Bugün size bir savaş hikayesi anlatmak istiyorum. Şüpheciliğin, emir-komuta zincirine galip gelmesi sayesinde hâlen nefes almaya devam edebilmemizle sonuçlanan bir savaş hikayesi... Diyelim ki Sovyetler Birliği’nde orta seviyeli bir askeri pozisyonda çalışıyorsunuz. Size verilen görev, önünüzdeki bilgisayardan gelen uyarı sinyallerini takip edip riskli bir alarm tespit ettiğinizde üstlerinize bildirmek. Bir gün sıradan bir şekilde bilgisayarın başına oturmuş radar verilerini incelerken, önünüzdeki sistem ciyak ciyak bağırmaya başlıyor. Hemen neler olduğunu kontrol ediyorsunuz ve acı gerçekle karşılaşıyorsunuz: Amerika Birleşik Devletleri’nden nükleer bir füze, Sovyetler Birliği’ne doğru fırlatıldı! Füzenin 30 dakika içinde topraklarınıza ulaşması bekleniyor. Ne yapardınız?

Herkesin aksine...
Kararsızlık anı!

Üst üste alarm yağdı
Evrimi göçmen atalarımız hızlandırdı
