Geleceğin tıbbını beklerken…

Bu yaklaşımlar sonuç verirse şöyle bir sorunumuz olabilir: Bu tedavilere kaç kişi ulaşabilecek? Çok az, çünkü her biri çok pahalı uygulamalar. Bu da bize şu soruyu sorduracak: Bu müdahaleleri satın alabilenler birer sağlık eliti mi olacak? Biz nasıl ulaşacağız? Öncelikle gelin, neler üzerine çalışılıyor öğrenelim.
Yapay zeka Watson: Watson, IBM tarafından geliştirilen ve doğal dilde sorulara cevap vermek için programlanan bir yapay zeka programı. Her gün milyarlarca insana ve bilimsel çalışmalara ait inanılmaz sayıda medikal data yayınlanıyor. Bu kadar datayı hızlı işleyebilmek için üstün kapasiteli yapay zekaya ihtiyaç var. Watson, bu dataları işleyerek, teşhis ve gerekli tedavi yaklaşımı devreye girecek. Doğru teşhis oranının doktor teşhisinden hızlı ve hatasız olması planlanıyor. Görünen o ki yapay zekalar tıbbın bazı bölümlerinde doktorların mesleğine göz dikmiş durumda.

Parabiosis: İki canlı organizmanın kan akışının birbirine bağlanması demek. İlk olarak 1800’lerde başlayan deneylerde, iki laboratuvar hayvanı birbirine bağlanıp, tek kan dolaşımı oluşturulmuştu. O günlerden bu yana bu konuda çok sayıda çalışma yapıldı. Örneğin obezite için parabiosisle birbirine bağlanan deney hayvanlarından kilolu olan zayıfladı, kilosuz olan kilo aldı. Yaşlanma için yapılan çalışmalarda, genç deney hayvanına bağlanan yaşlı deney hayvanının gençleştiği, genç olanın yaşlanma belirtileri gösterdiği görüldü. Başka konularda da parabiosis denemeleri sürüyor.

Kimera organlar: Hayvanların vücudunda insan organları üretebilmek demek. Dünyada nakil için organ ihtiyacı çok fazla. Diyelim ki böbreğe ihtiyacınız var. Vücudunuzun reddetmeyeceği böbrek, bir domuzda üretilecek. Bunun için sizden alınacak hücreler özel işlemlerle domuz embriyosuna yerleştirilecek.