İnsülin direncine farklı bir bakış

İnsülin direnciniz varsa, bu sadece fazla yediğiniz için olmuyor. Kendinizi suçlamadan önce bu yazıyı okuyun. Hücrenin insüline cevap veren kısmına, insülin reseptörüne bakalım. Acaba reseptör sağlıklı mı?
Öncelikle bazı biyokimya bilgileri iletmem gerek.

1. Hormonlar etkilerini gösterebilmek için hücreye seslerini duyurabilmeli, emirlerini içeri iletebilmelidir.
2. Hormonlar bunu farklı yollarla yaparlar. Bazı hormonların hücrenin içinde ikincil mesaj taşıyıcıları vardır. Seslerini onlara iletirler, böylece istediklerini yaptırırlar. Kimi hormonların da hücrenin kapısında onlara ait reseptörleri vardır. Bu reseptör ile hormon birbirine lego gibi bağlanır. Bu şekilde hormonun istediklerini, hücre duyar. 
3. Eğer hücre kapısında yani hücre membranında hasar varsa, bu hormonların seslerini iletmelerine engel olur. 
4. Kanda hormon miktarı yüksek olsa da hormonun vücutta istenen etkisi az olur. 
5. Hücre membranı üzerindeki reseptörler veya ikincil hücre içi reseptörlerin kendi hormonlarına karşı duyarsızlığı, klinikte karşımıza o hormonun etkisinin yetersizliği, o hormona karşı duyarsızlık olarak çıkabilir.

İnsülin direnci ifadesi, insülin duyarsızlığı olarak da kullanılabilir. Kandaki insülin değeri yüksektir ancak bu miktara rağmen kan şekeri yeterince düşürülemez. Beslenmenizi değiştirmeniz konusunda uyarılırsınız. Bu yüzde yüz gereklidir. Ancak bu yazı sadece beslenmeye bağlı olmayan bir durum ile karşı karşıya olduğumuzu vurgulamak amacını taşıyor.

Neden sadece beslenmeye bağlı değil konu? Yukarıda anlattığım üzere, hormonların hücreye seslerini duyurabilmeleri için hücre membranlarının sağlam ve sağlıklı olması gerekir. O halde ilk odağımız hücre membranı ve hormon arası ilişki olmalıdır.