönmediği için bugünlere gelebildik. Yeni Türkü’nün içindeki her isim topluluğu yüceltti. Söylediklerimizin hâlâ doğru olması, umuda olan ihtiyaç ve bunu verebilmemiz, ayakta kalmamızın sebepleri arasında bence. Kariyerinizin bir dönüm noktası var mı? İstanbullu olmamak eskiden müzik açısından dezavantajdı. İlk albümümüzü çıkarmak için, Selim Atakan’la birlikte Ankara’dan kayıtları alıp İstanbul’a gitmek zorunda kalmıştık. 1985’de İstanbul’a taşınmamız bile dönüm noktasıydı. 1988’deki Yeşilmişik albümü de bir dönemeçti. O senelerde TRT’ye de çıkmaya başladık. Çünkü yayın politikası değişmişti. Sansür dönemi kırılmıştı. Özel televizyonlarla beraber insanlar bir anda bizi görmeye başladılar. Dizi müziklerimiz de kırılma noktasıdır; Süper Baba mesela. Elbette grupta ayrılıklar da oldu. 1997’den sonrasında eski ekipten bir tek ben kaldım. 2000’lerde, konservatuvarlı profesyonel bir grup haline geldik. Son 20 yılı ayıran temel şey de budur. Sonrasında senede 150 konser veren bir topluluğa dönüştük.
13.08.2021 04:30
"İçimizdeki ateş sönmediği için bugünlere gelebildik"
Yeni Türkü şu sıralar Türkiye’nin dört bir yanındaki konserleri için yolda. Bu yolun sonunda şarkılarının farklı müzisyenler tarafından yorumlanacağı bir albüm de var
2024'e damga vuran 20 yabancı albüm
20 Aralık 2024
Sürgündeki Ezhel’in derdi nedir
13 Aralık 2024
İyiliğin kazandığını hiç görmedik
06 Aralık 2024
Sezen Aksu'yla tanışmak isterim
29 Kasım 2024
Yaşamı anlamlandırmak için müzik yapıyorum
Tüm Yazıları
22 Kasım 2024