Mabel Matiz Türkçe pop müziğin en ilham verici yeni nesil temsilcilerinden biri. Sözleriyle ve melodileriyle popüler müzik alanında yeni bir standart yaratmaya çalışıyor. “En erişkin işlerimden biri olacak” dediği beşinci albümüne hazırlanan sanatçı, bu çalışmadan Hanfendi’yi yayınladı. Sanatçı, Türkiye’deki mevcut sosyal iklimin şarkılarını nasıl etkilediğini, yeni albümüne dair planlarını ve ailesiyle ilişkilerini Oksijen’e anlattı. Yeni tekliniz Hanfendi size ne ifade ediyor? Bireysel bir ilişkimden ve orada birbirimize tuttuğumuz projeksiyonlardan (aynalardan) söz ediyor şarkı. Karşı tarafta görüp tetiklendiğimiz, kızdığımız pek çok şey bizzat bizimle alakalı. Bunu kendimde de gözlemlemek, müziğe aktarmak, yaparken de kırıp dökmemek, tersine kabule geçmek bana iyi geldi. Şarkıdan dinleyiciye geçen umut da, isyan da bunlarla ilgili. Hanfendi’yi bugüne kadar yazdığım en iyimser şarkılardan biri olarak görüyorum. Albümün ilk teklilerinden biri olarak sunmamda bunun da etkisi büyük. Hava bu kadar karanlıkken insanlara umutlu bir şeyler söylemek istedim. Bir sonraki solo albümünüz ne zaman yayınlanacak? Albüm için tam bir tarih veremiyorum ama önden şarkılar yayınlayacağım. İmza bir pop müzik albümü olacak. En az bir önceki albümüm Maya kadar kalabalık ve karmaşık bir repertuvar yaptım. Anadolu tınıları yine mevcut. Genel yapıyı daha umutlu buluyorum. Birbirinden farklı stiller bir arada bulunuyor. Şarkı yazarlığı ve performans açısından en erişkin işlerimden biri olacak. Kariyerinizde nerede duracak bu albüm? En özgür davrandığım çalışmalarımdan biri olacak. Bir süredir buhranda olan günümüz Türkçe popu için de önemli bir öneri ve ilham kaynağı olacağını hissediyorum. İlk kez çalıştığım pek çok prodüktör var içinde. Yayınlanan ilk teklilerden de anlaşılacağı üzere yeni pek çok ses deniyorum. Bilindik Mabel dili ve tadının yanında farklı üslup denemeleri, ses arayışları bu albümde de söz konusu. Söz ve müzikler ağırlıklı olarak yine bana ait. Geriye dönüp baktığınızda müzik kariyerinize dair neler hissediyorsunuz? Kendimi getirdiğim yerden memnunum. Bunu bu coğrafyada yapmaktan ve insanlara dokunmaktan mutluyum. Bu ezgileri Türkiye’nin dışına da götürmek istiyorum. İlk başladığım zamanlarda bir avuç insan dışında kimse yüzüme bakmamıştı. Pes etmediğim için övünebilirim galiba. Uzun süre maddi manevi yıpratıldım. Hak ihlalleri maalesef sektörde çoğu yerde hâlâ devam ediyor. Tüm sektöre emsal olabilecek önemli bir davanın tarafı ve takipçisiyim. Biz üreten, yazan, besteleyen insanlar bu sistemin belki de en önemli parçalarıyız. Ancak bu nedense pek dillendirilmez. Dilerim bağımsız müziğin yükselişiyle beraber artık müzisyenler hakkı olanı almaya başlar. İlham kaynaklarınız arasında 1990’lar Türk pop müziği de var. Günümüz Türk pop müziğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kimseyi üzmek istemem. Haddim de değil. Ustalarımızı tabii ki ayrı tutuyorum ama bence Türk popu bir süredir arayış ve buhran içinde. Şu an bir kuşak değişimi var. Zaman da, dünya da, kültür de değişiyor. Birkaç yıldır yeni bir pop dili gelişiyor. Ümit ve heyecan verici buluyorum. Diğer yandan 80’ler, 90’lar ve hatta 2000’lerdeki ortak üretim halini, zenginliği ve birbirine verilen desteği özlüyorum. Bizim dönemimizde her şey daha bireyselleşti, sanırım yaşadığımız çağın da etkisi büyük bunda. Maya albümünden sonra başlattığım bir slogan vardı, biraz da esprisine söylediğim: Make Turkish Pop Great Again! Yeni nesil bir pop patlamasının eşiğinde, hatta içinde olduğumuzu hissediyorum.
07.02.2022 17:55
Yeni nesil bir pop patlamasının içindeyiz, hissediyorum!
Yeni teklisi Hanfendi’yi yayınlayan Mabel Matiz: Bugüne kadar yazdığımız en iyiser şarkılardan biri
Kanadalı eski modelin İstanbul konseri
15 Kasım 2024
Ardında büyük bir kültürel miras bıraktı
08 Kasım 2024
James Walsh: Müzik dayanışmadır
01 Kasım 2024
“Gençlere, eğitime ve sanata yatırım yapıyoruz”
25 Ekim 2024
Eurovision’dan solo kariyere
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024